wrong person/pjm + jsm

v

ellerimi göğüs hizamda birleştirmiş ayağımı sabırla yere vuruyorken karşımdaki şahısa sinirli sandığım bakışlarımı fırlatıyordum.

sinirle nefesimi dışarıya üfleyerek aramızdaki garip sessizliği bozmak amacında konuşmaya başladım.

Cidden bütün okula çıktığımızı mı söyledin, bunu yaptın mı yani?

bana garip bir şekilde bakarken bir yandan da laf yetiştiriyordu.

Anlamıyorum Sumin, benden hoşlandığını duyuyorum ve işini kolaylaştırmak amacında çıktığımızı söylüyorum. Bunda beni yarım saat azarlamanı gerektirecek ne var?

göz devirip kafasına vurdum

Bak bana Park Jimin, bende senin gibi egolu birisiyle çıkmak için can atacak göz var mı?

sabrım tükeniyordu ve ağızıyla burnunun yerinin değişmesine ramak kalmıştı, sadece kaşınıyordu.

Ahh.. Anladım, benden utandığın için böyle davranıyorsun. Ama zamanla alışacaksın. Sonra görüşürüz sevgilim.

yanımdan ayrılmadan önce bana göz kırpıp yanağımdan makas alması son nokta olmuştu.

çatının kapısından çıkmadan önce sinirle ayaklarımı yere vurup bağırdım

Senden nefret ediyorum Park Jimin!

kahkahasını işittiğimde ellerimi saçlarıma geçirdim ve sakinleşmeye çalıştım.

Bende seni seviyorum Sumin!