wrong person/pjm + jsm

ııı

uyandığımda kendimi odamda buluyorum,

jimin'in beni buraya getirip gitmiş olacağını düşünerek mutfağa giriyorum.

annem kısa süreliğine seul'a gittiği için evde tek başına olmak canımı sıkıyor.

dolabı karıştırıp istediğim şeyi bulamayınca kapağını kapatıp arkamı dönüyorum.

dönmemle jimin'in kaslı göğüsüyle bakışmam bir oluyor.

cidden bir insanın bol tişörtünün içinden bile nasıl kasları belli olabilir? diye düşünmeyi bir kenara bırakıp yakınlığımızdan rahatsız bir şekilde bir kaç adım geriye gidiyorum. (y/n: allah'ım o nasıl uzun bir cümleydi öyle djkxnsndnbd)

kafamı yukarı kaldırıp gözlerimizi buluştururken kısık bir sesle teşekkür ediyorum.

hâlâ gözlerime bakarken hafifçe eğilip boylarımızı eşitliyor.

be yapacağını merakla beklerken bir an da bana sarılmasıyla afallıyorum.

ağızından çıkan kelimeler beni daha da şaşırtırken, ilk defa bir erkekle bu kadar yakın olmanın verdiği heyecanla atan kalbime susması için içimden yalvarıyorum.

Beni çok korkuttun Sumin.