22.11.14
Bugün cumartesiydi ve ben büyük anneme gidiyordum. Hayır yani neden sabahın köründe gitmek zorundaydım ki?
Ama şuan ilk defa şikayetçi değildim. Çünkü şuanda tam karşımda sen oturuyordun. İlk defa bukadar yakındım sana.
Açıkcası gergin hissediyordum. Ama oturacak başka bi yer olmadığı için mecburen buraya oturmuştum.
Elimdeki annemin büyük annem için yaptığı kekin kokusu heryere yayılmıştı. Sende kokuyu almış olacaksın ki karnın guruldamıştı.
Karnının üzerine elini koyup birkaç defa vurdun. Ve tekrar gözlerini kapattın.
Yanındaki genç çocuk kalkmasıyla koltuk boşalmıştı.
Aklıma gelenen çılgın fikirle çantamdan yapışkanlı kağıdı çıkarttım ve kalemi elime alıp
[karnın aç sanırım. Portakallı keki afiyetle ye uyuyan koala]
Yazıp kek kalıbının üzerine yapıştırıp az önce boşalan yanına koydum. Anons sesiyle yerimden kalktım sana sonkez bakıp içimden umarım başkası almaz diyerek trenden indim.
Umarım portakallı kek seviyorsundur. Afiyetle ye koala..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOALA✔ MinYoongi
Fanfiction[neden bana koala diyip duruyorsun?] Güzel soruydu koala. Böyle diyorum çünkü senin adını bilmiyordum aptal şey. [çünkü seni her gördüğümde uyuyorsun. Koalalarda günün 22 saatini uyuyarak geçirir. Ve ikinci sebep ise adını bilmiyorum. Not~bu...