Bölüm 5

8 0 0
                                    

(Resimdeki Deniz)

Anka;

-orası değil daha sırtıma doğru Anka.
- of Giray neden uyandırmadın ki bizi. Tutulursun işte böyle. Ellerim koptu sana masaj yapmaktan.
- çenene bu kadar kuvvet uygulamasan daha etkili masaj yapabilirsin aslında.
- ha... ha... ha komik olduğunu mu düşünüyorsun?
- evet. Ben güldüm.
- kendi esprilerine kendi gülen bi abim var ne Harika ama.
- abiye laf söylenir mi Anka. Çok ayıp.

Giray beni delirtmek için elinden geleni yapıyordu. Ama boyun eğmeyecek, onunla uğraşacaktım. Giray en nefret ettiği şey gıdıklanmaktı. Küçükken onu gıdıklayarak istediğim her şeyi yaptırırdım. Üstüne bir de ağlardı. Bunları hatırlatmam ise hiç hoşuna gitmezdi. Bunları bilmem tabiki benim avantajımaydı. Giray'a biraz daha masaj yapıp en savunmasız anını beklemeye başladım. On dakika sonra kendini bırakmıştı ve düşmanlara açık hale gelmişti. Ellerimi yavaş yavaş beline doğru getirdim. Bingo. Giray'ı gıdıklamak en sevdiğim şeylerden biriydi. Küfür edip ellerimi çekmem için tehdit edip duruyordu. Peki Anka boyun eğer miydi? Asla. Ellerimi iyice yerleştirip gıdıklamaya devam ettim.
- Anka ben senin... çek ellerini yoksa çok fena olacak. Anka kime diyorum ben.
- hayır abicim. Ben gayet eğleniyorum.
- ahahahahaha . Anka bırak beni. Hadi ama... ahahah... sevmediğimi biliyorsun.
- ahhahaha biliyorum.
On dakika boyunca hiç durmadan abimi gıdıkladım. Ben inanılmaz derecede eğlenirken o son derece sinirliydi.
Gıdıklamayı bıraktığımda bir süre kendine gelemedi. Vücudu kasılmış, çenesi gülmekten ağrımıştı. Birden kendimi kötü hissettim. Annem ve babam vefat etmişti ama biz burda gülüyorduk. Onlara ihanet etmişim gibi gelmişti. Giray kendine gelince yüzümdeki ifadeyi fark etti.
- iyi misin Anka?
- annem ve babama ihanet etmişim gibi hissettim.
- Anka onları hiç unutmayacağız. Asla. Ama gülmek, ağlamak, mutlu olmak bunları yaşamak zorundayız. Onları gururlandırmak zorundayız.
- ben... odama kapandığım için özür dilerim.
- yas tutmak istemen çok normal Anka özür dileme.
- hadi anlat bana. Neler yaptın iki yıl boyunca? Okul diplomam çıktı mı? Arkadaşlarım beni merak etti mi? Kaan kim? Böyle bir arkadaşın olduğunu hatırlamıyorum.
- öncelikle şirketi devraldım. Babamın değer verdiği insanlar hariç herkesi işten çıkardım ve kendime göre bir düzen kurdum. Yeni ayakkabılar tasarladım. Hastanede başındayken çok zamanım oldu. Her gün yeni bir ayakkabı tasarımı ile şirkete gittim. Üretilince de ilk sana gösterdim. Ayakkabıları ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Diğer soruna geçince lise diploman çıktı. Odanda çekmecede. Arkadaşların da hafta da bir seni ziyarete geldiler ama aradan zaman geçince pek kimse gelmez oldu. Sadece deniz  gelmekten hiç vazgeçmedi. Hala arıyor beni ama kimseyle görüşmek istemediğin için açmadım. Bence onunla görüşmelisin. Kaan'a gelecek olursak onunla hastanede tanıştık. Ben senin başında o da dedesinin başında bekliyordu. Kantinde karşılaşınca birbirimize selam verdik. Bir iki hafta sonra muhabbet etmeye başladık. Kaan çok iyi biri. Sonra dedesini kaybedince hastaneye bir daha gelmedi. Konuşmalarımızdan yola çıkarak evini buldum ve ona iş teklif ettim. İki yıl boyunca senin uyanacağından ne zaman şüphe duysam beni tekrar ikna etti. Uyanacağına inanmamı sağladı. Gerçek dostum oldu. Bu evde yaşamadım Anka. Bu kadar anının içinde yaşayamadım. Biz de Kaan la bir ev tuttuk. Her gün Benimle birlikte seni Ziyarete geldi. Şirkette onunla çok iyi işler yaptık ve büyüdük. Nasıl desem o bir dahi.
- Tamam tamam anladım Kaan'ı seviyorsun.
- ne o benim küçük kardeşim kıskandı mı yoksa?
- yok artık. Seni mi ? Ne kıskanıcam sadece kendine ait olan kısımları dinlemek istiyorum.
- bu kadar Anka. Başka bir şey yok. Hepsini anlattım. Hadi üstünü değiştir de çıkalım.
- nereye gidicez ?
- önce ehliyete yazılacaksın, sonra dersaneye. Üniversite sınavına az kaldı, hemen başlayıp hazırlanman laZım. Bir de telefon alırız sana. O zaman denizi arayabilirsin. İstersen alışverişte yaparız. Ama Seninle mağaza mağaza gezmem haberin olsun. Onun için yanına Kaan'ı Alman gerekecek. Tarzı gerçekten çok iyi. Sana da yardımcı olacağına Eminim.
- anlaştık ben gidip hazırlaniyim o zaman .
- Anka lütfen hazırlanman üç saat sürmesin.
- bak cidden hiç komik değilsin abicim. Hayır komik sanıyorsun. Biri sana gerçekleri söylemeli artık.
Giray beni yakalamadan hemen merdivenleri çıkmaya başladım ama arkamdan attığı yastık tam kafama denk gelmişti. Beni alışverişe götürüyor olmasa ben ona yapacağımı bilirdim.
Odama çıkıp dolabımın önünde yarım saat kadar dikildikten sonra eteklerden birini ve üstüne uyabilecek kazaklardan birini alıp üstüme geçirdim. Aynanın karşısına geçip makyajımı ve saçlarımı yaptım. Ceketimi ve ayakkabılarımı da giydikten sonra çantamı kapıp aşağı indim. Giray bıraktığım gibi duruyordu. Geldiğimi fark edince başını telefonundan kaldırıp beni şöyle bir süzdükten sonra telefonunu cebine koyup ayağa kalktı. Ceketini giydi.
- hazırsanız gidelim küçük hanım
- ben her zaman hazırım abicim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 14, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ANKA YENİDEN DOĞUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin