Eziğin Değişimi

~9~

Ders başlamıştı ve Aslı ' nın ağızı hala açıktı. Elimle ağızını kapattıktan  sonra önüme döndüm ve hortlak biyoloji hocasını dinlemeye çalıştım. Hadi ama ya 50 yaşında surata pudra  sürüp bir de üzerine bordo ruj sürürlür mü?
***
20 dakika geçmişti ve ben gebermek üzereyim. Demiri özledim♥♥ kafamı ona çevirdiğimde onu bana bakerken buldum. Ve tabi o da pis pis sırıttı... ben de gözlerimi devirip önüme döndüm. Önümdeki  deftere bir şeyler karalamaya başladım ve 10 dk sonra da zil çaldı. Demirin yanına gitmek için ayaklanmışken Aslı bileğimden tutup beni oturttu ve net bir biçimde "Anlat" dedi. Ben de deniz faciasından başlayarak her şeyi anlattığımda ağzı yine açılmıştı. Bu kızın yüz kaslarında cidden problem vardı.

"Artık sevgilimin yanına gidebilir miyim?"

"E-evet gidebilirsin ben de lavaboya iniyorum" aslı giderken ben de demirin yanına oturdum

"Derste beni izlemeler ha?"

"off demir pisliğin tekisin ayrıca sen de beni izliyordun"

"Tamam aşkım özür dilerim hem ben seni çok özledim bugün ne yapıyoruz"

"Ya ama ben bugünü uyuyarak getirecektim"

"Tamam beraber uyuruz"

"Defol Demir"

"Hadi derin çocukluk yapma"

"İyi tamam ne yapıyoruz?"

"bence uyuma fikri gayet manyıklıydı."
Abartılı bir biçimde göz devirdim ve :
"Bize gel" dedim

"Tamam olur yani sen de bu işe sıcak bakıyorsun ha?"

3. bir göz devirmeye gerek duymadım ve yerime geçtim. Aslı hala gelmemişti.

Aslı'dan :
Merdivenlerden inerken hala kendimde değildim nasıl böyle bir şey olmuştu? Ve en kötüsü Buse beni gebertecekti. Demiri o kızdan uzak tutmaya çalışmam için beni görevlendirmişti ve şuan onlar sevgiliydi! Bu düşüncelerle lavaboya doğru giderken buseye gelmesi için mesaj attım. 5 dakika sonra buse emelle birlikte içeri girmişti ve suratında yine ağır bir makyaj vardı.

"Ne öğrenebildin?"

"Şeyyy..."

"Çabuk söyle!"

"Derin ve Demir çıkıyormuş"
Yakamı tuttu ve

"Ne dedin sen"

"Buse bak ben onları ayrı tutmak için çok uğraşyım ama-"

"Aması falan yok onları ayıracaksın"

"Buse biraz sakin olur musun?"
Emel ilk defa konuşmuştu ve şuan buseyi susturmaya çalışıyordu. Makyajı akmıştı ve suratı berbat haldeydi.

"Bak buse onları ayıracağız tamam mı? Güçlü olman gerekiyor ve ağlamayı kes!"
Emel buse ile ilk defa böyle sert konuşuyordu. Ciddi anlamda cesaretliydi.

"Şimdi öncelikle şu yüzünü
yıka"
Buse yüzünü temizledi ve tekrar da makyaj yaptı. Kaşları çatılmıştı ve sürekli anlamadığım şeyler söylüyordu. Emel de dalmış bir şeyler düşünüyordu. Buse bana :

"Şimdi sınıfa git yakında ne yapman gerekeceğini söyleyeceğim" dedi. Sesi çok sert çıkıyordu. Ben de tamam dedim ve sınıfa çıltım.

Derin'den devam :
Bir dersin daha ortasındaydık... çıkışa az kaldığı için tüm hücrelerim horon tepiyordu. Ve ben yine saçmalıyordum... ve düşünmem gereken mühim konu şuydu : demir evime geliyor , ne halt yiyeceğim? Sanırım çocuk aç kalacak. Düşüncelerimden çalan zil ile sıyrıldım ve demir tam çıkacakken yarım saate geliyor deyip göz kırptı. Sonra da uçtu. Ve buse bunu görmüştü ağlamaklı ve sinirli bir ifade ile  bakıyordu. Ben de ona pis pis bakıp çıktım. Kesinlikle intikamamım acı olacaktı.
***
Eve vardığımda duş aldım ve üzerime siyah tayt siyah üzerinde beyaz yazıları olan bir tişört ve siyah uzun hırka giydim. Kesinlikle rahatıma çok düşkündüm. Sonra salona indim ve pizza söyldim yaklaşık 6 - 7 dk sonra kapı çaldı ve koşarak kapıyı açtım. İşte sırıtan bir adet Demir... gülümseyerek içeri girdi ve direk salona geçti. Bu çocuğun rahatlığına bayılıyordum...