Hasta Bakıcı

106K 2.8K 133
                                    

20.Bölüm

Hasta Bakıcı

Uğur'un evine geldiğimizde gözlerim anne ve babasını aradı.
Ama görünürde yoklardı.

"Hafize Teyze'yle Yavuz Amca nerede?"
"Bilmiyorum ki."

Salona geçtiğimizde masanın üzerindeki kağıt dikkatimi çekti.

'Oğlum aradık ama uçakta olduğun için sanırım, telefonun kapalıydı. Babanın yurtdışına çıkması gerekti. Ben de onunla gidiyorum.
Kendine dikkat et. Öptüm Annen.'

"Uğuur! Annenler yurtdışına gitmiş."

Ben salondayken Uğur çoktan ortadan kaybolduğu için yüksek sesle söylemiştim.

"Tamaaam!"

Nerde şimdi bu?

Odalara tek tek bakmaya karar verdim.
Daha ilk girişte buldum bile.
Uğur mutfaktaydı.
Beline önlük bağlamış, bir şeylerle uğraşıyordu.

"Hayırdır?"
"Akşam yemeğimizi hazırlıyorum. Bir an önce yiyelim de sen ilacını iç."
"Niye zahmet ediyorsun? Dışarıdan bir şeyler söyleseydik"
"Miden zaten rahatsız bi de dışarıdan yağlı yağlı şeyler mi söyleyelim Masal?"

Hah, azarı da yedim tam oldu!

"İyi."

Arkamı dönmüş mutfaktan çıkıyordum ki Uğur kolumu tuttu.
Dönüp soran gözlerle ona baktım.

"Seni düşünüyorum küçük hanım. O yüzden surat asmak yok. Hem sen benim aşçılığıma güvenmiyor musun da dışarıdan istiyorsun bakalım?"

Ay Uğur senin elinden zehir olsa yer, içerim ben.

"Olur mu öyle şey. Kahvaltıda harikalar yarattın. Akşam yemeğinde de iyi bir şeyler bekliyorum."

Sırıttı.

"Emin olabilirsin."
"E hadi ben de yardım edeyim."
"Hayır. Sen içeri geçip uzanıyorsun."
"Ama..."
"Itiraz yok Masal. Hastasın dinlenmen lazım."

Zaten pek becerikli bi insan değilim.
E Uğur gibi biri bana yemek hazırlayacak.
Daha fazla şansımı zorlamadan salona geçtim.
Televizyonu açıp karşısındaki koltuğa uzandım.

5 dakika sonra Uğur elinde battaniyeyle geldi.

Onu üstüme örtmeyecek umarım.

Tam battaniyeyi örtüyordu ki bileğinden tuttum.

"Nisan ayındayız."
"Uyuyanın üstüne kar yağar."
"Gördüğün gibi uyanığım Uğur"
"Ne bileyim 5 dk sonra uyuyakalmayacağını. Her dakika seni kontrol edemem Masal. Şimdi elini çekiyorsun ben de üstünü örtüyorum hadi bakalım."

Of!
Ne kadar da inatçı bir insanmış Uğur ya.
Tamam ben de inatçı olduğunu duymuştum.
Ama yaşamadan tam bilinemiyormuş işte.
Katır inadı var adamda.

Üstümü örttükten sonra mutfağa ilerledi.
Ben de dizi falan var mı diye kanal gezmeye başladım.

Mutfaktan gelen şahane kokularla ayaklandım.
Uğur yemeği halletmiş sofra kuruyordu.
Elindeki çatalları kaptım ve ben yerleştirdim.
Peçete ve suları da koyunca tamamdır.
Sonra oturup yemeğimizi yemeye başladık.

Erkekler yemek yapmaktan anlamaz diyenlere Uğur'u göstermek lazım.
Anında utanırlar söylediklerinden.

Yemekten sonra ilacımı içtim ve salondaki kanepeye geri döndüm.
Bu arada Uğur tabakları makineye diziyordu.

Sanırım ilacın etkisi, birden gözlerim ağırlaştı.
Kenardaki battaniyeyi üstüme çektim ve daha fazla karşı koymayıp gözlerimi kapadım.
Daha tam dalmamıştım ki televizyonun kapatıldığını fark ettim.
Ardından resmen havalandım.
Biri beni kucağına aldı.
Tek gözümü açıp baktığımda Uğur'u gördüm.
Gülümsüyordu.
Ben de ona gülümsedim.

Uyandığımda bir süre kendime gelemedim.
Hava kararmıştı.
Gözlerim karanlığa alışınca etrafa baktım.
Burası benim odam değil.
Doğru ya, Uğurlardaydım ben en son.

Hafifçe yana döndüğümde yanımda uyuyan Uğur'u fark ettim.
Kalbim deli gibi çarpmaya başladı.
Uğur benimle birlikte mi uyumuştu?
Aynı yatakta birlikte yatmıştık.

İçimden çığlık atarak koşmak gelse de Uğur'u uyandırmamak adına sessiz kaldım.
Ve onu izlemeye başladım.

Bir süre sonra Uğur kıpırdanınca gözlerimi kapattım.

"Masal?"
"Hımm?"
"Uyanık olduğunuzu biliyorum küçük hanım. Nefes alıp verişinden anlaşılıyor. "

Ao! Demek ki Uğur fazla dikkatli.

Gözlerimi yavaşça açıp Uğur'a döndüm.

"Uyuya mı kalmışız?"

Oradaki çoğul eki özellikle eklendi Uğur Bey.
Cevabınızı bekliyorum.

"Sen televizyon karşısında uyuyakalmıştın. Ben de odama çıkardım seni. Koltukta belin ağrımasın diye."
"Teşekkür ederim. "

Peki sen niye yanımdasın?
Kız uyanınca kalbine insin mi dedin ne dedin?

"Eğer merak ediyorsan sor."
"Neyi?"
"Neden yanında yattığımı"

Uğur'un özel güçleri var.
Zihin okuyabiliyor.

"Neden yattın?"

Bunu kızaran yüzümle sormuştum.
Güldü.

"Bir kızla sadece uyudum."

Gülüyordu.
Ben de güldüm.

"Kendini kanıtlama ihtiyacı hissettin yani."
"Evet. Bak sen uyurken gayet rahat durdum."

Kaşlarımı çattım.

"Yok bi de durmasaydın."

Bana doğru kaydırdı bedenini.
Bir elini belime atıp beni iyice çekip göğsüne yasladı.

"İstersen durmam."

Ellerimle itmeyi denedim ama boşa çabalıyordum.

"Cidden ittirebileceğini mi düşündün beni? Kaslarımın neye benzediğini unuttuysan hatırlatabilirim."

Ah yine şu sırıtış.

-

Sonraki bölümde ne olacak dersiniz? :D
Yorumlarınızı bekliyorum :))

Mantık Evliliği (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin