1. Bölüm part 2 (KRİS)

53 1 2
                                    

Gece karanlığında şıkırdayan zincirlerin ve yüksek topuklu çizmelerin çıkardığı tok bir ses ile birlikte bir kadın sesi duyuldu:

—Şimdi ne yapacağım?


Kendi kendine konuşan sevimli kadın boğucu karanlıkta bir hayli ürkütücü gözüküyordu. Yüzüne taktığı maske ise yüzünün gözükmemesini sağlıyordu. Sadece gözleri gözüken kadın sürdüğü rimelle de güzelliğinden ödün vermemişti. Bu kadın bir hırsıza göre fazla genç duruyordu. Yeşil gözleri ile etrafa endişeli bakışlar atarken terleyen ellerini üzerine sildi. Siyah taytı çizmelerinin içinde, yere çömelmiş kadın bir halatı kapının kulbuna geçirmeye çalışıyordu. Fakat mor ojeli ve bakımlı elleri bu duruma izin vermiyordu.

Sonunda halatı bağladıktan sonra çevik bir hareketle arkasını döndü ve etrafına hızlıca göz gezdirdi. Sanki 17. yüzyıldan kalma gibi duran evin içi gayet modern döşenmişti. L şeklindeki koltuklar camdan duvara dayanmıştı. Bu cam duvarın yanında kalan sürgülü kapı bahçedeki bakımlı güllerin güzelliğini gizlemeye yetmiyordu. Bu güller sevgililer gününde birisine hediye edilemeyecek kadar güzeldi.

Mor beresini düzeltip , siyah balıkçı yaka kazağını silkeledikten sonra emin ve yavaş adımlarla villanın üst katına çıktı. Koridorun sonundaki tahta kapıyı yavaşça ittirirken tahta kapının gıcırdamasıyla hırsız kız yerinden sıçradı. Tahta kapının bu kadar gıcırdayacağını tahmin etmemişti.
Girdiği bu çalışma odası modern ve ferahlatıcı bir yerdi. Yaptığı işin verdiği heyecandan olsa gerek, tekrar ellerini taytına sildi.

Çalışma masasına yaklaşırken, derin bir nefes aldı. Masanın önüne geldiğinde deri koltuğa oturdu. Elini dolabın kulbuna atıp aniden kendisine çekti. Ve işte günlerin, haftaların, yılların acısı bu kasadaydı. Şifreyi bildiğinden mor ojeli parmaklarını tuşların üzerinde gezdirdi. Hafif bir "klik" sesinden sonra çelik kasa kendisini mor ojeli kıza teslim etmişti.
Tomar tomar paraların ardında bulunan elmas adeta ben buradayım diye bağırıyordu. Eli otomatikman elmasa giden kız tam elmasa dokunacakken duraksadı. Hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçerken bir damla yaş gözlerinden süzülerek elmasa düştü. Eliyle elması sıkıca kavrayıp değerli madeni çantasına koydu.


Arkasını döndüğü anda , yaşadığı şokun etkisiyle çantası yere düşen kız tekrar arkasını dönüp ellerini yüzüne koydu. Alev alev yanan yanakları buz gibi ellerine hapsoldu.

----

Bahçe kapısını arkadan kapayan genç, adeta bir gölge gibi hareket ediyordu. Hızlı adımlarla evin bahçesine geçen yakışıklı çocuk deri ceketinin önünü biraz daha kapattı. Gül çalılarını görünce aniden durdu. En kırmızısından geniş yapraklı bir gül koparan genç çakısıyla bu gülü kestikten sonra gülü beyaz dişlerinin arasında sıkıştırdı. Sırt çantasını önüne alan çocuk çantadan ince ama dayanıklı bir ip çıkardı.

Beresini anlına biraz daha dayadıktan sonra yukarı baktı. Balkon ikinci kata göre biraz yüksekteydi ,ipin yetip yetmeyeceğini aklından hesaplayan çocuk ani bir kararsızlıktan sonra çantasının yanından ayrıldı. Dört adım geriye gittikten sonra hızlıca ipin ucundaki kancayı yukarı savurdu. Sağlamlığını kontrol ettikten sonra çantasını omzuna takıp hızlı hızlı tırmanmaya başladı. İkinci kata ulaştığında ipi toplayıp kemer niyetine beline sardı. Balkon kapısının ardına geçerken botlarının çamurlu olmadığını görünce rahatladı. İkinci kattaki koridorun sonundaki tahta kapıya giderken sürekli arkasına bakıyordu.

Just Follow Your Dream.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin