G.2

38 5 0
                                    

İnsanlar tıpkı fırtına gibiydi. Hiç acımaları yoktu. Önüne çıkanı yıkıp geçerdi. Ardından bir enkaz bırakırdı. Çok bencilce aslında. 

Tüm bu içimdeki boşluğu yıkmak istiyorum. Acı çekmiyorum. Çektiğim tüm acı içimdeki boşluk. Hissedemiyorum  artık hiçbir duyguyu. Yok oluşta gibiyim. Hissedilecek birçok şey varken hiçliği hissetmek? Ne kadar doğru ?

Yürüdüğüm sokak bile boştu. Yağan yağmur bile üzerime düşerken acımasızdı. Ya da sadece ben böyle düşünüyordum. 

Yürüdüğüm yolun sonunda bir kız vardı. Sessizce denize bakıyordu. Yağmur şiddetlendikçe kızın omuzlarına vuruyordu. Sanki üzerinde onlarca ağırlık varmış gibiydi. Omuzlarını sarsarak ağlıyordu. Bir intihar vakası olarak geçirdim içimden. Kıza doğru adımlarımı hızlandırdım. Tam arkasında durdum. Birkaç dakika öylece durdu. Düşünceleri ile boğuştu. Kendini atacağını anladığım anda kolumu beline doladım. Onu kendime çektim ve oradan uzaklaştırdım. Beni hemen etti. 

"Neden bunu yaptın? Bırak öleyim işte.!" 

"Her şey bu kadar kolay değil." dedim sakin bir sesle. 

"Kimsin sen?"

"Bu ne kadar önemli?" 

Aramızda sessizlik oluştu. Bana bakıyordu. Bir şeyler anlamaya çalışıyordu. Ona bakıyordum. Boş bakışlarım gözlerindeydi. 

Bir süre sonra yere oturdum. Sırtımı ağaca yasladım. Kız hala bana bakıyordu. O da bir süre sonra yanıma oturdu.

"Nedenini sormayacak mısın?" 

"Nedenini söylersen düzelmeyecek." 

"Belki rahatlarım" 

"Hayır. Rahatlamazsın. "

"Peki" 

"Ama ne var biliyor musun? Bu cehennemden kurtulamıyorsun. Sen ölsen de hiçbir şey değişmiyor. Yaşasan da bitik her şey. Bu yüzden akışına bırak. Sadece bu yaşamın bitmesine bak." 

"Ama bitmiyor. Her gün o insanların yüzünü gördükçe içimdeki acı daha fazla batıyor."

"Buna alışmalısın. Bu her zaman olacak"

"Peki sen nasıl baş ediyorsun?" 

"Sadece alıştım." 

"Anlatacak mısın?"

"Anlatsam geçer mi?" 

"Hayır ama rahatlarsın belki." 

Sustum. Çünkü yapacak daha mantıklı bir şey bulamadım. 

...........................................................
Annemin odasına gittim. Yine ağlıyordu. Yanına gittim. Sırtı bana dönüktü. Aslında ilk defa annem ağlarken ona şefkat gösteriyordum. Ellerim saçlarına gitti. Uzun zamandır dokunmadığım ipek saçlarını okşamaya başladım. Ellerim yüzünden gözyaşlarına gidiyordu. Şuan hem mutlu hem üzgündüm. Ona dokunuyordum. Bu mutluluk sebebim. Ama o ağlıyordu.Onun gözyaşlarına dokunuşum üzüyordu beni. 

"Lütfen ağlama anne. " 

Bana döndü. Onun kızarmış gözlerini görmek beni daha fazla yıktı. İlk defa onu böyle görüyordum. Sanki muhtaç gibiydi.

"Canım yanıyor Atalay. Canım çok yanıyor oğlum."

Bu sanırım kalbime inen en büyük darbe. Bana 'oğlum' dedi. O acı dolu gözleriyle benden merhamet istercesine 'oğlum' dedi. 

"Geçer anne. Biz birlikte olursak geçer. Ne olur böyle yapma." 

Sanırım ağlıyordum. Boğazımda büyük bir düğüm oluştu. 

"Hiç geçmedi. Her zaman içim acıdı. Kavruldu bu acıda." 

Kollarımı ona sardım. Annem kollarımda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Gözyaşlarım onun omuzuna akıyordu. Ellerim ellerine gitti. 

"Birlikte olursak atlatırız. Her şey geçer. Sadece birlikte olmalıyız. "

Bir şey söylemesini bekledim. Ama söylemedi. Sadece ağladı. Bir süre sonra gözlerini kapattı. Onu yatağa yatırdım. Ve okula gitmek için evden çıktım. 

Okul ayrı bir cehennem olacaktı bana. Beni hayata döndürecek hiçbir şey yoktu.Bir sebep istedim sadece. Küçük bir sebep. Belki bir sözcük belki bir öpücük yeterdi. Ama yok. Mutluluğum gibi yoktu. 

Bazen kendi zihnimdeki düşüncelerden dolayı deliriyorum. Sanki şizofreni gibiydi. Binlerce düşünce karakter oluşturmuştu sanki. Hepsi yok ediyordu benliğimi. Çıldırıyor gibi hissediyordum. 

Bazense düşüncelerim bile terk ediyor beni. Hepsi siliniyor. Karanlık bir boşluk alıyor yerini. Bu daha fazla yalnızlık acısı veriyor kalbime. 

"Hey! Beni duymuyor musun?"

Sesi kulaklarıma dolan dün gece intihar etmeye çalışan kız. Şaşırdım. 

"Neden buradasın?" dedim ruhsuz sesimle. 

Neşeli bir gülümseme belirdi dudaklarından " Burada okuyorum." 

Bu kadar acıya rağmen nasıl bir gülümseme? Nasıl oluyordu bu kadar neşeli oluyor?

"Aynı okulda olmamız tesadüf mü sence?" dedim.

 Gözleri bana döndü ve beklemediğim bir soru yöneltti dalga geçer haliyle

"Yoksa beni mi takip ediyorsun?"

"Hiç sanmıyorum. Aynı şeyi ben sana soracaktım." 

Koluma girdi. Ve ben sürüklemeye başladı " Neyse ya. Hangi sınıftasın?" demesi ile  tüm günümün onunla geçeceğini anladım. 

.........................

GÜRUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin