Gökyüzüm: Beş gün sonra doğum günün, Lucy. Lütfen... Lütfen gel.
Gökyüzüm: Hepimizin, tüm grubun buna ihtiyacı var. O kadar çok hazırlık yaptık ki! Burada olmasan bile kutlayacağız bunu. Lütfen, sana yalvarıyorum gel buraya. Tamam, bakma yüzüme; görme, gülme ama gel. Ben seni görsem de yeter. Uzaktan sevmeye alışkınım ben. Bir yıl oldu sonuçta. Yani, 5 gün sonra 1 yıl olacak.
Gökyüzüm: Tekrar altın sarısı, güneş saçlarını görsem; çikolata kahverengisi gözlerine baksam, kiraz rengi dudaklarını izlesem, masum bakışlarına son bir kez daha şahit olsam yeter. En azından son bir kez daha göreyim, Luce.
Gökyüzüm: Ben seni bakarak da sevebilirim.
Gökyüzüm: Ben seni izleyerek de görerek de sevebilirim. Ben seni buradan da, oradan da, şuradan da... Ben seni her yerden sevebilirim. Sadece son bir kez daha görmek istiyorum seni. Hem sadece ben değilim bunu isteyen.
Gökyüzüm: Seni o kadar çok görmek istiyorlar ki... Cidden artık ne yapacağımızı saşırdık. Doğum gününde salya sümük ağlayalım mı yani? Pastan çikolatalı ve kirazlı! En sevdiğimiz, hatırladın mı?
Gökyüzüm: Süt beyazı ve narin tenine izimi kazımak istiyorum yeniden. Boynunda izlerimi çıkarmak, o dudakların sahipli olduğunu herkese göstermek istiyorum. Senin gözlerinin benim gözlerime baktığını yeniden hissetmek istiyorum.
Gökyüzüm: Tanrım! Bunlar bile bana mesaj atmanı sağlamadı mı? Sapık Natsu, dedikten sonra telefonunu kapatman gerekiyordu.
Gökyüzüm: Bana görüldü atmayı kes. Herkes merak ediyor seni, geri istiyor.
Gökyüzüm: Biz bunları hak edecek ne yaptık, anlat lütfen? Kavgamız haricinde geçerli bir sebep sun bana, o zaman bırakacağım artık yazmayı.
Gökyüzüm: Tek yaptığımız seni sevmekti. Tek yaptığımız sana değer vermek, ailemizden saymaktı. Suç muydu bunlar?
Gökyüzüm: Ailem sizdiniz benim. Sen neden benim ailemi alıp götürüyorsun, ha? Neden?
Gökyüzüm: Neden gelmiyorsun Lucy? Neden insanlara sadece umut verip gidiyorsun?
Gökyüzüm: Şimdi de yaptın aynısını mesela. Görüldü atıyorsun. Dediklerim mi ağır geldi? Bunlar sadece başlangıcı, Luce. Artık kendine gel. Bize ne yaptığına dön ve bak. İnsanlar senin için ağlıyor, senin için!
Gökyüzüm: Nasıl bunları göz ardı edebilecek kadar değiştin sen? Hâlâ... Hâlâ basmıyor kafam bazen. Anlamak istemiyorum. Kabullenemiyorum. Sen gelmezsen doğum gününü değil veda gününü mü kutlayacağız biz? Lütfen, artık daha fazla acı çektirme bize.
Gökyüzüm: Beni önemsemiyorsan bile diğerlerini düşün.
Gökyüzüm: Onların da ayakta durmak için birisine ihtiyacı var da. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
distance × nalu texting
FanfictionNatsu, pembe rengindeki saçlarından elini geçirirken gülümsedi. "O, gelecek. Bizi asla unutmaz, değil mi Gray? Sence bizsiz çok üzülmüş müdür? Luce'm, geri gelmesine çok az kaldı. Hissediyorum." Çocuğun duygusuz bakışları, arkadaşının zümrüt yeşili...