Medyayı açın önce öyle okuyun. Bu bir emirdir :3
Keyifli Okumalar!
###
Tiffany son mesajlara cevap vermeyince Gray'in sinir katsayısı iyice artmıştı. Stüdyoda bir iki tur atmasına rağmen sakinleşememiş daha da sinirlenmişti. Son mesajı da gönderdikten sonra, siyah deri ceketini yanına alıp merdivenlere koştu. O an asansör kullanmak aklının ucundan dâhi geçememişti. Tek düşündüğü şey Tiffany'yi görüp o sette olabilecek herhangi bir yakınlaşmaya engel olabilmekti.
Adım adım indiği merdivenlerden otoparka ulaştığında arabasına doğru koştu. Hızla binip motorun çalışmasını sağladı.
Yol ne kadar kısa olsa da gözünde büyüdü. Gaza yüklense de araba sanki ona inat yavaş gidiyordu. Yoğun saatler olmasının getirdiği trafik de Gray'e engel olan etkenlerin başında geliyordu.
Simon'dan öğrendiği set alanına geldiğinde arabadan inip koşar adımlarla ilerlemeye başladı. Bir yandan da arkadaşını arayıp tam olarak nerede olduklarını öğrenmeye çalışıyordu.
Gray, sonunda sete ulaştı ve etrafta tanıdık bir yüz aramaya başladı. O bulamadan Simon onu gördü.
"Dostum, bak şu an çekim var."
"Biliyorum. Sadece-"
"Sadece ne Gray? Bu yaptığın düpedüz baskın, bilmem farkında mısın?"
"Baskın ya da başka bir şey. Buna ne dersen de. Ama Mi Young'un başka bir adamla samimi olmasına dayanamıyorum."
Gray set alanına geçmek isterken Simon onu durdurdu. Çıkacak olan büyük gürültünün farkındaydı.
"Biraz bekle, sahne bitsin öyle girersin."
"Simon, beni engelleme. Buraya bu işi bitirmeye geldim."
"Nasıl bitireceksin Gray? Bu şekilde olmaz. Kendine gel."
"Hiç bu kadar kendimde olmadım. Bu iş bugün bitecek. Şimdi önümden çekil."
Simon, bıkkınlıkla başını eğdi. Şu anda çekilen sahneyi görmesini istemiyordu. Sadece birkaç dakika daha istedi ama Gray isteğinde oldukça ısrarcıydı.
Simon yavaş çekimde önünden çekildi ve Gray'in geçmesine izin verdi. Gray'in yapmak üzere olduğu şeyin bilincindeydi ve bu kesinlikle iyi değildi.
Gray, büyük adımlarla bar görünümlü setin kapısına dikildi. Etrafa bakarken onu engellemeye çalışan biri tarafından tanınınca duraksamadan içeri girdi. Ayakta olan onlarca kişi yüzünden henüz Tiffany'yi görememişti. Görüş alanına girebilmesi için biraz daha ilerledi. Tam o anda yönetmenin yüksek sesi duyuldu ve Gray bakışlarını o tarafa odakladı.
"Kestik! Bravo!"
Gray, Tiffany ve partnerini o an fark etti. İkilinin dudaklarının ayrıldığı o sahnede...
İçinde yeşeren öfke tohumlarıyla kıskançlığı birleşince Gray kendini kaybettiği andaydı. Adımlarını herkesi selamlayan ikiliye doğru atarken çarptığı insanları umursamadı. Yumruk yaptığı elini sıkarken gözleri Tiffany ile buluştu.
O an yumruk atmak istediği kişiyi çoktan unutmuştu. Sadece ona şaşkınlıkla bakan güzel prensesini görüyordu gözleri. Tiffany de ona doğru adımlayınca Gray kısa sürede ona ulaştı. Aniden kolunu tutup onu arkasından sürüklemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pink Shoes || Tiffany ✔
Historia Corta"Neden pembeyi bu kadar çok seviyorsun?" "Çünkü pembe bana istediğimi veriyor, erkeklerin verdiği rahatsızlığın aksine." "O zaman bu pembe ayakkabılar seni mutlu edecek Hwang Stephanie Mi Young, benim aksime." Tüm Hakları Pembe Ayakkabılar...