bölüm 2

22 5 1
                                    

Babamın ölümünün ardından nerdeyse bir yıl olmuştu. Yaz tatilinde bir kac yerde çalışıp biriktirdiğim para ile ancak iki taksit ödeyebilmiş kalan 4 taksite de faiz gelmişti.

Okula gidip geliyor son sınıfta hastanede nöbetlere de kalıyordum.

Tesadüf o ki bugün ki nöbetimde, benimle babamın öldüğü gün benimle ilgilenen doktor ile acilde beraber çalışacaktık. Cok yoğundu ama yinede arada göz göze geliyorduk. Beni hatırlamışmıydı acaba..

Acil çok yoğun işliyordu . Yanımdaki arkadaşım dinlenmeye gitmis gelmis sıra bendeydi. Kantine gidip bir kahve alıp boş bulduğum masaya geçtim.

"Oturulabilir miyim"

Başımı kaldırıp kim olduğuna baktım.
Oydu. Kehribar rengi gözleri acilin yoğunluğuna rağmen ışıl ışıl parlıyordu. Siyah saçları hafif uzamış beyaz tenine yakışmıştı..

"Tabi oturabilirsin"

"O günden sonra seni gayet iyi gördüm " dedi hafif tebessüm ederek.

"Hayata tutunmam icin sebeplerim olduğunu söylemişti birisi. "

"Unutmamışsın "dedi gülerek

"Sende unutmamışsın"

"Iyi yakaladın Armağan. Ben Akın ."

Adımı da unutmamıştı. Biraz muhabbet ettikten sonra acile geçtik. Yüzü gibi muhabbeti de hoştu. Nöbet bitene kadar yine bakışlarımız oldu.

Nöbet bittiğinde cok yorgundum.
Eve geçip uyumayı düşünüyordum . Apartmanın bizim daireye ait olan posta kutusundaki zarfı aldım. Beklediğim olmuştu. Eve haciz gelmişti. On bin lira bulmam gerekiyordu. Bir hafta içerisinde on bin...

****

Bulabildiğim tek para iki bin olabildi. Iki gün kalmıştı . Ne yapıp edip kalan sekiz bini bulmam lazımdı.

Sonunda pes etmiştimki durakta iki kişinin konuşmasına kulak misafiri oldum.

"Yasin bak arkadaşım sadece bir yıl. Ne sen onu göreceksin nede o seni. Ucunda cok para var."

"Sonra bir sıkıntı çıkmasın "

"Yok oğlum kaçkere söyleyeceğim. Bu işi yapan kişi avukat. Bir anlaşma gibi düşün. Kabul ettiginde tarihsiz bir boşanma dilekçesi yazıyorsun. Evleneceğin kişi de yazıyor .
Karşılıklı boşanma isteği olduğu icin sizin haberiniz bile olmadan evlendikten bir yıl sonra boşanıyorsunuz. Ben yeni boşandım yoksa ben yapardım "

"Yine de korkuyorum bizimkilerin kulağına giderse."

"Sen söylemedikten sonra kim söyleyecek "

"Haklısın ne zaman gidiyoruz"

"Hemen arayıp randevu alalım "

...

Telefonla konuştuktan sonra çocuğa döndü

"Bizi bekliyor hadi gidelim."

Bir an düşündüm neden olmasın? Okul bitince bende boşanmış olurdum. Hem iki günde o parayı bulamazdım.

Sonunda avukatlık bürosuna geldiler. Onların biran önce çıkmasını bekledim. Onlar çıkınca hemen büroya gittim. Neyseki beni bekletmeden odasına çağırdı.

Saçları hafif ağarmış zayıf uzun boylu esmer ellili yaşlarda bir avukattı.

"Buyur kızım sana nasıl yardımcı olabilirm. Boşanmak mı istiyorsun. "

"Boşanmak istemiyorum yani daha dogrusu boşanacağım biri yok"

"O zaman baska nasıl yardımcı olabilirim ki, ben sadece boşanma davalarına bakıyorum. "

"Benim paraya ihtiyacım var" dedim utanarak

Avukat büyük bir kahkaha attı
"Kusura bakma kızım burası hayır kurumu degil."

"Sizden para istemiyorum yani istiyorum da bu şekilde degil."

"Nasılmış peki"

"Az önce çıkan gençler gibi"

Adam önce bir düşündü kaşlarını kaldırarak bana baktı.
"Onlar nasıl para alıyorlarmış "

Anladım ki bana güvenmiyordu. Önce güvenini kazanmak gerektiğini anladım. Bu yaptığı suçtu alalen ben bu isi yapıyorum diyemezdi.

"Sizinle açık konuşacağım Tuncay bey. Otobüs durağında o iki gencin konuşmasına şahit oldum. Benim de iki güne kadar para bulmam lazım. Yoksa evime icra gelecek. "Dedim ve çantamdan icra kağıdını çıkarıp avukata verdim.

Kağıda baktı. Kafasını kaşıdı sonra bana baktı.

Bak kızım daha önce hiç kız gelmedi. Bu isi hep erkekler talep ediyordu. Bu kağıdı görene kadar inanmadım ama görüyorum ki, senin gercekten ihtiyacın varmış. Aslına bakarsan benim de bir bayana ihtiyacım vardı hemde uzun zamandır. "

"Ne yani sizinle mi evleneceğim "

Adam önce şaşırdı sonra kahlaha attı.
"Yok kızım ben evliyim zaten. Beni yanlış anladın. Biri var Hintli. Adam beş yıldır buraya gelmiş. Devlet desteği alıp şirket açacakmış. Yeterli birikimi de varmış herşeyi hazırlamış ama devlet desteği sadece Türk vatandaşına veriliyormuş. Oda bu yüzden, bir yıl once yanıma gelmişti. Iki günde bir arar var mı biri diye. Seni duyunca çok sevinecek. "

"Benim bu işi hemen halletmem lazım gördünüz sadece iki günüm var. Hatta bugünü gitti sayın. "

"Hemen arıyorum "

....

"Tahmin ettiğim gibi çok sevindi hemen geliyor. Bugün çıkıp başvuruda bulunun o gelene kadar belgelerini hazırla. Ona söyledim o her ay yeniliyor hazırlıklarını, her an biri çıkar diye." Dedi ve elindeki gerekli belgelerin olduğu kağıdı elime tutuşturdu.

Hemen çıkıp tüm gerekli belgeleri toplayıp tekrar büroya gittiğimde Tuncay bey odada yanlız değildi.

"Herşey hazır bugün halledebilir miyiz"

"Gel kızım bu sana bahsettiğim genç Salman Malhotra .. "

İtiraf etmeliyim ki böyle birini beklemiyordum.

Sonra bana baktı.
"Sahi senin adın neydi " dedi gülerek avukat.

"Armağan..."

Bak kızım öncesi şu dilekçeleri de imzalayın. Ilerde kimseye sıkıntı çıkmaması için bu şart.  Üstelik siz hiç uğraşmıyorsunuz.

"Buna çok sevindim. Nereyi imzalıyorum."

"Adının olduğu yer"

O gün tüm işlemleri yapmış ertesi güne, gün almıştık.

Böyle evlendiğimi babam görse kahrolurdu. Babacım affet beni. Mecbur kaldım. Biricik kızın hiç tanımadığı bilmediği adamla bir kaç saate evleniyor. Üstelik gelinlik bile giymeden.. gözlerim dolmuştu babamin resmini öpüp evden çıktım.

Evlendirme dairesine geldigimde evleneceğim adam kapıda beni bekliyordu.

Elindeki çiçekleri bana uzatarak
"Armağan hanım.  

Iste bunu beklemiyordum. Sanırım oda üzüldü benim halime.

"Kusura bakmayın en azından bunu vermek istedim. kabul ederseniz sevinirim."

Bir elimde cicekler diger elimde aile cüzdanı ile artık evli biriydim ama sadece, bu kağıt üstünde...

EVDEKİ YABANCI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin