6.BÖLÜM:MİRZA ARAS?

248 77 10
                                    

 Hatırla Kaybettiğin her şey gibi Bir yabancı, bir korkak belki Böyle hatırla Sarılıp kendine sıkıca "Bu hayat benim değil" de Beni biraz da böyle hatırla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Hatırla
Kaybettiğin her şey gibi 
Bir yabancı, bir korkak belki
Böyle hatırla
Sarılıp kendine sıkıca
"Bu hayat benim değil" de
Beni biraz da böyle hatırla.  

Bölüm biraz geç geldi sınavlar yüzünden kitabı yazmaya pek zamanım olmuyor .Neyse İYİ OKUMALAR :)

VOTE VE YORUMLAR İÇİN ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER :))
***

Takip ediliyordum.

Arkamdan gelen ayak sesleri bütün vücudumun irkilmesine neden olurken derin bir nefes alıp koşmaya devam ettim.Ayaklarım çaresiz bir şekilde yerle buluştuğunda gözlerim istemsizce yanıma kaydı.Sokakta tek başıma olmam yanı sıra sokakta sadece ayak sesleri vardı.Ellerimi yere dayayıp ayağa kalktığımda yara bere içinde olan ayaklarıma çaresizce baktım.Bir ay içinde bu kadar aksiyon ve korku yeterde artardı bile.

Tekrar koşmaya başladığım da ayak sesleri de bunu anlamış bir şekilde daha da hızlanmıştı.Gecenin en karanlık safhalarını yaşadığı saatlerde sokakta yalnızca Onun ve benim nefes alış-verişlerimiz ve ayak seslerimiz duyuluyordu.Başımı sağa ve sola yatırıp gözlerimi tekrardan sokağın çıkışına çevirdim.Eğer oraya gidebilirsem büyük bir ihtimalle market bulur oraya sığınabilirdim,tabi oraya kadar yaşayabilirsem.

Bacaklarım bitkin bir şekilde tekrar yerle buluştuğunda bacağımdaki etin soyulmasıyla acı bir şekilde inledim.Ellerimi duvara kenetleyip kendimi çöp konteynerinin yanına sürüklediğimde çantamdaki bezi çıkarmak için küçük çantamın fermuarını açıp içindeki gazlı bezi çıkardım.Otele gittiğim de kesinlikle çantama bir tane daha gazlı bez koyacaktım.

Gazlı bezi bacağımın etrafında dolandırdıktan sonra sıkı bir şekilde bağladım.Şimdi buradan kalkıp otele gitmem gerekiyordu.Tabi ölmezsem.Sigara kokusu öksürmemi tetiklerken telefonun titremesiyle sinirlenmeme engel olamadım.Telefonu çantadan çıkardığım da özel numaranın araması sinirle inlememe neden olmuştu.

-Bir de bu eksikti zaten.

Telefonu kapatıp yere bıraktığımda yana kayıp arkaya baktım.Büyük cüsseli bir beden bir elinde sigarasını içerken bir elinde telefonuyla birini arıyordu.Telefonum tekrardan titrediğinde konuyu anlamıştım.

Katilim olacak kişi beni arıyor!

Ölmeme bir kaç dakika veya saniye kalmıştı,içimdeki korku içimi vampir misali kemirirken merakım kurt gibi vampirin üstüne atlayıp korkumu yok edip korkunun yerine merakımı getiriyordu.

Telefonun ekranını,karanlık sokakta aydınlık yaratmayacak şekilde kaldırdım. Ekran da görünen isime baktığımda kan akışım yavaşlamış,kalbim atmamaya başlamıştı.

Benim katilimdi. Benim bedenime sahip olmaya çalışan ve sonra da duyduğu sesler yüzünden işini (!) Yarim bırakan adam.

"Buralardasın değil mi? Minik tatlım." diye mırıldanışı geldi kulağıma,benden uzakta değildi. Tam karşımda,belinde gözüken tabancası ile duruyordu. Beni fark etmemişti..henüz.

AY TAŞI  EFSANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin