Savrulan Hayatlar

İlk Bakış

Nehrin güzelliği onu o kadar büyülemişti ki, Kimsenin etrafta olduğunu fark etmemişti. Zaten bu tarafa pek gelen olmazdı bu sessizliği ve huzuru çok seviyordu. Kıyıdaki ağaçların nehre uzayan kollarına çıkar, saatlerce kitap okurdu. Yaz ayları zamanın büyük bir kısmını burada geçirirdi. O gün hava çok açıktı ve güneş tam tepedeydi. Ağaçların gölgesi altında olmasına ramen, güneşin sıcaklığını hissedebiliyordu. Bu sırada genç bir adam tarafından izlendiğinin farkında bile değildi. Birden ağacın altından birinin sesini duydu.
"Ben Mark" dedi biri. Genç kız korkudan elindeki kitabı yere düşürmüştü. Dönüp baktığında uzun boylu, yirmili yaşlarda, siyah saçlı bir adamın ona doğru baktığını gördü.

        Üzerinde kot ve tişört vardı. Korktuğunu görünce, "üzgünüm"  diye seslendi, ağacıl gölgesinden çıkarken. "önemli değil" dedi genç kız gözlerini devirerek. "ne zamandır ordasın?"
     "çok olmadı"  söylediği her halinden belliydi. "oraya nasıl tırm yalan andın?"  diye sordu konuyu değiştirmek isteyerek. Ağaca tırmanmak için suyagirmek gerekiyordu.
         "Ayaklarım biraz ıslanıyor ama onun dışında çok basit. Zaten su çok derin değil" dedi gülümseyerek. Mark, iri mavi gözler ışıltıyla parlayarak ona doğru bakıyordu. Tuhaftı, onu hiç tanımıyordu ama çekinmeden konuşabiliyordu.
          "Bana ismini söylemeyecek misin? Benim adım Mark."
            "sanırım şimdi söylemesem daha iyi olacak. Seni biraz meraklandırmak isterim" dedi genç kız çekinerek. O gün pek salaş giyinmediği için kendini şanslı hissediyordu. Uzun sarı saçlarını yeni yıkamıştı ve kahverengi gözlerine kalem çekmişti. Sarı tişörtü ve altındaki kot şort da gayet iyi sayılırdı.
           "Tamam o halde. Benimle yürürmüsünüz isimsiz bayan?"
        Bir dakika için bile onu tanımadığını, daha önce hiç görmediğini ve onunla yürüyüş yapmanın güvenli olmayacağını aklına getirmemişti. Bu bir teklifi hiç itiraz etmeden hemen kabul etmişti. "tamam o halde" dedi ve hızla yerinden sıçrayıp suya atladı. Dizlerine kadar suyun içine girmişti ve atlarken Mark'ın üzerinede su sıçramıştı. Kıyıya yürüdükçe suyun seviyesi daha azaldı ve ıslandığı içinağırlaşan sandaletleriyle kıyıya çıkıp onun önünde duruvermişti.

Devamı gelicek.