ÇANAKKALE_3.GÜN

13 3 0
                                    

Oylarınızı bekliyorum. Yorum ve voteleri unutmayın. İyi okumalar!! 🎎

Sabahleyin kalktığımda saat tam 8 olmuştu. Her zaman ki gibi Melike de uyanmıştı. Ve yine Sevgi'yi kaldırmak için 3_2_1 diye parmaklarımızla sayarak- hatta sayarken- ellerimizi Sevgi 'nin boynuna koymuştuk bu sefer. Sonra da her zaman ki gibi korkarak uyanmıştı. Sonra da " Ya Allah'ım yardım et! Yaaa -dedikten sonra da Melike ile ben korkarak yataktan düşmüştük- siz nesiniz yaa. Allah sizi bana kızdırmak için mi gönderdi?? Ooof yeter yaaa!!" sonra da o sırada korktuğumuzda yere düştüğümüz için resmen bayılmış gibi olmuştuk. Sevgi'ye şaka yapmak için bayılmış numarası yapmıştık. Aslında bayılacak kadar kafamı vurmuştum ben komodine. Melike'de dirseğini yere fena halde çarpmıştı. Sonra bayılmış hareketi yaptığımız için bir süre sonra Sevgi ses bulamayınca yere doğru baktı. Bizi -saki gerçek gibi- bayılmış halde gördüğünde elleri bu sefer beni gıdıklamaya çalışıyordu bayılmış veya bayılmamış halde görmüş gibi. Aslında ben normalde çok gıdıklanırdım fakat başımın acısıyla hiç gıdıklanacak halim yoktu.

Sevgi'ye bir ders vermeye çalışıyorduk. Evet o acımızla hala ders vermeye çalışıyorduk. Bir daha yapmasın diye. Sonra da bilerek yavaş yavaş gözlerini açtı Melike. Sonra da ben yavaş yavaş bilerek gözlerimi açmaya başladım. Sevgi hala şokta olduğu için anlamamıştı şaka olduğunu. Sonra da başımın acısıyla elimi başıma koyup, diğer elimi de komodine koyarak kalkmaya çalıştım. Sonra da Melike ile göz göze geldik.  Melike'ye bir göz kırptım. Sonra elimi başımdan çekerek elime baktım. Baktığımda küçük nokta kadar bir kan olduğunu gördüm. Sonra da elimi tekrar, anlamak için kafama koydum. Belki de boya olabilirdi. Veya komodinin rengi kafama bulaşmış olabilirdi. Sonra elime baktığımda bu gerçek kandı. Anlamamın sebebi elimi başıma koyduğumda başımın ağrımasıydı. Sonra da Sevgi ve Melike bana doğru baktı. Onlar da elimdeki kanı görünce ben elimi arkama koymuştum. Sonra da Sevgi gelip elimi kendine doğru çekti;
- Ne var orada? Hira göstersene hadi yaaa n'oldu??
- İyiyim Sevgi, deyip banyoya doğru ilerlemeye başladım. Sonra da banyonun kapısını kapattım. Sonra da Sevgi'nin bağırışmalarını duydum. Ama Melike daha konuşmuyordu. O da şoktaydı. Hem dirseği ağrıyordu hem de benim bu durumum onu şoke etmişti. Sonra da odanın kapısı çaldı. Ben de o sırada banyodan çıkmıştım. Kapıyı Sevgi açtı. Sinirli bir halde;
-Ne var n'oldu? Niye geldin?
Dedi hırçın bir sesle.
-Tamam Sevgi ne bağırıyorsun? Bir şey söyleyip gideceğiz işte!
-Tamam ne var?
-İhsan Hoca beni yolladı size. Bugün siz istediğiniz yerlere gidecekmişsiniz. Yani herkes. Sevgi tamam deyip odanın kapısını kapattı. Evet sinirinden gelen çocuğun yüzü kapıyı kapatmıştı.

Sonra da ben bir duş alıp rahatlamıştım. Banyodan çıktıktan sonra üzerime kalın bir bulüz, ve üzerine bordo renginde bir tunik altıma ise beyaz renginde dar paça pantolon giydim . Üzerime de siyah renginde bir şal takmıştım. Melike gile bir şey demeden odadan dışarı çıkmıştım. Biraz hava almam gerekiyordu. Sonra otelin restoranına indim. Melike'ye yani sadece Melike'ye mesaj atmıştım;

Gönderilen= Prensesim (M)
Melike biraz hava almam gerekiyor. Tamam mı?

Gönderen= Prensesim (M)
Tamam sen keyfine bak Hira.

Gönderilen= Prensesim (M)
Tamam. Senin dirseğin nasıl iyi mi?

Gönderen= Prensesim (M)
İyiyim iyiyim. Bir şeyim yok. Sevgi seni arayacakmış. Konuşacak mısın?

Gönderen= Prensesim (M)
Mesaj atmayacak mısın?

Gönderilen= Prensesim (M)
Sevgi beni aramasın!!

Hayat Kurtaran Sıcak Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin