Gülistan adinda bir bahçeye girdim.
Tek çeşit çicek vardı rengarenk.
Merakla gezinirken bir ses duydum,
O ses;
"Gel ey yar! Aradığın şey bende gizli, bulmaya gel" diyordu.
Merakla gönül kulağıma fısıldayan o sese doğru hareket ettim.
Ayni zamanda da çevremdeki rengarenk çiçekleri seyrediyorum.
Seyir halindeyken de o "Gel" diye fısıldıyordu hiç kesmedi nidasını...
O sese yaklaştıkça çok güzel bir koku yayılıyordu etrafımda,
Nasıl desem sarhoç edici,
Başını döndürecek gibi...
O sese yaklaştıkça bu sesin sırrını, arkasındaki hikmeti ve neyle karşılaşacağımı merak ediyorum. Bi yandan
Ve bi o kadar da heyecanlanıyorum, bi yandan da korku sarıyor beni, nedir bilmiyorum çünkü...
Bir noktaya geldim orada ses kesildi fakat çok yoğun bir koku ve güzel bir esinti yükseldi...
Anlaşılan gelmem gereken O yerdeyim,
Etrafıma bakınırken sağıma döndüğüm de, kırmızı kırmızı derin bakışlarıyla beni seyrediyordu;
İşte geldin, İşte Vuslat...
"Ey sevgili Hoşgeldin" diyor.
Olayın hala şaşkınlığı içersindeyim ve gözlerimi ondan alamıyorum.
Seyrediyorum, inceliyorum her bir ayrıntısını...
Bi an gözlerimi kapattım rüyada mıyım? diye.
Gözlerimi açtığımda; benliğini öyle bir açmış ki, Gel işte Gel aradığın benim,
AŞK'ın Ta kendisiyim,
AŞK'ım ben AŞK diyor bütün ihtişamıyla tüm aleme haykırıyor...
İşte Artık bende O'nunlayım
O'ndayım...
Ne ben O'nsuz ne de O bensiz...
