Dikkat! Bu hikayeyi yazarken rahibelerle dalga geçmeye çalışmıyorum! Bilginize.
Yeni okulumu -hafifletilmiş manastır- gördüğümde şok geçirdim diyebiliriz.
Okul çok eski zamanlardan kalma tarihi bir bina gibi duruyor aynı zamanda da çok huzur verici bir ortam. Dört katlı bu bina koskocaman çiçeklerle kaplı bir bahçeye de sahip. Bahçede oturan uzun etekli kızları görüp kendimi onlar gibi hayal edince hafifte olsa kıkırdadım. Annemin yürümeye başladığını fark edince onu takip ettim.
Üstünde "Müdire" yazan kapıdan içeri girince ben de ona uyarak içeri girdim. Büyük bir masanın arkasında oturan kadını görünce kadının hiç de benim kafamda çizdiğim karaktere benzemediğini fark ettim. Benim düşündüğümün aksine iri kemikli ve normal bir kadına göre daha kaslı. Biraz spor giyinmesine rağmen çok ciddi ve sert bakışlara sahipti.
Kıyafetlerimi iğrenircesine süzdüğünü ekşiyen yüzünden anlayabiliyordum. Annem fazla abartmamamı söylemişti. Bu yüzden beyaz bol bir tişört üstüne yakasında minik dikenler olan siyah deri ceketim ve siyah deri taytımı giydim. Ayakkabı olarak ise topuklu, siyah, bağcıklı botlarım... Garip ne vardı ki? Ahh, beyaz tişörtüm! Üstünde ünlü bir heavy metal grubunun resmi olan tişörtüm! Kadının bakışları benim üzerimden çekerek anneme "Kızınız gotik mi?" diye sordu. Açıkçası beklemediğim hatta beklemediğimiz bir soru olacak ki annem şaşkın bir şekilde kadına bakarak "E-Evet" diyebildi. Kadın annemin verdiği cevaptan tatmin olmayarak "Görüyorum ve kızınızı düzelteceğime eminim" dedi. O anda o kahrolası çenemi tutamayarak "Bu benim tarzım. Eğer bunda düzeltilecek bir şey olduğunu düşünüyorsanız önce sizin bakış açınızı düzeltmeliyiz. Dininizin mezhebinin aksine fazla hoşgörüsüzsünüz ." dedim Annem söylediklerime sinirlenerek şaşırarak ve biraz sinirlenerek "Ava biraz fazla alıngan ve korumacıdır." dedi. Sanki beni çok tanıyor. O beyinsiz kadın da "Ve biraz da fazla ukala" diye mırıldanarak anneme yapmacık bir gülümsemeyle koltuğu göstererek oturmasını rica etti. Annem koltuğa oturdu ve bana çıkmamı söyledi. Ben de çıkıp okulu gezmeye başladım.
Tam merdivenlerden aşağı iniyordum ki zil çaldı ve sınıflardan gene alıştığımın aksine çok sakince çıkan kızları görünce biraz şaşırdım. Genelde zil çaldığında sınıflardan kendini dışarıya atan amaçsız öğrenciler olurken bu sıkıcı okulda yoktular. Sınıftan çıkan iki kızın konuşmalarını duyunca yarılırcasına kahkaha atmaya başladım.
"Erkek kardeşim eve kız arkadaşını getirdi. Kız kısa yırtık bir şort giyip gelmiş. İnanabiliyor musun? Annem onu normal bir okula gönderdi, o kimlerle takılıyo. Tam bir KALT-"
Yanındaki kız onun ağzını eliyle kapattı.
"Ne dediğinin farkındamısın? Okulda böyle kelimeler kullanmamalısın. İsa aşkına!"
"Aman Tanrım! Haklısın. Tanrım beni bağışla lütfen!" deyip iki elini dua eder biçime getirdi.
Evet, bunu yapmamalıydım! Herkes küçümsercesine bana bakıyordu. Kız bana doğru yürüyordu. Hah! Ne diyebilirdi ki?
"Bana mı gülüyorsun? Komik bir şey mi var?"
Arkalardan bir kıkırtı duyduğuma yemin edebilirdim. Tabii ki de ben daha büyük bir anormallik yaparak daha çok gülmeye başladım. Bunun karşılığında rahibelerimiz bana gözlerini pörtleterek bakmaya başladı. Tam ağzını açacağı sırada annemin müdireyle birlikte buraya geldiğini gördüm. Gülmeyi kesip derin nefesler almaya başladım.
"Bu kalabalıkta ne böyle? Hemen sınıflarınıza gidin!"
Arkadan toplu bir sızlanma duyuldu.
"Ama teneffüsteyiz."
Müdire psikolojik gerilim filmlerinden fırlamış gibi bakarak,
"Bir şey mi dediniz?"
Ve herkes sınıflarına geçti. Ne şeker müdiresin sen öyle!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gotik Rahibe
Teen FictionElizabeth Ava Temphlier Annesi ve babası ayrıldıktan sonra babasında kalmasına karar verilmiştir ancak babası onunla çok ilgilenememiş ve mahkeme kararıyla aşırı Katolik annesinin yanına gitmiştir. Ava gotiktir ve annesinin ona karışmasından dolayı...