O hafif iktirme ile öne eğildim ve küçükte olsa bir çığlık attım.Hemen arkamı döndüğümde gördüğüm kişi annemdi.
''Anne!ne yaptın.Korktum.''
''Amacım buydu?'' gülümsedi.
''Acımasız şey '' kahkaha attım.Yanıma oturdu ne düşündüğümü ve burada ne yaptığımı sordu.
''Burayı nereden gördün?''
''Sen beni burada nasıl yakaladıysan öyle.'' gülümsedim.
''Güzel yer seçmişsin.''
''Biliyorum.''
Aşağıya baktık uzun bir süre.İkimizde sessizce durduk ben gökyüzüne baktım ardından sokaktan geçenlere göz gezdirdim.
''Jameeeeees,Yukarı bak !
'' onu görmüştüm heyecanlandım annem mırıldandı ''Demek bu çocuk.Anladım.''
''Yapma ama anne daha yeni tanıştık.''
James beni sonradan yakaladı gülümsedi.
''Aman Tanrım orada ne işiniz var düşeceksiniz.''
''Biz mi? ahaha bize bir şey olmaz.'' diyip göz kırptım ve ekledim ''Nereye gidiyorsun?''
''Markete gitmem gerekiyor.''
''Peki,görüşürüz.''
Aslında gelmek istermisin? gibi bir soru sormasını bekliyordum daha doğrusu istiyordum.Karşıya geçerek ilerledi ve gözden kaybolmasını izledim.Bugün.. Ne çok şey yaşadım Tanrım.Ben bunları aptal aptal düşünürken annemin sesiyle kendime geldim.
''Hadi artık eve girelim tatlım.''
''Ben biraz daha kalacağım anne.''
''Hadi dedim Larissa.''
''Gelmeyeceğim diyorum.'' Annem söylenerek balkon demirlerinden içeri girdi ve görüş açımdan çıktı.Zihnimde soru işaretleri o kadar çoktu ki ve yanıtlarını bilmiyordum.Birden düşüncelerime sahip çıkamadım her şey bir anda oldu gözüm karardı etrafımı göremiyor araba seslerini ve insanların kahkalarını duyamıyordum,kafamın içinden gelen sesi duydum sadece.''Bodrum katına in.'' sadece bunu tekrarlıyordu.Heey! Sen de kimsin ?! Aklımdan çıkar mısın?Hem bu evin bodrum katı yook ! Bağırarak ve dışımdan söylemiştim.Kim duyarsa duysun umra değildi,deli sansalar bile.Ama içimden tekrar o sesi duymadım karşılık vermedi.Vermesini istiyordum meraklanmıştım,bu sefer içimden aynı kelimeleri tekrarladım.İçimden tekrar o sesin gelmesini bekledim ama gelmedi.Etrafımı tekrar görmeye başladığım anda heryer tekrar karardı sadece onu duyabiliyordum.''Aşağıda.Banyonun altında.'' Beni neden oraya götürmek istiyordu?Yoksa ben duymak istediğim hayali şeyleri mi duyuyordum.Tekrar etrafımı görmeye başladım.Bu sefer sadece içimden söyledim.''Neden ben? Ya öyle bir yer yoksa.'' Sesi normal konuşurken hafif çocuksu ama bağırdığında bir erkek sesi kadar gür ve sert çıkıyordu.Yani aynı olaylar gözlerim karardı ve tekrar konuştu.''Görmeden bilemezsin.Sen bu eve taşınan tek yetişkin çocuksun Larissa.Görmen ve gerçekleri öğrenmen gerek.'' Nazikti.Gitmeyi kabul ettim.Balkona girdim oradan odama ve koridorlar.Şimdi hangi banyo olduğunu bulmam gerekiyordu,iki banyomuz vardı.
Sonra sabah yaşadığımı hatırladım.Bir banyoyu açtığımda yerde gördüğüm kanları hayvan leşlerini.İçimden o banyo olduğunu düşündüm.Kapısını açtım ve içeri girdim.Odanın zemininde tam sağ köşede bir çıkıntı vardı.Eğildim ve oraya elledim.Kapak olduğunu tahmin ediyordum bunu kesinleştirmenin tek yolu ise açmayı denemekti.Tam düşündüğüm gibiydi.Düzdüz kare gibi küçük bir yer,sonu karanlık.Betona dayalı sanki yapışmış gibi duran bir merdiven vardı oradan indiğimde neyin beni beklediğini bilmiyordum.O yüzden inmedim.James'i beklemeye karar verdim.Yani yarına kadar inmeyecektim.
Akşam olmuştu yemeğimizi çoktan yemiştik annem ve babam içeride yarın ne alacaklarını hesaplıyorlardı.Joe kendi halinde odasında son ses müzik dinliyordu.Bundan rahatsız oluyordum koridora çıktım ve kapısını sertçe açtım.
''Hey!Sesi kıs rahatsız oluyorum salak.''
''Bana karışamazsın.''
''Joe.Kendin de misin ? Ben senin ablanım A-B-L-A-N!''
''Biliyoruz.Gevezelik etme ve odamdan çık.''
''Sen benimle böyle konuşamazsın aptal şey.Büyüklerinle düzgün konuş yoksa seni mahfederim.'' ensesinden tutmuştum sanırım fazla sıkmıştım ama çok sinirlenmiştim.Bir insan ablasıyla nasıl böyle konuşabilir ki? Aklım almıyordu.Belki burası ona daha iyi gelirdi.Miami'de serseri arkadaşlarıyla takıla takıla bu hale gelmiş bir ergendi.Ne beklerdiniz ki? California onun için daha iyi bir yerleşim yeri olabilirdi.Bilgisayarının fişini çektim ve kapısını vurarak kapattım.Kendi odama çekildim bilgisayarımı elime aldım ve internete bağlanmaya çalıştım.Bir türlü olmuyordu.Bu lanet olası evde internet bile çekmiyordu.Delirecektim Tanrım.Uyumak en iyi çözüm diye düşündüm gözlerimi kapattığımda aslında yorgun olduğumu fark ettim.
Deliksiz bir uyku diye buna denir! Kendimi çok dinç hissediyordum.Odamdan çıktım sonra tekrar girdim günlük kıyafet giyip çıktım evde pijamalarla dolaşmak istemiyordum.Misafir gelmiş olabilirdi yeni taşınmıştık.Maalesef kimse gelmemişti ne kadar yalnızız Tanrım.James bugün gelecekti.O gelmeden kahvaltımı yapmak istedim.Annemin hazırladığı kahvaltı müthiş görünüyordu.Annemin yanaklarından öptüm.
''Günaydın annecim her şey harika olmuş.''
''Saol Larissa.Joe nerede?''
''Ne biliyim?Sanki sürekli onu takip ediyorum.''
''O senin kardeşin ona sahip çıkmalısın.''
''Ben onun ablası olmaya çalıştıkça,onu korumaya çalıştıkça benden kaçtı artık o beni ilgilendirmiyor.''
''Her zaman bir kavga.''
''Olmaması gereken şeyler değil mi? Bunu sevgili çocuğun Joe'ya anlat.''
Annem yukarı çıktı.Sıkılmıştım bu konuşmalardan.Joe Joe Joe . Biraz beni de önemseseler diyorum.
Yemeğimizi bitirdik suratsız Joe da yemek yemişti.Masayı toplamaya yardım ediyordum zil çaldı koşturdum.
''Ben bakarıııım.''
Kapıyı açtım gelen James'ti.Bir anlık duygu bilmiyorum kapıyı açtığım da gülümsedi.Boynuna sarıldım onu görünce.
''Selam '' dedi. Hemen geri çekildim Larissa naptın sen . Burada yeniydim ve eski arkadaşlarımla buluştuğum da boyunlarına sarmaşırdım.
''Şey.Kusura bakma James.Alışkanlık ..'' yüzüm kızarmıştı.
''Ahaha önemli değil ee içeri almayacak mısın?''
''Ahh. Pardon gir lütfen.'' Daha evimize ilk kez geliyordu ama ben daha şimdiden pot kırmaya başlamıştım bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Kalpler
Mystery / ThrillerYa acımız sonsuza kadar sürerse?Ya hiç bir zaman eski benliğimize ulaşamazsak ?Belkide olması gereken budur.Kalplerimiz lanetlenmeli ve biz bir insandan bile değil bir evden bir odadan kısacası her şeyden korkarak hareket ederek ölmeliyiz.Sonumuz ol...