Düşünsene be sevgili;
Beni unutmaya çalıştıkça daha çok hatırlatıcı şeylerle karşılaşıyorsun.
Mesela;
Dolmuşa biniyorsun yıllar önce kokladığın o koku buram buram burnuna geliyor.
Koklamamak için nefesini tutmaya çalışıyorsun ama nereye kadar bir müddet sonra pes ediyorsun...
Sonra kime baksan beni görüyorsun, bi ara delirdiğini hatta kafayı sıyırdığını bile düşünüyorsun...
Gelde buna dayan be sevgili;
Biliyor musun? Senin yokluğunda ben hep seninleydim, canın yanıyordu "Ah" dediğin anda hemen yani başına geliyordum. Bazı geceler seni seyre de seyre de uyuyakalıyordum...
Ve sen bunları hep hissettin be sevgili; yine gelmedin.
Dayanılacak gibi değil..
Söylesene daha ne yapmalıyım?
Delirmeme ramak kalmıştı...
Canın acımasın diye çoğu kez sustum be,
Ve şunu çok iyi anladım;
Sen sevmedin, eğer sevseydin canımı yakmazdın, kıyamazdın...
...
Yine de sensiz olmuyor be sevgili!
Sensizlik acı hançer gibi, sabretsem de geçmiyor.
İyileşmesi gerekirken aksine daha çok kötüleşiyordu...
...
Sevgili;
Herşeyi geç, bi kenara bırak...
Hasreti için ağlayan, ve ağlamaktan artık gözleri kör olan Yakubu bilir misin?
Yusuf'unu aldılar sessizce ve sebebsizce...
Kimler aldı biliyor musun?
Yusuf'u kıskananlar, Sevmeyenler...
Ve Yusuf' u kuyuya attılar. Senin yaptığın gibi...
O Yakub'un gözü açıldı Yusuf da sultan oldu...
Ya ben...
Gel beni de sen kurtar,
Gel beni de sen sultan yap...
Gel de SEV BENI...
SEV...
