Bölüm 2

377 9 0
                                    

Seninle paylaşmak istediğim o kadar çok şey var ki..Hangisiyle başlasam bilmiyorum.Seninle.. evimi, kanepeyi hatta televizyon kumandasını bile paylaşmak daha doğrusu paylaşamayıp kavga etmek istiyorum..Sonra sana kıyamayıp istediğin kanalı izlemek istiyorum..Hoş sen varken televizyon umrumda bile değil.Ben seni, sen televizyonu izlerken bana ‘şu şöyle olsa daha iyi olmaz mıydı’ diye sorsan, ben sana dalmış bulunsam..Cevap vermesem..Sen ‘hey sana diyorum’ diyip bana kızsan ne güzel olurdu.Seninle tişörtlerimi, hırkalarımı, kazaklarımı paylaşmak isterdim..Sana sinirlensem, salonda yatsam..Sen bana kıyamayıp gecenin bi yarısında yanıma gelip kanepenin bir köşesinde kıvrılıp uyusan..Uyandığımda seni görsem, tebessüm etsem, seni öperek uyandırsam, sende bana sarılsan..Ne güzel olurdu değil mi?



Biri lazım bana, şöyle bu yalnızlık sana fazla deyip ellerimden tutabilecek biri. Sabahları alarm sesiyle değil, yanına sokulup kahvaltı hazır diyen bir sesle uyanmak istiyorum artık. Çok beklentilerim de yok, kokusu huzur versin yeter.. Ya da ben ağlarken, susmamı söylemek yerine gözyaşlarımı kendi parmaklarıyla silsin. Hayat gerçekten de çok kısa, aylar haftalar kadar, haftalarsa günler kadar çabuk geçmeye başladı. Artık biri olmalı yanımda, gerektiğinde çocuklaşabilecek kadar masum, gerektiğinde bakışlarıyla ne demek istediğini anlatabilecek kadar güçlü olmalı. Çok şey istediğimi sanmıyorum. Güneşin doğuşuna kadar uyuyuşunu sıkılmadan izleyebileceğim birisi uğrasın hayatıma. Bizim diye sahiplendiğimiz şarkıyı her duyduğumuz o an nerede olursak olalım bana sarılıp dudaklarımın kıyısından öpmeli mesela, bazen gerektiğinde bir dost, bazen anne baba olacağının bilincinde olmalı. Umursamaz tavırlarından sakınmalı, sakınmalı ki ona güvenmem konusunda beni şüpheye düşürmemeli. Biri lazım bana, kucağımızdaki bize benzeyen küçük bir meleği izlemeyi benim kadar çok isteyen biri, kıskandıracaksa da o hayalini kurduğumuz meleğiyle kıskandırsın.. Bu onu daha çok sevmemi sağlar. Biri gelsin bana, mutlu olmak istiyorum. O beni mutlu etmek için bir adım atsın ben ona koşmasını bilirim. Bizi lazım bana, hayatın anlamını sorduklarında parmaklarımla onu işaret etmemi sağlayacak kadar güzel gülümsemeli yüzüme.. 



ben senin için değil, 

senin içinde ağlamak istedim.

göğsünde. 

sende. 

elimi seninle yıkamak istedim

yüzümü seninle

benim sularım bulanık 

ellerim ihtiyar

bir efsun ki yüzün

yaram bile bahtiyar

ben sende iz bırakmak değil,

sende iz olmak istedim.

sende bıçak, sende jilet, sende ameliyat, sende leke

sende dövme, sende dikiş, sende doğum, sende yanık

ben sende geçmemek

ben sende bir uzuv

ben sende köklü bir inanç

ve bir ağaç

gibi sabit

kalmak istedim.

boğazında yumruk, sesinde çırpınış, kirpiğinde titreyiş

değil

ben sende salıncağa koşan çocuk sevinci

gibi masum

uçurtmanın ipine sarılan çocuk telaşı

gibi sahiplenerek.

gibi uçurum

çiçeği

değil

kahkaha çiçeği,

belki

gibi adı güzel bir sevda türküsüyle

diline dolanmak

düğümlenmek hatta

bin parçamla

ben senden çözülmemek

istedim.

ben geldiğin değil,

gittiğin yol olmak istedim senin. 

sardığın tütün

içine çektiğin duman

ama üflediğin değil

ciğerine yapışan

gibi inatçı

gibi kanına karışıp

sende kaybolmak.

ben sende bir çocukluk yarası gibi unutulmaz

etten kopmayan

gibi tırnak

ama kesilen ve törpülenen

gibi değil asla.

budandıkça gürleşen ağrıdan uzak

gittikçe bitmeyen yol kadar güzel

ve muğlak

ben seninle aslında sadece

küçük bir kumsalda uyanmak

istedim. 

istedim ki manzaram sen, pencerem sen

pervazım sen, çürüyen dirseğim sen

gömüldüğüm toprak sen, sarıldığım kefen

dirildiğim cennet

sen ol. 

sen.

90,100 yıl geriye gidelim seninle.. Nostaljik, siyah beyaz, kendi halinde bir filmde önemsiz bir yan rolün kahramanları olarak bize özgü renklerle yaşayalım. Gidelim bilmediğimiz eskilere, aklımız almasın bir çok şeyi, yaşanılası zamanlarda yaşayalım. Para sözü sadece sayıları düşürsün aklımıza, madde neymiş unutalım. Ampul icat olsun yanı başımızda, ağzımız açık kalsın, şaşıralım. Dünya mı dönüyormuş, hadi canım deyip, bundan mutlu olalım.

Ne biliyor musun. Bazı şeyleri çok merak ediyorum. Ama favori merakım sensin. En çok seni merak ediyorum. Mesela hasta mısın şu an? Başın ağrıyor mu? Üşüyor musun? Sıkıca sarılabilirim çünkü. Korkuyor musun? Elini tutup bir daha asla bırakmam. Ağlıyor musun? Ömrümün sonuna kadar gözyaşlarını silebilirim. Ağlama. Gülüyor musun? Ben hep gülüşünü izlerim. Yaşamak istiyorum ama ben seni. Güldüğün şeylere beraber gülmek istiyorum. Ağladığın zaman bende ağlamak, korktuğun zaman bende korkmak istiyorum. Heyecanlı olduğun zaman kalbinin atışlarını dinlemek istiyorum. Saatlerce gözlerinin içine bakmak, istediğim zaman öpmek istiyorum. İzin ver. İzin ver seni seveyim. Saçlarınla oynayayım. Kusurlarınla dalga geçeyim ama en çok da ben seveyim onları. Biraz sen öp, biraz ben. Biraz sen sarıl biraz ben. Kapıyı açtığımda kocaman bir ayıcıkla karşıma çıkan sen ol. Başkası değil. Düştüğümde gülüp, sonradan yardım eden de sen ol. Sesim güzel olmadığı halde şarkı söylememi iste, söyleyince de gül ama yine de sen sev. Başkası değil. Çikolatalarımı gizli gizli yiyen de sen ol. Sürekli sana uzun mesajlar atıyorum. Yazı yazmayı seven insanım ben. Çok konuşuyorum kızıyor musun bana? Korksam sarılır mısın, öper misin defalarca boynumdan? Ağlasam siler misin sende benim gibi göz yaşlarımı, ''ben hep buradayım'' der misin?

En Güzel Sözler Kazanan 2017 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin