Biliyor musun baba; bugün televizyonda gezinirken senin çok sevdiğin ve izlerken güldüğün bir filmi gördüm. Seni hatırladım sonra. Seni ve o çok güzel olan gülüşünü. Değiştirmedim o kanalı. İlk defa sensiz izledim o filmi sonuna kadar. Hani bir sözün vardı ya"bu film başlarsa ve eğer ben yoksam hemen beni çağır,bende seni çağıracam"diye. İşte bu sefer olmadı baba,olamadı. Çağırdım ama gelmedin ya da gelemedin bilmiyorum. Ama sende izledin benimle öyle değil mi? Oradan izledin her bir kelimesini bildiğimiz bu filmi. Belki de güldün bile komik yerlerinde benim tersime. Sen güldün
Ama ben göremedim mi senin gülüşünü baba. Ezbere bildiğim beni büyüleyen,bana hayatı sevdiren o gülüşünü. En kötü anlarda bile güle biliyordum,güldürebiliyordum. En son ne zaman güldün diyenlere kızıyorum şimdi. İnsan en son ne zaman güldüğünü anı olarak saklamalı bence içinde. Ben en son ne zaman güldüğümü söyliyeyimmi baba. Senin ölüm haberinden tam birkaç saniye önce. İlk defa gülüşüm yüzümde dondu be baba. Bazen yolda giderken seni hissediyorum yanımda. O güzel kokunu alamasamda,dolmasada o güzel kokun burnuma hissediyorum beni izlediğini baba. Hatırlıyormusun baba bir ara gök gürültüsünden korkup ağlayınca koşup hemen yanıma gelmiştin. Ve benim yanımda yatmıştın. Hatta o gece ateşim çıkmıştı. Dün gibi hatırlıyorum da ilk defa seni o kadar hızlı davranırken gördüm. Taksiyi çağırışını, beni kucaklayıp taksiye bindirmeni, hepsini. Hatta gözlerin dolmuştu. Bir damla yaş terkederken o güzel gözlerini benim canımdan can gitmişti sanki. İşte o zaman yemin ettim kendime,seni hep güldürecem diye. Ben hep senin kollarında güldüm,ağladım baba. Yakıştı mı şimdi sana böyle gitmek bir anda. Ama merak etme baba illaki buluşuruz biz seninle. Sen benim biricik aşkımsın baba. Sen ilksin,senden öncesi hiç olmadı. Ve sonsunda çünkü senden sonrası da olmayacak. Ve teksinde ,bu kalbimi senden başkası alamayacak.