2.Bölüm(Düzenlenecek)

97 7 6
                                    

Artemis iş üstündeydi.Gözleri etrafı kesiyor, kurbanını arıyordu. Sonunda sarışın, kahverengi gözlü bir gençte karar kıldı. Dış görünüşüne bakarsak 20'li yaşlarda ve sağlıklıydı. Artemis çaktırmadan onunla göz göze gelmeye çalışıyordu. Çocuğun çikolata rengi gözleri ona kitlenince derin bir rahatlama hissi duydu Artemis. Bir tabak sarışın diye düşündü içinden. Şimdi sıra çarpık gülümseme ve bardan çıkmadaydı. Sokakta topuklu ayakkabısının seslerinden başka, elektrik direğinden gelen cızırtı ve çöpleri karıştıran hayvanlar vardı. Artemis karanlık çıkmaz sokak yönüne girmişti, elbette o burayı biliyordu sonuçta kurbanları genelde burada can veriyordu. Ve hiçbiri buranın çıkmaz sokak olduğunu anlamamıştı. ''Akılları kalçalarımdaydı.'' diye söylendi. Sarışının onu kendine çekmesiyle bu düşüncelerinden sıyrıldı. Bu Artemis'in pek de beklediği bir hareket değildi. Ölmeye can atıyorsun. Aklındaki bu düşünceyle melodik bir kahkaha attı, av bunun kendisi için olduğunu düşünüyordu oysa Artemis'in amacı çok daha farklıydı. Dayanacak gücü kalmamıştı. Avını bir hamleyle kendine doğru çekip, kulağına fısıldadı ''İşte sana hayatının öpücüğünü veriyorum.'' Ya da ölümünü diye düşündü. Nasıl adlandırmak istersen. Dudakları buluştuğu anda hayat dolmaya başladığını hissetti, sarışın da öldüğünü.

Artemis'in babası yüzbaşıydı, yakışıklı, sanata ve bilime önem veren. Annesi ise mükemmel bir insandı onun için. Uzun beline gelen kahverengi saçları ve zümrüt yeşili gözleri vardı. Piyano çalar ve kitap okurdu. Nazik ve iyi kalpliydi. Okuduğu kitaplardan dolayı mitolojiye düşkündü. Kızı doğduğu zaman ona bakıp bekaret tanrıçası Artemis'i düşündü. Kızının da bekarete önem vermesi, şerefli ve güçlü olması için ona bu ismi vermişti.Artemis annesi ile babasının karışımıydı. Kahverendi saçlı ve gözlü olan Artemis'in ten rengi de esmerdi. Pek uslu olmayan bir çocuktu küçükken, sürekli çamurlu bir halde eve dönerdi. Ağaçlara tırmanır, ata biner,koşar ve zıplardı.Mutluydu hayatından.Genç kızlığa adım atarken yaramazlığı bırakıp ilgisini kitaplara, sanata,edebiyata, bilime ve sevgilisi Arthur'a vermişti. Ona bunu yapacağını aklının ucundan bile geçirmemişti...

Sabah yataktan fırlarcasına çıkıp kendisini banyoya attı. Duş alıp rahatlarken ne kadar zinde hissettiğini fark etti. Demek sarışın düşündüğünden daha sağlıklıydı. Aynı anda hem gülümseyip hem de ağlamak istedi. Genelde bu olurdu. Öldürdüğü için gelen vicdan azabı, hayatta olduğu için gelen mutluluk. Duştan çıktıktan sonra aşağı indi. Evde müthiş bir dağınıklık vardı. Sehpanın altındaki kirli çamaşırlar, çöpte olması gereken yemek ambalajları, yere saçılmış cipsin üstünde gezen böcekler hepsi ama hepsi onun midesini bulandırmaya yetmişti,artmıştı hatta. Ateş püskürebilecek gibi hissediyordu, ne yazık ki okula gitmesi gerekiyordu.Evden çıkıp tempolu yürüyüşle okula gitmeye başladı.

Evet işte burdayız :D 2. bölümü yayınladım çünkü tek bölümlük bir şekilde ilgi çekemezdim :D Lütfen okuyanlar olarak daha fazla yorum yapın ve vote rica edeceğim :D Yazım yanlışı varsa kusura bakmayın, görünce hemen düzeltiyorum :) Multimedyada malikanemiz var :D Öptüm, bay bay :D

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Lanetliler(Düzenlendi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin