Umut hala var.

37 8 2
                                    

ertesi günü okula gittim  derse girdim savaş beni  izliyordu yapma savaş beni yorma benim savasacak gücüm yok kalbimle beynim savaşıyor yeteri kadar bakma bana o yeşil gözlerine  efe bir anda saçımi düzeltti ondan nefret ediyordum o adama götürmüştü sonuçta beni o an sadece savaşı babamı annemi düşündüm zor olacaktı bu benim için zil çaldı aşağıya indim savaş geldi gel benimle dedi kolumdan tutup  boş bir kütüphaneye geçtik yapma bunu savaş yapma bunu  vazgeçmem lazım işimi zora sokma bakma bana o yeşil gözlerinle ne diyorum ben gene kendi kendime konuşuyorum.   ne istiyorsun benden dedim babana ne oldu dedi ben bu olayı anlatmayı sevmezdim ama anlattım efeyide anlattım. bir daha Efeyle konuşmani istemiyorum dedi ağlayarak o benim tek çıkış biletim yapma beni bunla sınama dedim ipek ben seni seviyorum yanında olacam birlikte halledicez bunu dedi  güldüm o an sevdiğim adam bana sevdiğini söyledi hayatımda hiç bu kadar mutlu ve hüzünlü olmamıştım ikimizde okula gitmedik ertesi günü bana mesaj attı bir kaç bilgi edindim gidip bakalım bunlara demişti tamam dedim onla sevgili değildik ne farkederki  beni seviyordu sonuçta bu bana yeterdi bir kaç köprü altı mekanlara gittik babam Oralarda içermis hep bir adam geldi yanıma uzun saçlı kirli sakallı  sen osun dedi ne dedim sen alinin kizisin dedi evet babamı nerden tanıyorsun beni nerden biliyorsun dedim baban seni telefonuna ekran yapmıştı içip hep seni anlatırdı dedi. benimi? diye cevap verdim lütfen bana anlatın dedim anlattı meğersem annem genç yaşta tecavüze uğramış babamla nisanliyken ama babam onu birakmamis hemen evlenelim demis ailesine anlatmislar  onlar onay vermemiş babamda kaçırmış annemi evlenmişler. bugüne kadar bana öz babammis gibi davrandı hıc hissetmedim başka türlü. öz babam o benim nasıl olurdu. uzun kaçışlardan sonra ben doğmuşum.  büyük annem babamla anneme oyun yapmışlar kocan seni aldatiyor diye annem inanmak istememis fotoğraflar koymuş önüne o zaman inanmış sırf annemgil boşansinlar Diye uğraşıyormus başardıda annem babamdan ayrılmıştı. bu yüzden babam içmeye başlamış, babam daha fazla dayanamayıp herkese öldüğünü söylemiş ama ölmemiş başka bir şehire gitmiş suan evli bir çocuğu varmış yıkıldım eve gittim annem anlattım annem şok oldu kendini suçladı hepsi benim suçum diyerek ağladı gece odasında , sabah iyimi diye kontrole gittim. annem kendini asmis tavanda buldum çığlıklar atiyordum. bu koskocaman dünyada tek başıma yalnızdım. ne yapacagımı bilmiyordum. okula gitmemeye basladim. hayatımdaki tek varlıgı herşeyim olanımı kaybettim ha yaşamışım ha ölmüşüm hic fayda etmez. ne yapacaktım ben şimdi ne yanimda olacak bana destek çıkıcak bir annem var ne de basımı omzumu yaslayabilecegim bir babam var. hani hep kendinizi yanlız kimsesiz hissedersiniz ya ben o hissi doya doya yaşıyorum eskiden bisey okumuştum
hayatın zorluklarıyla karşılaştığında gidebilecek kimsenin olmamasıdır babasız büyümek.. çoğu zaman çoğu şeyden en başından yılarsın. her şeyin eksiktir en başta düzgün bir baba olamazsın ilerideki hayatında.. diğer çocuklar her şeylerini babalarına yaptırırken babam bir çaresini bulur derken sen sadece bakarsın onlara ve yine kendi başına çözmen gereken sorunlara yönelirsin.. hayatın yükü omuzlarındadır ve ya kaldırırsın ya kaldıramazsın ki eğer bu şoku atlatamadıysan ki yeniyse ve alışamamışsan alışmış gibi gözüksen de kaldıramazsın hiçbir yükü.. tek başınalık korkutur seni devamlı insanların anlayamadığı o ilgiye aç halin hele bir de gerçekten yalnızsan büyür gecelerde.. kimse seni anlamaz anlayamaz geceleri oturup acaba olsa nasıl olurdu dediğini  anlatmazsın anlatamazsın hiçbirine benim sana anlattığım gibi.. devamlı senden beklentileri olur insanların diyemezsin gücüm yok anlayamazlar dedigi gibi oldu anlamıyorlar kimsesizlik nedir bilmiyorlar ben daha babasızlıga alışamamışken annesizlige nasil alısacam  annesizlige. Sensiz bu hayat gerçekten çok zor…
Güneş biraz puslu mu doğuyor?
Esen deli poyrazlar senin yokluğunda, daha da mı deli esiyor?
Ben korkuyorum bu deliliklerden, sığınacak bir kucak arıyorum.
Sen yoksun anne…
Güneşin başka iklimleri aydınlatmaya, başka gönülleri ısıtmaya gittiği şu saatlerde, kâğıdı, kalemi elime alıp, seninle dertleşmek, yalnızca sana yazmak ve yalnızca seni özlemek geçiyor içimden.
Sana yazmak. "Sana Seni Yazmak".(Nasıl olacaksa?) Güneşin her doğuşunda, ben biraz daha batıyorum. Bu hayatı anlamsız, sensiz yaşıyorum, sensizliğe alışamadan!
Her gün seni özleyerek ve bekleyerek…
Hayatın son demine yaklaşırken artık günlerim normal günlerden, gecelerim normal gecelerden daha uzun. Bu uzun gecelerde sığınacak bir liman gibi kucak arıyorum…
Sen yoksun anne…
Sen gittiğinden beri her acıyı tattım…
Her çileyi gördüm…
Hayatın her cilvesine alıştım anne.
Biliyor musun? Her şeye alıştım, yalnız senin yokluğuna alışamadım anne…
Evet, şimdi daha iyi anlıyorum. Senin gidişin bana; acıdan, hasretten, gözyaşından başka hiç bir şey vermemiş…
Gelecekle ilgili, senin verdiğin manevi destek olmayınca, yıkılan hayallerime, yok olan geçmişime, kaybolan geleceğime hep ağlıyorum annem…
Annem; bunlar benim içimde yaşadığım olaylar. Sen şimdi oradan, ben seni toplum içinde böyle mi davranasın diye yetiştirdim diyebilirsin!
Sakın deme!
Bu benim seninle olan özel bir konuşmam…
Annem, yattığın yerde rahat uyu…
Bu senin icim son üzülüşüm olmayacak biliyorum ben sevdigim adama yeni kavuştum hayat seni aldi benden dünya böyle bir yer anne hic bir sey karsılıksız degil en sevdigimi aldı en sevdigimi verdi neden anne sen derdin bana hep bu hayatta bir sey yapacaksan herseyi karşılıksız yap ben öyle yapiyorum annem sen üzülme artık bende hayatima bakacağım savas bu hayattaki tek varlıgim ona gözüm gibi bakacagım
bir hafta okula gitmedim herkes merak etmiş beni ben kimseye evimden ailemden bahsetmedim savaş dışında savaş evimize geldi tek başıma buldu beni

Aşk ve savaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin