Küçüğü kendi arabasına almış geçen sefer getirdiği evine getirmiş hatta kendi yatağına yatırmıştı.
Neden bu eve getirdiğini ya da neden en sevdiği yatağına yatırıp çarşafların kana bulanmasını sağladığını bilmiyordu.
Ama şimdi bakınca buraya, bu eve ve bu yatağa aitmiş gibi görünüyordu.
Baekhyun hareket etmesiyle birlikte acı içinde inlediğinde Chanyeol kalıp kalmamak arasında kalsa da Baekhyunun parmaklarını oynatmaya mecali olmadığını fark edince sandalyesine geri oturarak küçüğün tamamen uyanmasını bekledi.
Kendini riske atmak demek ti bu ama bir şeyler geri çekilmesini engelliyordu.
"Ah~"Baekhyun beyaz yatakta kendini zorlukla çekip etrafına göz gezdirerek baktığında kalbi de ruhu da alev almaya başlamıştı.
"Korkma. Seni izlediğimi biliyorsun. Bayıldığında uyanmanı bekledim ama sen uyanmayınca evime getirdim. "Diye kısa bir açıklama yapan Chanyeol nedensizce bakışlarını kaçırmıştı solgun yüzden.
Baekhyun hala gözünü kırpmadan uzun bedeni incelerken Chanyeol üzerinde olması gerekenden fazla dolaşan gözle rahatsızca yerinden kalkarak kapıya doğru ilerledi.
"Yemek yapacağım. Ve sen duş al yaralarına ilaç sürmeliyiz. İltihap kalmadan "diyerek odadan çıktığında Baekhyun hüngür hüngür ağlarken bulmuştu kendini.
Tüm dünya ona iğrenç olduğunu bağırırken Chanyeol ona yardım için fısıldıyordu ve fısıltı kalabalıkta tutulurken Baekhyun beyninde yüksek sesli en sevdiği şarkı yankılandığını hissediyordu.
Kaldı 1 bölümcük :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blue And Red 614/ChanBaek Texting/
FanfictieBlue04 : Gökyüzü okyanusla birleşirse sonsuza kadar yaşabilir miyiz? Red16 : Yeryüzü kırmızıyla kaplıyken sonsuzluk diye birşey olamaz. *Bir katil *Kendini öldürtmek isteyen bir kaçık.