Bölüm-1 ==> Bu Seferlik!

51 1 0
                                    

Yorucu bir iş gününden sonra eve dönüyorum. Durağa geldim. Beklemeyi fazla sevmiyorum. Keşke arabam olsa diye düşündüm yine. Nedense fazla trafik yok bugün. Vızır vızır geçiyor araçlar. İşte geliyor benimki.

"Hop! Dursana be adam! Yine mi dolu be!"

Bu saatte yakalamak maalesef zor oluyor. Patron da bir servis ayarlayamadı. Neyse. Beklemeye devam ederken telefonuma baktım. O sırada iki tane daha kaçırdım maalesef. Eminim onlar da doluydu. Kafamı yola çevirdim. İşte geliyor...

"Taksi! Dursana dayı!" Ve durdu. Biraz ilerde durdu ama olsun. Buna da şükür. Yanına gittim. Öne oturdum. Şoför bön bön yüzüme bakıyordu. Noldu dercesine kafamı salladım.

"Ne taksisi hemşerim? Renk körü müsün?"

Bak dayı! Sinirlendirme beni akşam akşam!

"Nolmuş yani? İçimden öyle geldi. Neyse şuradan bir Balıklı alır mısın?" Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. 5 lirayı uzatınca kaşlarındaki eğim tan40'dan tan15'e falan düştü. Matematikle aram iyidir. Niye böyle şeyler düşündüğümü bilmiyorum. Ama eğlenceli olabiliyor. Dayı bana döndü bu arada.

"1 kişi mi alıyoruz?"

Ama bunu sormuş olamazsın ya. Ciddi misin?

Yüzüme kitlenmiş, benden cevap bekliyordu. Evet dedim gözlerimle. Hayattan soğumuştum. Bir anca başka bir boyuta geçmeliydim. Para üstünü alır almaz camdan dışarıyı seyretmeye başladım. Ezberlediğim ama her defasında bakmaktan kendimi alıkoyamadığım yerler... Yaşam alanımı seviyorum. Çok iyi olduğundan değil ha. Alışkanlık. E hatıralar var bir de. Ömür boyu buralarda olurum inşallah.

"Yeğenim nerelisin sen?"

Dolmuşta olmaz ama ya!

Kendini gerçekten taksici mi sandı acaba? Bu muhabbet işini yolculukta sevmiyorum. Gerçi bizden başkası da yok dolmuşta. Gün boyu direksiyonda. Canı da sıkılıyordur tabi. Merak ettim aslında. Acaba o da benim kadar biliyor mudur geçtiği yolları? Ezberinde midir tüm kaldırımlar? Sormak isterdim ama boş ver ya. Şimdi salak salak konuşup canımı sıkacak benim. En iyisi he diyip geçmek.

"Aynen dayı."

Ne dedim lan ben? Eyvah!

Dayı bir anda fren yapıp durdurdu arabayı. Boynum koltuğa saplandı. Hareket ettiremiyordum. Gözlerimi dayıya çevirdim. Kızgın görünüyordu. Torpidoyu açtı. Tırsmaya başladım. Öne doğru hamlemle koltuktan ayrıldım. Boynumu ovalarken dikkatle dayıyı takip ediyordum. Torpidoyu kurcalamaya başladı. Ne aradığını çözemedim. İyice meraklandım. Elini çıkarırken yaşadığım korkuyu anlatamam. Ama çektikten sonra sağlam bir kahkaha attım nedense. Boş bir el çıktı dışarı. Aradığını bulamadı sanırım. İyice sinirlenip bağırdı.

"İn lan aşağı. Senin yüzünden oldu her şey. Senin yüzünden!"

Ne benim yüzümden oldu dayı Allah aşkına? Saçma sapan konuşma!

İndim. Hala gülüyordum olaya. Ama şaşırmıştım da. Uzanıp kapıyı çekti. Az daha yan koltuğa düşecekti. Ulan düşse amma gülerdim ha. Ama düşmedi. Sonra da basıp gitti. Garip bir adamdı. Niye öyle konuştuğunu da anlamadım. Düşünmeyi bırakıp yoluma baktım. Fazla mesafe kalmadı. Yürüyelim bu seferlik.

*******

Uzun bir yürüyüşten sonra sokağa geldim. Ayaklarım kopacak gibi. Haftasonu tatilini düşünmek alıyor yorgunluğumu. Çayımı da demlerim mis gibi. Oh! Haldun Abi'nin seslenmesiyle dalgınlık aleminden çıkıp kendime geldim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 12, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bu SeferlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin