Bölüm 4

10 0 0
                                    

Onu takip eden günlerde yemek yemek hariç yataktan hiç çıkmadım. Sürekli düşünüyor düşündükçe ağlıyor sonra sakinleşip tekrar düşünmeye başlıyordum. Giray ne yaptıysa beni yataktan çıkaramamıştı. Durumumun kötüye gittiğinin farkındaydım, ilaçlarımı içmiyordum. Bana kalsa yemek bile yemezdim ama Giray en azından bunu yapmam için neredeyse yalvarmıştı. Belki bedenim hayata dönmüştü ama ruhum hiç uyanmamış gibiydi. Kendimi toparlamam gerektiğini biliyordum ama buna gücüm yoktu. Uyumak için gözlerimi kapattığımda annemin ve babamın yüzü perde gibi gözlerimin önüne düşüyordu. Ağlamaktan gözlerim acımış, artık ağlamaya bile takatimin kalmadığını hissetmeye başlamıştım. Her şeye rağmen başarmak zorundaydım. Kendim için Giray için..
Birden yataktan kalkıp sessizce kapıyı açtım eve aşağı süzüldüm. Giray ortalarda gözükmüyordu. Büyük ihtimalle bana yemek hazırlıyordu ya da şirket işleri ile uğraşıyordu. Etrafa kısa bir göz gezdirip komidinin üstünde duran arabanın anahtarını aldım. Kapıyı arkamdan açık bırakarak arkama bile bakmadan arabaya koştum . İşte Şimdi yeniden doğacaktım.

Giray'ın ağzından;

Anka'nın günden güne kötüye giden durumu beni endişelendirmeye başlamıştı. Her şeyi ona sunmama rağmen en ufak bir tepki vermemiş, üstüne bir de boş boş gözlerimin içine bakıp tekrar yatağına dönmüştü. Bahçede sigaramı içerken düşüncelerin beni sarmasına iZin vermiştim. İki yıl boyunca her gün uyanmasını beklemiştim şimdi uyanmıştı ama hayat zordu işte. İzmariti söndürüp bahçeden eve geçtim. Kapının açık olduğunu görünce hızlıca Anka'nın odasına çıktım. Korktuğum şeyin olmaması için dua ederken Anka'yıyerinde göremeyince kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissettim. Nereye gitmişti bu kız? Lavabonun kapısını tıklatıp kontrol ettim. Ses gelmeyince kapıyı açtım, yoktu. Aşağı inip Kaan'a bakındım. O da ortalarda görünmüyordu.
- Kaan .... Kaaan ...
Ses tellerimi sonuna kadar zorlamıştım. Kaan yüzünde endişe dolu bir ifadeyle mutfaktan çıktı. Üzerinde önlük vardı. Bu durumda olmasak onun bu haline saatlerce gülebilirdim. Kaan ve mutfak hiç iyi bir ikili değildi.
- noldu Giray. Niye bağırıyorsun?
- Anka gitmiş
- ne demek gitmiş. Nereye gitmiş ?
- sence cevabını bilsem bağırır mıyım?
- mantıklı. E hadi aramaya çıkalım o zaman.
- sen arabanın anahtarını al ben montumu giyiyim.
- tamam
Askıdan montumu alıp giydim. Kaan koşa koşa yanıma geldi, söylemek istediği bir şey vardı ama benden çekindiği belliydi.
- ne var, noldu?
- şey.. anahtar Yok. Sanırım Anka geziye çıkmış.
Demek benim küçük kardeşim geziye çıkmış, gezsin bakalım. Montumu çıkarıp askıya tekrar astım. Salona doğru ilerledim. Kaan napıyorsun der gibi bana bakıyordu. Açıklama yapma gereği hissettim.
- onu rahat bırakıcam. Günün sonunda eve gelecek nasıl olsa.
Tahmin ettiğim gibi Anka dört saat sonra eve geldi. Sessizce bahçe kapısından girip odasına çıkmaya hazırlandı.
- nereye gidiyorsunuz küçük hanım. Gezinizi bana anlatmayacak mısın?
Yakalandığını anlayınca yerinde kıpırdandı. Işığı açınca elini gözünün önüne siper edip gözlerini kıstı.
- anlat bakalım.
- neyi anlatiyim.
- nerelere gittin
- gezdim sadece. Fırtına öncesi sessizlik mi bu .
- ne alaka Anka.
- Bu kadar sakin olmanı beklemiyordum.
- Ne kadar benim küçük kardeşim olsan da artık çocuk değilsin Anka. Yarın gidip ehliyete yazılırsın ilk araban da benden olur. Sana hasret kaldım ben Anka. Dünyaları iste önüne sererim. Senden tek isteğim haber ver. Sadece nerde olduğunu biliyim.
Yanıma gelip oturdu. Gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Bu gezinin ona iyi geldiği her halinden belliydi. Kendine güveni gelmişti sanki. Şimdi daha dik oturuyordu karşımda. Dakikalarca gözlerimin içine bakıp sonra sımsıkı sarıldı. Bu hareketi afallamama neden olmuştu. Hemen kendime gelip ellerimi kardeşimin beline dolayıp onu sımsıkı sardım. Buna uzun zamandan beri ihtiyacım vardı. Kardeşimin varlığını hissetmeye onun yanımda olmasına ihtiyacım vardı.
- abi.
- efendim kardeşim.
Birbirimizden ayrıldık.
- teşekkür ederim.
- ne için
- abim olduğun için...
Bunu takip eden iki saat hiç konuşmadık. Anka dizime yattı, bende saçlarını okşadım. Konuşmasak bile birbirimizi anlıyorduk. İkimizde birbirimize sahip olduğumuz için çok şanslıydık. Bizim aramızdaki bağ her abi kardeşe nasip olmuyordu. Boynumun tutulacağını bile bile o anı bozmamak için koltukta uyumaya karar verdim. Anka çoktan uyumuştu bile. Alnına bir öpücük kondurup gözlerimi kapattım. İki yıldan beri ilk defa içten bir tebessümle ve huzurla uykuya daldım.

ANKA YENİDEN DOĞUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin