1.bölüm

55 8 3
                                    

Lanet olası alarm. "Alarmı kim icat ettiyse -"  derken annem odama girmişti ben ise "alnından opeceğim" diye tamamlarken buruk bir gülümseme yollamiştım. Annemin ise tek dediği şey "okula geç kalacaksın" oldu.

Rutin işlemlerimi hallederek okul formalarımı giydim ve gözlüğümü de takarak aşağı indim. Anneme ve babama birer öpücük yolladıktan sonra okula doğru yürümeye başladım. Fazla kilolarım vardı,ergenlik sivilceleri falan tabiki 9.sınıftım kendi çabalarım ile istediğim okula gelmiştim ve her zaman  hayal ettiğim okula kavuşmuştum

------------

3.ders bir telefon gelmişti annemden di önemli bir şeydir diye hocadan izin alarak dışarıya çıktım ve açtım. Tanımadığım bir ses"Azra hanım siz misiniz." Deyince "evet  " diye yanıt verdim arkadan ambulans sesleri geliyordu korkmaya başlamıştım. Tanımadığım ses" anneniz ve babanız trafik kazası geçirdiler babamızı kaybettik,annenizin ise durumu ağır" deyince başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü tanımadığım sese hastaneyi sorup taksi çağırmıştım. Hem ağlıyor hem de taksiciye hızlı olmasını soyluyordum.

Ve sonunda hastaneye gelmiştim. Annemin ameliyatta olduğunu öğrenince hemen ameliyathaneye doğru koştum. Ameliyathanenin önünde akrabalarım vardı. Ama onlar beni sevmezlerdi o yüzden bir kenara geçerek sessizce ağlamayı tercih ettim. Ve doktor çıkmıştı. Ağzından sadece " başınız sağolsun" kelimesi çıkınca gözlerim karardı.

--------------------

Gözlerimi açtığımdaysa yanımda kimse yoktu. Yalnız kalmıştım. Arkadaşlarım da yoktu benim çünkü okuduğum okuldaki insanların hepsi egoistti ve ben havalı değildim. Platonik olduğum kişi Tuna... çok yakışıklıydı. Gözleri kahverengiydi ama o gözler harikaydı. Ve benim başıma bu gün çok kötü şeyler gelmişti.ben bunları  düşünürken bu sırada teyzem içeri girmişti bana konuşma fırsatı vermeden söze girdi " Annen seni evlat kaldı ve biz de bu yüzden seni istemiyoruz Neyse ki annen ve baban mirasın  hepsini sana bıraktılar. Kendine yeni bir hayat kurman gerek"dedi ve gitti. Bunları düşünürken avukatımız Haluk abi içeriye girmişti. " Annen ve baban öldükten sonra bu cd' yi izlemeni istediler " demişti ben ise sadece' tamam' diyebildim. Teyzem hastaneden çıkış işlemlerimi halledince yüzüne bile bakmadan ilerledim. Ve hastaneden çıktım.

----------------

Eve gelince hemen bilgisayarı açtım ve cd' yi taktım ekranda annem ve babam vardı.Ağlamaya başladım özlemiştim onları. Babam söze girdi" Güzel kızım ,bitanem, canım benim. Üzülme sakın biz seni görüyoruz. Evet kızım biz seni evlatlık aldık. Artık kendi ayaklarının üstünde durmalısın. Senin en sevdiğin tablonun arkasında bir kasa var  kasanın şifresi doğum yılın. Kasanın içerisinde  yüklü bir miktar para ve yapacakların yazıyor. Bir de çarşamba günü için Newyork bileti. Newyorka gitmelisin.  Ama yanına sadece en değerli eşyalarını al.  Newyork havaalanında seni bir adam bekliyor olacak. O seni eve götürecek.Evinde sana göre kıyafetler ve ayakkabılar var. Ve dersler alacaksın. Her şeyi ögrenme zamanın kızım. Kendine iyi bak kızım seni seviyoruz." Dedi babam ve annem ağlamaya başladı. Ve video bitti. Işte o an anladım annemin ve babamın kasıtlı olarak öldürüldüğünü. Içimde bir kin hissi büyüdü ve ağlayarak kasayı açtım. Içerisinde çek, bir adet kağıt ve uçak bileti vardı.

Çok yorulmuştum artık uyumak istiyordum. Üstümü değiştirdim ve yatağa girdim. O an bağırarak ağlamak istedim çünkü annem her gece gelerek benim başımı okşayıp öperdi ama artık o yoktu. Babam üzülmememi istemişti. Bu yüzden ağlamayacaktım. Bunları yapanları bulacak ve onu öldürecektim. Bunları düşünürken yavaş yavaş uykunun o muhteşem kollarına bıraktım kendimi.

Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir.❤

Doğmayan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin