Şu an bana baktığını biliyorum ve bundan hiç hoşlanmadım, bakışları çok dikkatliydi ve bu beni gergin yapıyordu. Normal insanlar başkalarına böyle bakmaz, demek istediğim sanki onların ruhlarını görebiliyormuş gibi... Bu tuhaf ve eminim Savannah eğer burada olsaydı bana katılırdı ve kanalı için bununla ilgili bir video yapardı.
En iyi arkadaşımın bir youtube kanalı var ve son zamanlarda bayağı popüler oldu, onun adına çok mutluyum. Gerçekten çok yetenekli ve acayip komik biri. Bana bazı videolarında olmamı teklif etti, özellikle şarkı söylemem için, ama ben genelde sahne arkasındaki teknik işlerle ilgilenmeyi tercih ettim. İkimiz de aynı üniversitedeyiz. O drama okuyor ben de müzik.
Annemin ölümünden beri her zaman yanımda oldu. Ne zaman ben perdeleri kapatıp yatağımdan kalkmak istemesem ve ağlasam o beni neşelendirmek için hep ordaydı. Şu an sadece Savannah ve babama sahibim. Hayallerimiz: Anneme söz verdiğim gibi burs kazanacağım, ve tamamen geleceğime odaklanacağım. Tüm partiler benim için bitmiştir, sadece Savannah ile takılacağım. Bazen babama burada yardım edeceğim, tıpkı bugün Sheila'nın beni gönderdiği müşteriye yardım ettiğim gibi.
Ve o müşteri Harry. Ed Sheeran'ın arkadaşı Harry. Benim favori artistimin ve bu dünyadaki en yetenekli adamın arkadaşı olan Harry. Evet Ed'in yeteneğine hayrandım ve birkaç dakika önce onun bir arkadaşıyla konuştuğumu öğrendiğim zaman çıldırmıştım. Ama tabi Harry'nin bunu görmesine izin vermedim.
Belki benim çılgınca davranmamı beklemişti. Biliyorum o ünlü biri ama onun hayranı değilim ve benim için o sadece sıradan bir müşteri. Eğer o Ed olsaydı, bu hikaye tamamen farklı olurdu. Buna karşı onu pek sevmedim. Bana olan bakışları beni rahatsız ediyor. Onu kendimden uzak tutmak istedim ama beni arabasına kadar takip etti. Ben onun bir arabanın içinde gerçekte neler olduğunu bildiğini sanmıyorum ama herhalde erkeksi görünmeye çalışıyor. "Ben arabaları onlardan daha iyi bilirim" gibi. Bilirsiniz işte. Babamın bir oto tamir dükkanına sahip olması ve bana her şeyi öğretmiş olması benim suçum değil ki ama.
"Imm, yani burda çalışıyorsun ha?" benimle bir diyalog kurabilmek için sordu. Sesi rahatlatıcı ve derindi. Onu dinlemek hoş bir duyguydu.
"Pek değil, sadece babama yardım ediyorum." ona bakmadan cevap verdim. Sadece işime odaklıydım.
"Yani ne yapıyorsun? Demek istediğim ımmm okula gidiyor musun?" diye sordu. Ona işimi yapmama izin ver demek istiyordum. Kişisel hayatım onu ilgilendirmezdi ama bir müşteriye karşı kaba olamazdım. Bu yüzden söylemek istediklerimi yutuverdim ve tekrar işime odaklandım. Soğutucuyu arabaya koyuyordum. Dışarı çıkmadan önce kontrol etmeyi nasıl unutur? Bu çok kolay bir şey ve ayrıca önemli. Ve bir Range Rover'a ilgisiz davranıyordu. Bu bir ülkede suç olmalıydı. Biliyordum.
"Hayır, aslında üniversiteye gidiyorum" dedim bakışlarını umursamadan. Bana baktığını biliyordum, yemin ederim ruhumu delip geçebilirmiş gibi bakıyordu.
"Sahi mi? Benden yaşça çok büyük olamayacağını biliyordum." dedi. Sadece bir saniyeliğine ona kırgın bir yüz ifadesiyle bakmak istedim. Onunla söylediği cümle hakkında dalga geçmek eğlenceli olurdu ama işime devam etmeyi tercih ettim. Motorla ilgili her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol etmem lazımdı.
"Evet." söylediğim tek şey buydu. Onun hayal kırıklığına uğradığını hissettiğimde içten içe gülümsedim.
Onu görmezden gelmekten çok hoşlandığımı söylemiyorum, tamam, belki birazcık. Ama ondan pek hoşlanmıyorum. Beni geriyor ve onu hiç de umursamıyorum. Harry sadece benim bir müşterimin adı. Hayatımın bir parçası değil. Bundan sonra o gidecek ve onunla ilgili hatırlayacağım tek şey Ed'in arkadaşı olduğu olacak ve onu Kızıl Prensimin yanında gördüğüm zaman ona bakıp 'Hey, ben o çocukla tanışmıştım' deme hakkına sahip olacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Music Sheet (Türkçe)
FanfictionHannah, bir zamanlar kaygısız, neşeli ve sosyal biriydi. Ama şu an kalbi kırık. Birini yeniden umursamaktan korkuyor ve kimsenin hayatına girmesine izin vermiyor. Herkes bir noktadan sonra ayrılıyordu, ve o incinmek istemiyordu. Hepsi bu kadar. Har...