07.12.14
Bu gün pazardı ve ben tekrar seni görmek için trene bindim. Karşına oturdum.
~günaydın
Dedin. Ah nekadar güzel bir sesin var.
~günaydın
Dedim bende.
~nereye gidiyorsun? Bu gün tatil değil mi?
~neden tatil diye evden çıkmamam mı gerek?
~acaba bir ihtimal benim için gelmiş olabilirmisin?
~bilmem bir ihtimal olabilir.
Gülmüştün. Ve gerçekten sana gülmek yakışıyor koala.
~yani kabul ediyorsun.
~hayır ihtimal verdim
~kesinlikle hayır demediğin sürece o evet demektir. İhtimal diye bir şeye inanmam
Utanmıştım.
~tamam kabul ediyorum. Seninle annene ziyarete gitmek istedim.
Şaşkınlıkla bana baktın.
~sen ciddi misin?
~karşıdan şaka yapıyor gibi mi duruyorum
~yani ciddisin!
~neden gelmemi istemiyor musun?
~ah hayır sadece şaşırdım.
~yani gelmemi istiyorsun
Son dediğimle utanmıştın. Bu yanaklarındaki kırmızılıktan anlaşılıyordu.
Çantamdan iki tane muzlu süt çıkarttım. Birini sana uzattım. Bana garipçe baktın. Ne sütün yaşı mı var yani?
~hadi iç
Dedim. Beni duyup içmeye başladın.
~seni her gördüğümde bu deftere birşeyler yazıyorsun. Merak ettim ne yazıyorsun?
Afedersin ama sana nasıl diyebilirdim koala min yongi hakkında birşeyler yazıyorum diye?
~bu bir sır
Dedim. Hala merak ediyordun ama sormadın.
Edilen anonsla ayağa kalkıp bana döndün.
~burda inmeliyiz
Dedin. Bende hemen çantamı alıp seni takip ettim.
Yolda giderken inanılmaz bir sessizlik vardı aramızda. Sanırım birşeyler düşüyordun.
~merak etme iyi olacak.
Bana bakıp gülümsedin. Tanrım çok yakışıklıydın.
Hastaneye gelmiştik. O kadar çok geldiğin belliydiki her gördüğün hastaya halini hatrını soruyordun. Onlarda sana alışmıştı sanırım. Bağımlılık yapıyorsun koala.
Annenin kaldığı odaya gelmiştik. Kapıyı açıp yavaşça
~anne
Dedin.
~yinemi geldin yoongi?
Annen beni görmesiyle şaşkınca sana baktı. Anlamış olacaksın ki konuşmaya başladın.
~Anne bu arkadaşım hyeya
Annene eğilip
~merhaba efendim
dedim.
~oturun ayakta kalmayın.
Dedi annen ve karşıdaki ikili koltuğa oturduk. Annen bize bakıp bakıp içten bir şekilde gülüyordu.
~seni ilk defa görüyorum canım. Sevimli bir kıza benziyorsun. Yoongi ilk defa yanında bir kızla geldi.
Utanmıştım. Ne yani bu kadar yakışıklı bir çocuğun hiç kız arkadaşı yok muydu? Sende utanmış olacaksın ki
~annee...
Dedin uyaran bir sesle. Annen tekarar güldü.
Uzun bir süre annenle muhabbet etmiştik. Senin hakkında birçok şey öğrenmiştim.
-daegu da oturuyorsun
-en sevdiğin renk siyah beyaz
-23 yaşındasın
-portakala ve muza bayılıyorsun
-dışarıya karşı asabi ama sulu gözlü birisin
.
.
.
.Bunun gibi birçok şey öğrenmiştim. Annene kızsanda bir şey diyememiştin. Bu arada yoongi annen cidden çok güzel. Ve senin güzelliğinin nereden geldiği belli oldu.
Annenle vedalaşıp doktorunun yanına çıktık. Doktor seni görünce gülümseyip
~merhaba yoongi
~merhaba efendim
~sana bu gün güzel haberlerim var. Sonunda annen tedaviye cevap verdi. Artık birkaç ay sonra iyileşme süreci başlayacak
Şuan sevinçten doktora ordanda bana sarılmıştın. Senin haline güldüğümü anlayınca beyaz tenli olmanın kötü yanıyla yanakların kızardı. Çok sevimliydin koala.
Hastaneden ayrıldık. Bana bakıp
~teşekkür ederim
Dedin. Hiçbir şey yapmamıştım. Bu yüzden şaşırdım.
~neden?
~sen bana şans getirdin hyeya
Ne diyeceğimi bilemedim. Bu yüzden sadece gülümsedim.
~hadi bunu kutlayalım
Dedim. Merakla bana baktı sonra bana onaylar bi şekilde kafa salladın.
Bir kafeye gidip sana kahve banada sıcak çikolata söyledik. Uzun süredir bu kadar mutlu olmamıştım bana iyi geliyorsun koala yoongi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOALA✔ MinYoongi
Fanfiction[neden bana koala diyip duruyorsun?] Güzel soruydu koala. Böyle diyorum çünkü senin adını bilmiyordum aptal şey. [çünkü seni her gördüğümde uyuyorsun. Koalalarda günün 22 saatini uyuyarak geçirir. Ve ikinci sebep ise adını bilmiyorum. Not~bu...