YAZARDAN
-Genç kız son 1 haftadır gördüğü rüyayı görmemeyi dileyerek gözlerini yumdu. Yine oluyordu yine o rüyayı görüyordü.
GÜNEŞDEN
'Elleri ellerimin üzerindeydi . Saçlarının kokusu beni mest ediyordu. Rüya olduğunun bilincindeydim ama kokusu saçları gülüş gerçek gibiydi . "Neden bu kadar mükemmelsin "
"Belki de senin yüzündendir beyaz atlı prens"
"Bu kadar güzellik kalbe zarar "
"seviyorum seni "
"bende ama gitmeliyim"
"nereye "
"bu rüyayı gerçekleştirmeye ..."
ve işte gidiyordu nerden çıktığını bilmediğim beyaz atlı prens gidiyordu . '
Odama süzülen güneş ışıklarıyla gözümü açtım . Yine 1 haftadır gördüğüm artık her saniyesini ezberlediğim rüyayı görüyordum. Bileğimde oluşan halka şeklindeki sembolü saymıyorum bile şu sıralar bana olan şeyleri açıklayabilecek birileri varmıydı bilmiyorum . Yanımda çalan alarmla bi anda fırlayıp yorganıma takılıp düştüm. Alarmdan önce kalksam bile alarm mutlaka bi piçlik yapıyordu . Yorganımı yatağa fırlatıp çalışma masamın yanındaki okul formama bakıp sırıttım . Tam yakışıklı bir çocuğa aşık olma hayalleri kuruyordum ki annem çağırdı
"güneş kızım formanı giyinip gel bu gün sizi baban bırakacak "
"tamam anne kalktım zaten"
Odamın içindeki banyoya girip yüzümü yıkayıp diğer işlerimi hallettim uslu görl olduğumdan işedim demedim. Okul formalarımı giyip saçımı örmeye başladım . Okul formalarımız gerçekten mükemmellerdi . Siyah gömlek siyah kırmızı kareli etek . Saçlarımı örmeyi bitirip çantamı alıp aşşağı indim
"baba hazırım ben kahvaltımı okulda yapıcam kalkalım mı "
"peki tamam kızım çıkışta seni almaya gelim mi "
"yok babacım gerek yok "
annemi öpüp mutfaktan çıktım . Arabaya yerleşince gördüğüm rüyaları düşünmeye başladım. Ömrümde toplasam 10-15 rüya gören ben bir haftadır arka arkaya aynı rüyayı görüyordum ve bileğimde saçma şekilde bi sembol oluşmuştu . Yanımdaki kapı açılınca ürperdim .Döndüğümde aryayı görünce rahatladım . Sıkıca sarıldıktan sona ayrıldık .
"gören de 2 yıldır görüşmüyorsunuz sanacak "
"öyle ama baba 2 gün 2 yıl gibi geçti "
"ne 2 yılı 5 yıl 5"
hep birlikte güldükten sonra geldiğimizi fark ettim . Babama bir öpücük bıraktıktan sonra arabadan indik . Yeni bir okul ve yeni maceralar heyecanlı olacak .
Okul kapısından içeri girince tüm bakışlar bize döndü .
"lan güneş kanka bu özürlüler neden bize yiyicek gibi bakıyo "
"kanka güzel kız görmediklerinden olabilir "
"aynen "
Sinsice sırıtıp yürümeye devam ettik. Bahçe büyük olduğundan kapıya gidene kadar bizi kestiler . Aralarında fısıldaşanlar öpücük atan erkekler bizi kıskanırcasına bakış atanlar ve takmayanlar . Bizi kapıda karşılıyan müdür hem benim babamın hem de aryanın babası ahmet amcanın yakın arkadaşıydı .
"kızlar hoş geldiniz sizi 11-B ye göndericem oğlum da o sınıfta bir ihtiyacınız olursa ona da söyleyebilirsiniz "
"tamam haldun amca "
"şimdi arya iki sorunumuz var bir ben açım iki sınıf nerde "
"kankacım ilk olarak sınıfı bulalım sonra kantine çıkarız"
"tamam hadi go"
koridorda mal mal yürürken 11-B yi görünce gözlerimin dolar işareti şeklini aldığına eminim içeri girince yine tüm gözler bize döndü . En arkaya kurulurken kızıl yüzünde 50 ton makyaj olan kız ağzını yayarak ve ince çıkardığı sesiyle
"orası uzayların yeri tatlım " dedi ona neydi Allah aşkına
"sana ne ayrıca istediğim yere geçerim o kim oluyor da beni başak bir yere oturtacak gücü buluyor "
"asıl sen kimsin de benim hakkımda böyle konuşabiliyorsun "
Bu bu o sesti beyaz atlı prensin sesiydi. Kafamı ürkekçe oraya çevirdiğimde gözlerim ve beynim aynı anda donmuştu . Beyaz atlı prensim belki de rüyamı gerçekleştirmeye gelmişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya Rüyalar ??
Teen FictionRüyalara inanmayan bir çocuk çok az rüya gören bir kız İkiside hergün aynı rüyayı görse ne olabilir "Belki bir aşk çıkmazı , belki bir uçurum , belkide UZAY boşluğundaki GÜNEŞİN hikayesi kim bilebilir."