YALNIZ

46 9 0
                                    

   Bazı insanlar gerçekten çok şanslıydı. Ben hiçbir zaman o insanlardan olmadım, olamadım. Sanki atmosfere girmeden önce uzay boşluğunda lanetlenmiştim. Hiçbir zaman beni seven bir annem olmadı. Anne sıcaklığını hissedemedim. Babam ben küçükken ardına bile bakmadan çekip gitmişti. Hiç mi düşünmemişti beni? Bu kadar mı değersizdim onların gözünde? Anne. Çok farklı bir kavramdı benim için. Anneme sadece 2 kere sarılmıştım. Birinde karşılık vermemişti. İkincisinde sarıldıktan sonra gidip ders çalışmam gerektiğini söylemişti. Benimle hiç muhabbet etmemişti mesela. Hiç konuşmamıştık birini sevip sevmediğimi. Hiç sormamıştı iyi hissediyor musun diye. Hiç yakın olamamıştık biz. Ve gitgide aramızda sadece ruhumdan kopan parçaların oluşturduğu duvar oluşmuştu. Önceden çok nadir gülümsediğimiz anlar olsa da şimdi bunları tamamen engelleyen duvarlara sahiptik. Bu duvarlar asla yıkılmayacak, çökmeyecekti, biliyordum. Arkadaşlarımla dilek balonu uçurduğum zamanlarda sadece herkesin sahip olduğu gibi bir anneye sahip olmayı dilerdim,diğer arkadaşlarım renkli hayaller kurarken. Ben olgun olmamış, olgun olmak zorunda bırakılmıştım. Yalnız olarak doğmuştum ben. Bu yalnızlık, doğuştandı. Bulunduğum durum, kaçınılmazdı. Bu hissi içimden söküp atamazdım. Ruhuma bir damga gibi basılmış olan yalnızlığı ,içimden atacak gücü kendimde bulamıyordum. Ve artık buna ait olan umutlarım da duvarlara çarpa çarpa yok olmuştu. Annemin zayıf yönümü görmesini hiçbir zaman istemezdim. Çünkü görseydi bunu bana karşı kullanırdı, bilirdim. Ağlamak için geceyi bekleyen bir kızdım. Yanımda olan kimse yoktu. Yıkılmamak için tutunduğum tek dal gece ağlarken sabaha kadar başımda bekleyen aydı. Ve sanki annem bu berbat hayatımı önceden tahmin edip tek dostumun ay olacağını bilir gibi anlamı ay olan Luna ismini bana layık görmüştü.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin