BEN ZATEN O İLK ACIYLA ÖLMEDİĞİMDE GÜCENMİŞTİM HAYATA...
_buglemra_
Yağmurun bütün acılarımı alması umuduyla yürürken bir taraftan da babama karşı nefretimi tartıyordum. Birden ağzıma gelen garip bir tat ve burnuma dolan kokuyla göz kapaklarım ağırlaştığını hissettim. Beynimin içindeki düşüncelerin yok olmasıyla bilincimi kaybetmem aynı anda oldu...
*************
Gözlerimi açtığımda bir sandalyeye bağlıydım. Siyahın hakim olduğu bu odada da kapının arkasında bira, viski vb. şişelerin olduğunu fark ettiğimde ne kadar kötü bir durumda olduğumu yeni anladım. En son hatırladığım yağmurda yürürken ağzında bir tat hissetmiştim. Sonrası yoktu... Arkadan bağlı ellerimi çözmeye çalışırken kapının açılama sesiyle gözlerimi kapattım. Korkuyordum. Her şey üst üste geliyordu. Önce babamın annemi kaç yıldır dövdüğünü daha yeni öğrenmiştim. Bir an o gün aklıma geldi; Eve geldiğimde ev ıssızdı. Sebebini öğrendiğimde babama avazımın çıktığı kadar bağırmıştım. O ise bana tokat atması, ardından da duvara itmesi...
Kapıdan içeri giren adam büyük bir kahkaha atıp kapının arkasındaki bira şişelerinden birini aldı ve koltuğa yayıldı. Bir taraftan bira içerken bir taraftan bana bakıyordu. Kaşlarımı çatarak adama bakarken adam elindeki şişeyi bir dikişte bitirip duvara fırlattı. Cam kırıkları ayağımın diplerine saçılırken adam kalkıp yanıma geldi. İğrenç kokusundan yüzümü buruştururken saçıma dokununca iğrenerek geri çekilirken "Dokunma bana" diye bağırdım.Ellerini çekip kahkaha attı. Sonra bana doğru eğilip
"Yazık oldu sana... Güzel kızmışsın" diyince sinirlendim. Yüzüne tükürdüğümde bir an bir sessizlik oluştu. Sonra yanağımdaki acıyla yana savruldum. Bana tokat atmıştı. Babamdan sonra bana tokat atan ilk kişiydi. O an anladım ki babamın tokadı bana çok ağır gelmişti. Adam sarhoşluğunun verdiği iradesizlikle garip bir şekilde yürüyerek odadan çıktığında gözlerimi kapattım ve bu anın bir rüya olmasını diledim.
"Nasıl bir belanın ortasına düştüm." diyip oflayarak gözümü açtım. Kaçmama yardımcı olacak bir şey bulma umuduyla etrafıma bakındım. Gözlerim ayağımın dibindeki cam kırıklarına bakarken kaçabileceğimin verdiği umutla cam kırıklarından birini almak için eğildim ama sandalyeye bağlı olduğumdan sandalyeyle birlikte camların üstüne düştüm. Cam kırıkları koluma ve bacaklarıma battığından acıyla inledim. Bu acıya dayanmalıydım çünkü sonunda buradan kurtulabilecektim. Yere düşmemle çıkardığım sesi adama duymuş olacak ki adam içeriye girdi.
"Rahat dur yoksa sonu kötü olur"
diyip beni yerden kadırdı. Arkasından
"Senden korkmuyorum." diye bağırdım. Gülerek bana döndü ve
"Bence korkmalısın. Sana yapacaklarımın tarihini erken bir güne almam için senin tek bir hatan yeter"
Diyip kahkaha attıktan sonra odadan çıktı. Dengesiz adam! Bana yapacaklarını erkene alacakmış. Korkmuyor değilim ama bu bana bir şey yapmasını engel olmayacağım anlamına gelmiyor....
****************
Bir süre annemi düşündüm. Babamın bir çok şiddetine karşı yine de susup bana bir şey söylemedi. Akşamları gizli gizli odasında ağlardı. Sorduğum zaman bana
"Sen bana bakma kızım" gibi sözler söylerdi. Söylediklerine tabii ki inanmıyordum ama işi kurcalarsam annemin daha çok üzüleceğini de biliyordum. Bu yüzden o konularla pek ilgilenmiyordum. Annem bu kadar acıyı çekmişken ben de dayanabilirdim değil mi! Dayanmam gerek. Düşüncelerimde boğulurken biraz uykunun az da olsa faydasının olacağından gözlerimi kapattım. Elimde tuttuğum cam kırığını sıkarken elime battı ve kanamaya başladı. Fakat umursamadım.Ayaklarımın beni getirdiği yer iki uçurumun karşılıklı olduğu bir yerdi. Uçurumun karşısına baktığımda orada babamın olduğunu gördüm. Ben ona şefkat ve sevgiyle bakarken onun bana nefretle bakması içimi acıtmıştı. Elini gel der gibi işaret edip sırıttı. Benim ona doğru gidişim ölümüm demekti. Ölmemi mi istiyordu!? Omzuma birinin dokunmasıyla arkamı döndüm. Babamdı "Ama nasıl" diye düşünürken birden beni uçurumdan aşağı itti...
Nefes nefese uyandığımda karşımda ifadesiz bir suratla karşılaştım. Bu o adam değildi. Hemen hemen benim yaşlarımda bir çocuktu. Elinde ise su vardı. Bana suyu içirip yine ifadesiz bir şekilde odadan çıktı. Karanlık olduğundan yüzünü tam seçememiştim. Dışarıdan
"Kıza yemek verin"
diye bir ses duyuldu. Sanırım bana su içiren çocuk söylüyordu bunu. Dışarıdaki iki adam
" Ama..." derken çocuk birden bağırdı. "Hemen" deyince birden sıçradım. Sanırım bu o adamın oğluydu. Yoksa bu adamlara nasıl söz geçirecekti ki...
İlk bölüm ve ilk kitabımız olduğu için acemiliğimize verin...Beğendiyseniz vote vermeyi unutmayın!!!
Zamanınız var ise yorum da yapın please...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİL BAŞTAN (Askıya Alındı)
Novela Juvenil~ Askıya Alındı ~ Başka bir kitap yazmaktayız. Bu kitap tamamen acemilikle yazılmıştır ve çok ilgilenilmediği için bu karar alınmıştır. Yeni yazacağımız kitabın bölümleri, karakterleri, ismi ve kapağı kısaca her şeyi hazır. Bölümleri özenerek ve ya...