Gözlerimi açtığımda okulumuzun bodrumundaydım bir sandalyede ellerim bağlı bir şekilde oturuyordum . Sesler duymaya başladım ama kim olduğunu anlayamadım. Ayak sesleri gittikçe yaklaşmaya başladı kafamı kaldırdığımda karşımda eski sevgilim Emir'i gördüm. Biz ayrılalı iki yıl olmuştu ama peşimi bırakmıyordu üstelik bide sevgilim var. "Beni gördüğüne sevinmedin mi?" dedi.Hiçbirşey söylemedim bana yaklaştı ve bağlı olan ellerimi çözdü. "Biliyormusun beni sevdiğini biliyorum yani gözlerinden anlıyorum". "Yaklaş" dedim ve kulağına fısıldadım "Biliyormusun seni sevmiyorum tersine senden nefret ediyorum pislik , böyle beni kaçırarak seni sevmemi mi bekliyorsun o zaman boşuna bekleme dedim ve ayağı kalktım". Merdivenlere doğru ilerlerken elimden tuttu ve kendine doğru çekti . "Bırak" diye bağırsamda elleriyle ağzımı kapattı. Ellerini ağzımda çekmesiyle direk konuşmaya başladım.
"Benden ne istiyorsun?". Sustu hiçbirşey söylemeden öylece ayakta duruyorduk ve sessizliği bozan ben oldum. "Farkındamısın bilmiyorum ama biz ayrılalı iki yıl oldu bu okulda benden başkaları var sadece beni görme".dedim ve arkamı dönüp duvarın kenarına çöktüm. Başımı elerimin arasına almamla ağlamaya başlamam bir oldu "Senden nefret ediyorum pilik bırak bırak artık "diyere Emir'e baktım. "Derya iki yıl oldu anlıyorum ama yapamıyorum sensiz olmak istemiyorum seni çok seviyorum sende beni anla". dedi. Hiçbirşey demenden oturduğum yerden kalkıp merdivenlere doğru yürümeye başlamışken arkamdan , "Derya bekle, beni dinle diye bağırdı" duymamazlıktan geldim ve yürümeye devam ettim .Kolumu tuttu ve konuşmaya başladı "Duyguların ne kadar benden nefret etsede sen beni seviyorsun Dorukla beni kıskandırma için çıkıyorsun ". demesiyle "Hayır yanılıyorsun" dedim ve bodrumun kapısını açtım kapının açılmasıyla yözlerimi kısmam bir oldu o kadar karanlıkta durduktan sonra aydınlık yözlerimi kamaştırmıştı.
Kamaşmadan sonra bahçede kimsenin olmadığını fark ettim derste olmaları gerekiyordu zaten bu saatten sonra derse girme gibi bir niyetim yoktu okuldanda kaçamazdım görevli vardı. Okulun arka tarafındaki basketbol sahasına doğru gittim sahada üç kişi vardı ben ise sadece bir tanesini tanıyorum oda Burak aynı sınıftayız ordan tanıyorum . Ağaçların arasındaki banka doğru yürümeye başladım tam oturcakken Burak yanıma geldi. "Neden burdasın diye sordu". Hiç derse girmek istemedim" dedim ama aslında yalan gerçek bu değildi."Sen neden derse girmedin diye sordum". "Basketbol çalışmam lazım turnuvalarımız başlamak üzere" , "Anladım o zaman ben senin zamanını almak istemem görüşürüz "dedim ve el salladım .
Saate bakarak zilin kaçta çalması gerktiğini hesapladım ve zilin çalmasına 10 dk vardı zaman çok çabuk geçmişti. Tenefüste Dorukla konuşmam gerekiyordu .Zilin çalmasıyla okulun merdivenlerine doğru koştum Doruk benden 1 yaş büyük olduğu için daha fazla merdicen çıkmam gerekiyordu neyseki sınıflarının önüne geldim kapıyı açtığımda içeride yoktu. En yakın arkadaşı Berkay'a sordum ve derse girmediğini söyledi . Neredeydi diye merak ederken aramak aklıma geldi aradım ama telefonu kapalı. Lavoboya girmem gerektiğini düşünerek lavoboya girdim elimi yüzümü yıkadıktan sora tuvaletten sesler gelmeye başladı başımı yere doğru eyerek tuvalette kimin olduğuna baktım tuvalete iki kişi aynı anda girmiş iğrenç diyerek başımı kaldırdim. Saçımı düzeltmeye başladım tuvalette kimlerin olduğu çok merak ettim ve oyalanmam gerektiğini düşündüm yani onları gözetlediğimi öğrenmeleri beni için iyi olmazdı .
Gerçekten kimin olduğunu merak ediyorum . Kapı kolunun yavaşça açılmasıyla saçımla uğraşmaya devam ettim aynadan kim olduğunu baktığımda karşımda Doruk'la Melisa'yı Gördüm onlara donüp baktığımda ağlamaya başladım lavobonun kapısı açarak dışarı çıktım sinirden ne yapmam gerektiğini şaşırdım ve koşar adımlarla bahçeye çıktım. Kendimi bir köşeye çekip bütün gün boyunca ağlamayı planlıyordum. Arkamdan Doruk bağırdı "Derya bekle yanlış anladın Herşeyi açıklayabilirim". "Daha neyi açıklamayı planlıyorsun herşey bitti " diyerek ağaçların arkasında bankın olduğu yere gittim ağlamamak için kendimi zor tutuyorum ama yapamıyorun beni aldatmasını üstelik Melisa'yla inanamıyorum. Beni ALDATTIĞINA inanamıyorum. Bacaklarımı kendime doğru çekerek ağlamaya devam ettim başımı dizlerime arasına koyarak kendimi susturmaya çalışıyordum ki yanıma Burak geldi.
"Neden ağlıyorsun?"
"Hiç , öylesine"
"Buna inanmamı beklemiyorsun dimi yani çok saçma neden bir hiç için ağlıyorsun ki herşeyi doğru düzgün anlat şimdi".
"Başka zaman konuşsak yanlız kalmak istiyorum zaten birkaç güne neden ağladığımı anlarsın" diyerek başımı dizlerimin arasına aldım ve ağlamaya devam ettim. Burak yanımdan gittiği için sevinmiştim yani yanlız kalmak istiyordum . Zilin çalmasıyla kafamı kaldırıp etrafa baktım gördüğüm tekşey ağaç dallarıydı dalların arasında bahçe az da olsa görünüyordu. Bahçede kimsenin olmadığını düşünerek tekrar başımı dizlerimin arasına aldım düşünüyorum düşünüyorum ama anlamıyorum neden beni sevmiyordu.
Düşüncelere dalmışken yanıma Emir geldi ve konuşmaya başladı...