Jess kafasını kaldırıp bana baktı. "Peki,doğruluk mu yoksa cesaretlilik mi?" Sırıtıyordu. Göğüsümü gerdim ve Jess'e baktım. Evet bakışmalarımız asla bitmeyecekti. "Tabiki cesaretlilik,Jess." Dedim ve sırıttım. Düşünmeye başladı. Willow,Scot,Jeremy ve ben pür dikkat Jess'e bakoyorduk. "Pekala. Söylediğimi yapmazsan, 1 ay dediklerime itaat etmek zorunda kalırsın." Kafamı onaylarcasına salladım. "Burdan yaklaşık 2 saat uzakta bir orman var. Ve bu ormanı hepimiz biliyoruz. Öyle değil mi?" Hepimiz kafamızı salladık. Herkes -özellikle ben- ne diyeceğini merak ediyorduk. "Oradaki ormanın derinliklerinde bir mağra olduğu söylenir. Ve yine söylenenene göre, orda eskiden bir vampir ve ya vampir ailesi yaşarmış." Bu sözden sonra hepimiz göz devirdik. "Oraya gidip birkaç saat kalmanı isteyecek,Emily." Dedi ve gözlerini devirdi Scot. "Anlatmama izin verir misiniz, çocuklar?" Sonunun ne olacağını bilsek bile dinlemeye başladık. Jess doğaüstü varlıklara fazla ilgi duyardı. Belki hepimiz duyardık. Ama Jess... "Peki. Eğer oraya giren biri olursa, bu vampiri rahatsız edermiş ve birnevi oraya giren kişiye musallat olurmuş. Her günü acıyla geçer,her yaptığı iş kötü sonuçlanırmış. Ama eğer ordaki tılsımı bulursan, hayatının geri kalanını çok harika bir şekilde geçirirmişsin " "Peki benden ne istiyorsun Jess." Diye sordum dediklerini umursamazmışçasına. "Senden istediğim,oraya gidip benim için o tılsımı bulmak." Dediğini sindirmeye çalıştım. "Neden kendin gidip almıyorsun,seni ukala?" "Aramızdaki en cesur kişi sensin. En korkak da benim. Bu çok normal!" Dedi. Hepimiz Jess'e sinirle bakıyorduk. "Ah tabiki onu gidip alırım. Peki benim çıkarım ne olacak?" Aslında çıkarcı biri değilimdir. Ama konu Jess olunca sömürmek benim işim. "1 ay boyunca bana itaatten kurtulacaksın!" Aslında bende.merak etmiştim. Gerçekten. Nasıl bi yerdi ki? "Almaya giderim. Ama geri döndüğümde-" "Ki eğer dönersen." Diye lafımı böldü Jess. Ne güzel bir teselli böyle! "Geri döndüğümde benim dediklerimi harfiyen yapacaksın,kaltak." Gülüştük. Jess'in elini sıktım. Artık anlaşmıştık. Çok zor bişey olmamamalıydı değil mi? Ayağa kalktığımda benimle birlikte kalkan Jeremy'ye döndüm. "Hey, bu benim sözleşmem ve senin orda durman gerek." Diyerek oturduğu yeri gösterdim. "Seni oraya götürmeliyim,değil mi?" "Üzgünüm bu kurallara aykırı." Jess ayağa kalktı. "Hayır,hepimiz seninle geliyoruz ve oraya girip girmediğini kontrol ediyoruz,fahişe." "Ne yani,bana güvenmiyor musun?" Hiç cevap vermeden kapıya ilerledi. "Hadi! Bizi bekleyen bir mağra var!" Korkağımıza da bakın! Hem biz?.....
Biliyorum biraz fazla kısa oldu. Hatta çok kısa. Diğer bölümde elimden geldiğince uzun tutacağım. Söz. Vote'lemeyi unutmayın! -Büşra (Anakarekterin -yani Emily- resmini diğer bölüm koymayı düşünüyorum.)