''Sadece iki kelime''

''Popi diye sevdim kıro çıktın.''

Oğuzla çıkmaya başlayalı tam 4 hafta olmuştu. Bu haftalarda Ilgaz'I okula hiç görmemiştim. Her sabah sınıfta gördüğüm Sedayla hiç konuşmuyor,bana bir şeyler sormak için yanıma geldiğinde ondan kaçıyordum. Tıpkı Sedayla konuşmaya cesaret gösterdiğim gibi Ilgazla da konuşmalıydım. Ama ortalıklarda olmaması beni deli ediyordu.

''Sen niye dalgınsın öyle?''

''Değilim.''

''Öylesin.''

''Sana öyle gelmiş.''

''Bana yalan söyleme.''

''Ilgaz'ı düşünüyorum.''

''Efendim? Ne dedin sen?''

''Oğuz, Ilgaz kaç gündür okula gelmiyor. Başına ne geldiğini gerçekten merak ediyorum. Ayrıca ona bir açıklama yapmam sence de gerekmez mi?''

''Delirdin mi sen! Sen kimseye açıklama yapmak zorunda değilsin. Sadece bana hesap verebilirsin. Başka kimse senden hesap falan soramaz.''

''Ilgaz'In en azından bir açıklamayı hakettiğini düşünüyorum. Onunla konuşmak istiyorum.''

''Sen kararını vermişsin ne diyebilirim ki?''

''Odun. Seni seviyorum. Başkasını değil.''

''İstersen başkasını sev. Sonra bak gör neler oluyor. Ya benimsin ya kara toprağın.''

''Buyur işte...''

''Ne?''

''Popi diye sevdim,kıro çıktın be Oğuz.''

''Kıroyum ama seviyorum işte.''

Beni güldürmek için yaptığını bilsem de oa kıro demek hoşuma gidiyordu. Beni deli eden kıro taklitleri son zamanlarda beni en çok mutlu eden şeylerdi. Ilgazdan dolayı kafam çok dağınıktı ve ne yapacağımı bilemez haldeydim. 

***

''Kime bakıyorsun sen? Şşşş.... O benim sevgilim. Gözlerinizi oyarım ona göre.''

''Oğuz, lütfen kes şunu.''

''Ama sana bakıyorlar.''

''Bakmıyorlar sana öyle geliyor.''

''Hele bir baksınlar..''

''Ben sana demiştim gelmeyelim buraya diye.''

''İstediğimiz yere gideriz. Ben senin yanındayken kimse seni rahatsız edemez merak etme.''

''Bazen kıroluğun tutuyor ama sevgilim.''

''Napıyım dayanamıyorum. Bana aşkla bakan o mavi gözlerin bir başkasına aşkla baktığını düşünmek beni delirtiyor.''

''Bu gözler senden başkasına aşkla bakmadı ki hiç.''

''Bakmasın da zaten. Çünkü bu gözler de senden başkasına aşkla bakmadı ve bakmaya niyeti de yok.''

Gözlerimi kapatarak ona sıkı sıkı sarıldım. Bu kocaman dünyada beni koruyabileceğine güvendiğim tek kişiydi. 

Onunla şarkımız çalmaya başladığında heyecanlı bir bağırtı kopardım. Onunla ilk öpüşmemizin olduğu gün, arabada giderken çalan şarkıydı bu. 

I just wanna feel this moment..

''Biri bir şey mi yaptı? Niye bağırıyorsun?''

''Oğuz.. Şarkımız çalıyor ya hani.''

''Bizim şarkımız mı bu?''

''Odun!''

''Gerçekten bizim mi?''

''Şarkımız denemez. Ama bizim için özel bir anlamı var. Yani en azından benim için var.''

''O gün arabada çalan şarkı. Unuttuğumu düşünmüyorsun herhalde.''

''Ama unutmuş taklidi yapman da yeterince oduncaydı.''

''Odunca söylüyorum seni seviyorum aşkıııııım.''

''ıııııı ları uzatma. Kız gibi oluyorsun.''

''Sen bana trip de mi atıyorsun? Yerim kzıım seni. Bana bak fena yerim bana böyle bakışlar atma.''

''Hıı hıı hıı.''

''Sen gel bakıyım benle dışarı.''

Kolumdan tuttuğu gibi arabasına bindirdiğinde ona sürekli sorular soruyordum.

''Nereye gidiyoruz?''

''Annenler kaçta döner?''

''Hafta sonuna kadar yoklar.''

''Desene sabahlar bizim.''

''Sabahlar bizim.''

Kahkahalarla üstü açık spor arabada sahili turlarken başka bir bara girdik. Gerçekten harika bir yerdi. Ama bana çok ilginç gelmişti. Hayatımda hiç o kadar açık kıyafetler giyen kızlar görmemiştim. Ayrıca çok ilginç danslar yapılıyordu.

''Eee ne içiyoruz?''

''Mina. Saçmalama. İçki falan yok sana.''

''Yaa. Bugün eğlenmek istiyorum.''

''Hayır. Sana zarar verir.''

''Sen benim annem misin ya?''

''Sevgilinim. Yetmez mi?''

''Yeter mi?''

''Sen karar ver. Yan sınıfın kızlarını hatırlatmama gerek yok herhalde.''

''Şu yan sınıfın kızları da dayağı hakediyor.''

''İçindeki cadı uyanmaya başladı.''

''Sadece bir kadeh içsek?''

''Ama abartmak yok?''

''Söz.''

''Ben içmeyim istersen araba kullanacağım. Sen de bir kadeh iç.''

''Oğuz. Bu ayıyı istiyorum.''

''Bu ayı kaça?''

''Onu kazanmak için oyun oynamanız gerekiyor. Bu barın kuralı.''

''Oynayalım. Kazanırsam alıyor muyum?''

''Evet. Kazanırsanız sizindir.''

Oğuz bir süre oyuna yoğunlaştıktan sonra. Elindeki tabancayla tüm noktalara suyu doldurmayı başarmıştı. Böylece o muhteşem ayı benim olmuştu.

''Teşekkür ederim sevgilim.''

''Bu ayıyı bugünün hatırasına ömür boyu saklaman için sana veriyorum birtanem.''

Bir kaç kadeh içtikten sonra içiye kafayı bulmuştum. Hatırladığım şeyler çok net olmasa da Oğuz'un beni arabaya zorla bindirdiğini, bağırarak şarkı söylediğimi hatırlıyorum. 

Üstü açık siyah spor arabada deliler gibi bağırırken Oğuz'a sarılmak istedim. Malesef ki bu sırada karşıdan gelen kamyonu görmedim ve Oğuz'un direksiyon hakimiyetini kaybetmesine neden oldum. Sonrası mı? Sonrası felaketti...