Music Sheet (Türkçe)

4.Bölüm Harry

Biraz geç geldi sanırım , özür dilerim. Ama oy yorum sayısı çok az olunca içimden yazmak gelmiyor. Lütfen oy atıp yorum yazın. Değerli zamanınızdan birkaç saniye ayırın ve beni mutlu edin. :)

Tabiki Hannah'ı yeniden görmek istiyorum, onun hakkında merak ettiğim bir sürü şey var ama Mila'nın da dediği gibi o beni yine görmek istemiyor. Ama Harry Styles'ı hiçbir şey durduramaz. Ve durdurmayacak da!

***

"Bu ne sürpriz? Bu arada orada ne yapıyorsun?" dedi arkadaşım beni kapının orada görünce. "Bir şey mi oldu? Geleceğini söylememiştin?"

"Ne yani sadece bir arkadaşımı ziyaret etmek için gelmiş olamaz mıyım?"  dedim. Kızıl arkadaşım sadece gözlerini devirip koltuğa doğru yürüdü. Yeni bir şarkı üzerinde çalıştığını görebiliyordum. Yanına Nigel ve bir çift birayla. Koltuğa geçip oturdum.

"Söyle bakalım Harry seni benim evime getiren nedir?"

Yakınımdaki bir masada bir şişe bira vardı, bir şey demeden alıp içtim. "Sadece özür dilemeye geldim. Bugün komik bir şey oldu." bir yudum daha aldım.

"Uzun sürecek mi? Atıştırmalık bir şeyler almalımıyım?"  dedi Ed. Ona çatık kaşlarımla baktım ama o sadece güldü.

"Son zamanlarda Moni ile hiç konuştun mu?" omuz silkti. Son zamanlarda herkes normalden daha çok moralimi bozuyordu. Bu esmer etkisi olmalı. "Uzun bir hikaye değil dostum. Bugün bir kızla tanıştım ve senin büyük bir hayranın." dedim. Dinlediğini göstermek için başını salladı. "Veeee, bugün bana nasıl davrandığını görünce senin bizim hayranlarımızla tanıştığında nasıl hissettiğini anladım. Demek istediğim beni seninle arkadaş olduğum için tanıyordu, yaptığım işten dolayı değil. Bu berbat hissettirdi. Eğer hayranlarımız da sana böyle hissettiriyorsa onlar adına gerçekten özür dilerim."

"Benden bir kızın seni reddettiği ve bu olayın senin bazı şeyleri fark etmene sebep olduğu için özür mü diliyorsun yani?" Ed yapmacık bir sırıtmayla düşünüyormuş gibi yaptı ben de bu sırada onu başımla onayladım.

Sonra deli gibi gülmeye başladı.

Bunda gülünecek bir taraf göremiyordum ama o gülmeye devam ediyordu. Ona ciddiyetle bakmaya devam ettim.

"Sen kesinlikle özel birisin Harry, bunun için özür dilemene gerek yok adamım. Her zaman kendini en büyük sanan hayranlar olacaktır çünkü senin hakkında bir sürü şey biliyorlardır ama sen gerçek hayranların kimler olduğunu anlayabilirsin. Onların gözlerine bakman yeterli." dedi, artık gülmüyordu. "Şimdi söyle bana, bu kız hakkında ne yapacaksın?"

"Henüz emin değilim ama biliyorsun Audi'min yakın zamanda bir bakıma ihtiyacı var." dedim, kafası karışmış gibi gözüküyordu. "Ah tabi doğru. Bir oto tamir dükkanında çalışıyor. Onunla bu yoldan tanıştık."

"Vay, ilginçmiş. Nasıl biri?"

Onu kafamda hayal ettiğimde gülümsemekten kendimi alamadım. "İnanılmaz. Uzun, zayıf, soluk tenli. İnanılmaz yemyeşil gözleri var. Biraz sakar.  Ama aynı zamanda çok zarif. Gülümsediğinde yanağında oluşan küçük gamzeleri görebilirsin. Biraz çili var ama o saklamaya çalışmıyor. Oh ve saçları kızıl tıpkı seninkiler gibi." dedim. Ed etkilenmiş gibi görünüyordu.

"Vay be dostum. Senin üzerinde baya bir etki bırakmış öyle değil mi?"

Kıkırdadım, sanırım yanaklarım kızardı. Ed görmesin diye başımı çevirdim. "Sanırım. Ama bu kadar değil. Onunla ilgili bir şey var. Bugün onunla ilgili düşünmeden edemedim. O sanki sadece beni görmezden geliyormuş gibi değildi. Sanki bütün dünya onun için hiçbir anlam ifade etmiyormuş gibi davranıyordu."

"Kesinlikle sen de baya etkili olmuş."  dedi ve ekledi. "Onu kesinlikle yeniden görmelisin. Belki çok iyi bir gününde olmadığı için sana öyle davranmıştır."

Haklı, belki de kötü bir gününe denk gelmişimdir, o yüzden beni görmezden gelmiştir. Ama onunla ilgili çözemediğim bir şey var ve şu merak duygusu beni deli ediyor.

"Kesinlikle onu yeniden görmeliyim"

"İyi şanslar ahbap." gülümsedi. "Ne dersin bir oyuna var mısın?" diye sordu. Kafasıyla Xbox'ı işaret etmişti.

"Yenilmeye hazırlan dostum." diyip ayağa kalktım ve sonra Ed'in yanına oturdum. "İddialı da oynayabiliriz." Ed'in suratındaki şeytani gülümseme beni korkuttu ama ona göz dağı vermemeliyim.

Bu yüzden sonrasında pişman oldum...