Gerçekler Acıtır...

389 9 0
                                    

Cemre Alinin bütün anlattıklarını karşısındaki koltukta sakince dinledi. En son "Bana şans dile." cümlesini duyduktan sonra, dışarıdan bakıldığı zaman bir kedi kadar sakin, fakat içinde büyük bir tsunami kadar sinirli bir şekilde Alinin yanına geldi. Tam karşısında durarak hızlı bir tokat attı ve "Al sana şans." dedi. Alinin bu tokata karşı tek tepkisi tilki gibi çarpık bir gülümseme oldu. Cemre tüm bu olanlara inanamıyordu. Sanki karabasanlarla dolu bir kâbusun içindeymiş de uyanınca hepsi geçecekmiş gibi hissediyordu. Gözlerini bir kaç kez açıp kapadı, fakat en ufak bir değişiklik bile olmadı. "Ya da bunların hepsi çok berbat bir şekilde tasarlanmış eşek şakası" diye düşündü çaresizce. Nisan 1'de olabilirdi. Ama cemre güzelim Temmuz ayında evlendi. 12 Temmuz. Alinin yakasına yapışarak, "Bunların hepsinin bir şaka olduğunu söyle bana" dedi. Ali, "Eğer öyle istiyorsan şaka olduğunu söyleyebilirim. Ama benden gerçekleri anlatmamı istediğini sanıyordum. Ve seni temin ederim anlattıklarımın tek kelimesi bile yalan değildi." Cemre bu sözleri duyduktan sonra artık kendisi değildi. Aliyi deli gibi yumruklayan-yüzüne,göğsüne-, bacaklarını tekmeleyen kendisi olamazdı. Çünkü Cemre ne kadar sinirlenirse sinirlensin bu derece asla kendisini kaybetmezdi. Ali yediği yumruklara daha fazla dayanamayarak, Cemrenin iki elini birden tuttu ve kendisine gelmesi için bir kez sarstı. Cemre hâlâ sakinleşmiş değildi. Alinin ellerinde deli gibi çırpınırken çok da ufak sayılmayacak bir hıçkırık sesi duyuldu. Cemre işte o zaman yüzünün ıslaklığını ve ağladığını farketti. Bir anda aslında hiç tanımadığı bu yabancının yanında ağlamak istemedi. Sesinin izin verdiği kadar kısık bir sesle "Defol! seni şu anda ve bir daha asla görmek istemiyorum. Defol!!" dedi. Ali Cemrenin ellerini bıraktığında Cemre Ali'ye arkasını dönmüştü. Ali, "Beni görmemek pek mümkün değil, biliyorsun biz evliyiz. Ve bir süre evli kalmak zorundayız." dedi. Cemre hızla arkasını döndü ve iyiden iyiye sesini yükselterek, "Biliyorum lanet olası! Kahretsinki biliyorum. Bana kafamı toparlamam için zaman ve yalnızlık istiyorum senden. Defol!" dedi. Ali," Pekâla... Ben kendime yeni bir oda tutsam iyi olur sanırsam. Sana kendini toparlayabilmen ve düşünebilmen için istediğin kadar zaman veriyorum. Kendini iyi hissettiğin zaman şimdiki evliliğimizin nasıl olması gerektiği hakkında konuşuruz." dedi ve dünden kalan ceketini alıp odadan çıktı.

Kapı kapanır kapanmaz Cemre ağlayarak olduğu yere çöktü. hayatında hiç ağlamadığı kadar, saatlerce ağladı. Ağlama faslı bittiği zaman sinir ve öfke yüzünü gösterdi. Ve bütün öfkesini güzelim otel odasından aldı. Odayı dışardan görenler içinde 3. dünya savaşı çıktı zannederlerdi. Cemre sinirle odanın içinde daha neyi paramparça edebilirim turu atarken gözüne gelinliği takıldı. Aklına onu ne hevesle yaptırdığı geldi. Gelinliğini yatağın üzerine koyarak yanına oturdu. Bir süre boş gözlerle ellerini gelinliğin üzerinde gezdirdi. Her bir ince detayını hatırlıyordu. Gelinliğin çizimi, kumaş seçimi, üzerindeki süsleri, dikimi... Ve sonra aklına herşeyin yalandan ibaret olduğu geldi. Bugünkü öğrendiklerine bakılırsa Cemre aslında evlenmedi. hayatının o güzelim 2 senesi tamamen yalandan ibaretti artık. Aşık olduğu adam aslında hiç olmamıştı.

Ali Kozanoğlu... Kimdi bu Ali Kozanoğlu? İki gün önce olsaydı, hiç düşünmeden hayatının aşkı, ömrünün sonuna kadar seveceği tek ve yegane kişi derdi. Şimdi ise... Kocaman bir soru işareti. 

Cemre gelinliği de yanına alarak odanın köşesinde bulunan şömineye gitti. Gelinliği şömineye attı. Üzerine biraz odadan bulduğu viski döktü. Ve bir kibrit yakıp, atarak gelinliğin yanmasını izledi. Gelinliği yakarak yaşadığı yalan dolan o iki seneyide yaktı aslında. Bir süre sonra kalbinde keskin bir acı hissetti. Sanki biri kalbini bıçakla dilimlere ayırıyordu. Kalbi o kadar çok acıyorduki Cemre nefes alamamaya başladı. İki elinide kalbine tutarak yatağa gitti ve yavaş bir şekilde uzandı. Sessiz Çığlıkları ile birlikte acının dinmesini beklerken uykuya daldı... 

EVCİLİK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin