Prologue 8 (M)

4.1K 114 18
                                    

Multimedia: Lund - Broken (Tr sub)

Kyungsoo'dan

Neden gecenin bir yarısı gök gürülderken arabanın içinde olduğumu sorgulamıyordum çünkü uykumdan yeni kaldırılmıştım ve Tanrı aşkına gece hayatına ait olmak işte böyle bir şeydi.Bu sizi yuvanızın çağırış sesleri gibi değildi elbette.Bu cehennemde yaşayan insanların çığlıklarına istemsizce çekilmenizdi ve ben buna o kadar çok alışmıştım ki kendimi sadece dışarıyı izlerken buluyordum.Aklım bomboştu.İyi abi rolünü oynayıp Baekhyun'un ne yaptığını düşünmeliydim.Ama şu an durumum daha beterdi ve çabalayacak durumda kalmamıştım. Üzerimdeki hırka bile beni sıcak tutmuyordu.Cebimde kuytu bucak saklanıp ısınmayı bekleyen parmaklarımı birbirine sürterek ovuşturdum.Kendime olan güvenim vücudumdaki son sıcaklık duygusuyla uçup giderken derin bir nefes vermem bile içimdeki sıkıntıyı gidermiyordu.

Gelen kimdi?

Sadece onun olmaması için içimden saydırdığım binlerce duanın Tanrı'ya ulaşması için yeterince iyi bir insan mıydım emin değildim.Hatta bu belki de bu binlerce kilometre uzaklıktaki bomboş arazide yardım istemeye benziyordu.İçimde ki son ümit kırıntılarını da bu düşüncelerim ile söndürürken derin bir iç çektim.

Sadece araba gök gürültüsünün hakim olduğu bu lanetlenmiş havada binaya doğru ilerliyorduk ve tekerleklerin geriye doğru gitmesini tüm kalbimle istiyordum.Kalbimin karalar bağlamış halini düşünmeyecektim kesinlikle.Evimde, sıcak yatağımda olduğumu hayal etsem bile gözlerim açıldığında yüzüme çarpacak gerçekten hep nefret ediyordum.

Neden buradaydım ki? Neden normal bir hayatım olamıyordu?

Tamam.Annem beni burada, herkesin ağzındaki tabirle bir piç olarak doğurmuş olabilirdi ama o lanet kadın beni de bu batakta çalıştırmayıp kazandığı parayla okutsaydı ne olurdu ki? Liseden sonra evimizin kapısına dayanan müthiş, ekstra kaslı,koyduğunda oturtan gardiyanlarım beni bir odaya tıkmıştı.Ah birde bunu nereden bildiğimi sorarsanız bir kere o kadar çok küfür etmiştim ki adam beni susturmak için yumruklamıştı. Tanrım hala burnumun ucunda sızısını hissediyordum.

Annemin borçları yaşı ilerledikçe artmıştı.Bunun nedeni yaşlandıkça müşterisinin azalmasıydı. Benim de işim annemin kalan borçlarını ödemekti.

Pek iç açıcı bir hikaye olmadığı biliyordum ama sanki bunları hatırlamak kim olduğumu bana en iyi hatırlatan şeylerdi.Yapmam gereken gidip kendimi yeni müşterime sunmaktı.

Sonra ki olacakları hepimiz biliyorduk.

Nedenini bilmediğim bir şekilde içimdeki sıkıntı giderek büyürken duran araba bunu daha da körüklemek istercesine vücudumu ateşe veriyordu.Oysaki bu benim hep yaptığım şeydi.Dudaklarımı dişlerimin arasından kurtarıp şapkamı kafama geçirdim ve açılan kapıdan çıkıp hızlı adımlarla kendimi tanıdık alkol kokusunun içine attım.Gitmem gereken yer şu an gözüme daha da korkutucu gözüküyordu.Adımlarımı hızlandırıp dikkat çekmeden bizim için hazırlanan asansöre bindikten sonra odamın bulunduğu kata bastım.İlk önce üzerimi değiştirmeli ve vücudumu süslemeliydim.

Sorun şuydu ki hiç başaramamıştım.

Baekhyun olsaydı benim yerime o yapardı.O sadece öyle dursa ve gülümsese bile güzeldi.Bense bunu kendime bile yakıştıramayacak kadar güvensizdim.

Bunun için kendimi hazırlarken bir yandan gözlerim hangi katta olduğumuzu gösteren ekrana takılı kalmıştı.Yavaşça o yere yönlendirip açılan asansör kapısından dışarı çıktım ve hazırlanmak için odama girdim.

''Kyungsoo?''

Annem aynadan bana gözlerini şaşkınca dikmiş bakarken ''Ne?'' diye cevap verdim.Onaylamayan bakışları sinir bozucu olmaktan daha fazla öteye geçmeyi hep başarıyordu.

Black CaseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin