Kasım 2013...
Ah, geç kaldım. Çocuklar beni öldürecek ama bu benim hatam değil. Demek istediğim arabamı ben bozmak istemedim. İstedim mi? Tabi ki de hayır... aslında son zamanlarda bebeğime karşı biraz umursamaz olmuştum. Son zamanlarda her şey çok hızlıydı, turdan ve diğer her şeyden sonra. Arabamla doğru düzgün ilgilenememiştim.
Ah, adamım. Moni beni, onun nişanlısına bir şey olduğuna izin verdiğim için öldürecek. Kız hala arabalarımın hiçbirisiyle evlenemeyeceğini kabullenemiyor.
Şeytandan bahsetmişken en yakın arkadaşı beni arıyor. Telefonumun duvar kağıdında Mila'nın fotoğrafı var. Bana dil çıkarıyor. Bu fotoğrafı çektiğim zamanı hatırlayabiliyorum. Daha yeni tanışmıştık ve numaralarımızı almıştık. Benim çok yakın bir arkadaşım ve şu an Zayn'le çok mutlu. İkisi de öyle. Aralarında geçen anlaşmazlıkları da atlatmayı başarmışlardı. Mila şu an yakında basılacak kitabı üzerine çalışmakla meşgul. Umarım o zamanda yanında olabiliriz. Neyse ki, dünya turnemizi bitirmiştik ve önümüzdeki birkaç ay burada yeni albümümüz için kayıt yapacaktık. Hepimiz çok heyecanlıyız. Grubu kurmamızın üzerinden tam üç yılın geçtiğine inanamıyorum.
"Hey, selam." diyerek aramaya cevap verdim.
"Hey, Mr.Styles, neredesin? Hepimiz seni bekliyoruz." dedi. Biliyordum. On beş dakika geç kalmıştım.
"Um, şey biraz daha beklemelisiniz. Arabam bozuldu ve yolda mahsur kaldım. Hala yaklaşmamıştım bile." Range Rover'ıma baktım. Ah bebeğim, niye beni yarı yolda bırakıyorsun? "Ama merak etme oto tamirini aradaım. Tamirci yakında burada olur." endişelenmemesi için ekledim.
"Sen iyi misin? Arabanda ne sorunun olduğunu biliyor musun?" diye sordu ve iç çektim.
Onun arabası mı? arkadan bir ses duydum. Lütfen onun Range Rover'a zarar vermediğini söyle. Eğer bebeğime bir şey olduysa onu öldüreceğim. Bu Moni olmalı.
"Moni'ye söyle benim için endişelendiği için ona minnettarım." dedim Mila kahkaha attı.
Moni ve ben böyle tuhaf bir ilişkiye sahiptik. Birbirimizden nefret etmiyoruz ama çok da iyi anlaşamıyoruz. Bilmediği sebeplerden dolayı beni hiç sevmedi ve bana kabadayılık etmekten hep zevk aldı. Onun kum torbası gibiyim. Ama Mila ikimize birden ihtiyaç duyduğu zaman bütün farklılıklarımızı arkada bırakmayı başardık ve ben de aslında hep düşündüğüm gibi onun benden nefret etmediğini gördüm.
"Şey, bir şeye ihtiyacın olursa beni ara. Oto tamircisi gelmezse seni hemen gelip alabileceğimi biliyorsun." dedi ve gülümsedim.
"Merak etme. Çocuklara üzgün olduğumu söyle. Elimden geldiğince hızlı bir şekilde orda olmaya çalışacağım. Sakın bensiz çok eğlenmeyin." dedi ve kapatmadan önce kahkaha attı.
Şimdi sadece beklemek zorundayım.
Buna karşı sanırım çok fazla beklemem gerekmeyecek. Sonunda çekici geldi ve sorunumu çözecektir. Telefonum hala elimdeyken araca doğru yürüdüm. Aracın içinden yaşlı ve şişman bir adamın çıkmasını beklerken karşımda bir adam değil bir kız buldum. Genç, uzun, zayıf, güzeldi ve kızıl saçları vardı. Şaşkınlıkla orada salak gibi beklerken bana doğru geldi.
"Merhaba, sen aramıştın değil mi?" sesi çok tatlı ve kadınsıydı. Gözleri yeşilin harika bir tonuna sahipti, tıpkı yaz mevsimindeki yapraklar gibi.
VAY CANINA..
"Imm şey evet. Sen oto tamirciden misin?" Şaşkınlığımı gizleyemeden sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Music Sheet (Türkçe)
أدب الهواةHannah, bir zamanlar kaygısız, neşeli ve sosyal biriydi. Ama şu an kalbi kırık. Birini yeniden umursamaktan korkuyor ve kimsenin hayatına girmesine izin vermiyor. Herkes bir noktadan sonra ayrılıyordu, ve o incinmek istemiyordu. Hepsi bu kadar. Har...