G.5

7 3 0
                                    

Karanlık.

 Burada sadece karanlık var. 

Karanlıkta intihar eden ruhların çığlıkları var.

 Cehennem  gibi  ruhu cennet gibi masum bedeni uçurumdan atıyor kendini. 

Ve sonra her şey kayboluyor. 

........................................................

Gülümsedim. Çok güzel gülüyordu. Gözleri gözlerime tutunuyor. Ve bitiyor. Ellerimi tutan elleri gidiyor. Gözleri yok oluyor.

 Rüya bitiyor gibi. Sanki bir kabusun başlangıcı gibi.

 Canavarlar üşüşüyor zihnime. Düşünceler çarpışıyor. Kulak veriyorum zihnimdeki seslere. İnsanların yarattığı çığlıklar yardım istiyor. 

"Öldürün beni lütfen! Dayanamıyorum öldürün!"

Kulaklarımı ellerimle bastırmak istedim. Bu ses çok tanıdıktı.

 Yanımda hissettim varlığını. Kafamı ona çevirdim. Gözleri tamamen siyahtı. Kanayan bir gökyüzünde uçan bir kuş gibi. Karanlığa hapsolmuş gözleri. 

Üzerinde beyaz bir elbise vardı. Diz kapaklarının altına gelen elbisenin etekleri siyahtan kırmızıya doğru gidiyordu. 

Korktum. Bu korku neyin korkusu bilemiyordum. 

Yüzü bana bakıyordu hala. Gözlerine baktığım anda gözlerinden kırmızı bir sıvı akmaya başladı. Gülüyordu. Sanki deliymiş gibi gülüyordu. 

Elleri kulaklarına kapandı. Derin,tiz bir çığlık attı. Kulaklarımı tıkadım. Gözlerimi sıkıca kapattım. 

Sesler dindi. Gözlerimi açtığımda karanlıkta parlayan ufak bir ışık vardı sadece. 

ve sonra her şey gibi o da kayboldu.

...................................................................

Beni bu korkunç kabustan uyandıran Elya'nın sevimli sesi oldu. 

Uyanmam gerektiğini söylüyordu. 

Gözlerimi açıp gülen yüzüne baktım. 

Nasıl gülebiliyordu? Dün gece bu kadar kötüyken nasıl şimdi hiçbir şey olmamış gibi gülüyordu?

"Sende çok uykucuymuşsun. Kalk artık. Annen kahvaltıya çağırmamı söyledi." 

Kaşlarımı çattım. Fark edemiyordum sanırım  ama Elya Duru'nun yerini alıyordu. 

Duru ile yarım kalmıştık ve  sanki Elya bana bunun devamını yaşatıyordu. 

"Tamam. Geliyorum birazdan." dedim ve gidişinin seyrettim. 

.....................................................

Okula birlikte gidiyorduk. Yanımdaydı. Neşeli sesini yeniden duyuyorum. Sürekli bir şeyler anlatıyor. Bazen onun dinlemiyorum. Duru'yu düşünüyorum. Ama ne zaman onun sesi kulaklarımı doldururken Duru'yu düşünmek daha zor bir hal alıyor nedensizce. 

"Sen neden hiç konuşmuyorsun?"

"Düşünüyorum" dedim. 

Durdu bana döndü. 

"Neyi düşünüyorsun?"

"Nasıl bu kadar yakınımda oldun?" dedim. Gülen yüzüne bakarken.

"Yakın olmamdan rahatsız mısın yoksa" dedi alay ve şüphe vardı bakışlarında.

"Bilmiyorum. Ben bunu kastetmedim. Demek istediğim" duraksadım ve devam ettim.

GÜRUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin