Ona dönüp şaşkın bi ifadeyle baktım . Soru sorarcasına tek kaşını kaldırınca uzun süredir cevap vermediğimi fark ettim . Gözünde salak gibi olduğuma emindim daha fazla susmayıp cevap verdim
"Ben güneş korkmazım asıl sen kimsin "
"oturmaya çalıştığın sıranın sahibi"
"haldun amcanın oğlu sensin demek o tatlı adamın senin gibi huysuz bi oğlu olması üzücü"
"huysuz olup olmamam seni ilgilendirmez hadi ikile"
"bu gün ilk günüm olduğundan senle uğraşmayı düşünmüyorum ayrıca okulun sahibisin diye susacağımı sanma "
diyip çantamı ve aryayı alarak sınıftan çıktım . Ya sen beyaz atlı prenssin bu odunluk ne . Hah papucumun beyaz atlı prensi sadece rüyalarımda beyaz atlı prensti gerçekte beyaz aşşekli domuz .
"güneş yavrum sen neymişsin be "
"tabi olum ayık olacak ama şaka maka baya sinir oldum "
"takma be kanka biz senle tostumuzu yiyelim de kantin nerde acaba"
"Bu güzel bayanlara kantini göstermek benim için bir onurdur"
Sesin kimden geldiğini anlamak için kafamı kaldırdığımda demin kavga ettiğim çocuğun yanındaki çocuk oldğunu gördüm.
"Bu güzel teklifi reddedemeyeceğim "
"Utku ben "
"Arya "
"Güneş"
"Duydum demin ya sen uzayın kusuruna bakma benim gibi insan canlısı değildir"
"önemli değil "
Merdivenleri çıktığımızda karşıma büyük bir kantin çıktı. Eski okulumun yarısı kadardı .' Özel okul ne bekliyorsun ' İlk defa düzgün bir şey söyleyen iç sesime çak yaptım
"kızlar ne yiyeceksiniz "
"Yardım ettiğin için teşekkürler devamını halledebiliriz"
"Peki asi kız Güneş aslında bi sorum olacaktı sana "
"tabi sor "
"sana yaklaştım ama yanmadım yoksa beni mi trollüyon"
"Bunu sormamışsın gibi davranacağım sanırım"
Utku sırıtarak yanımızdan gitti. Elleri cebindeyken halen bize bakıyordu bir kıza çarptı ve kızın elindeki meyve suyu kızın üstüne döküldü utku sırıttıktan sonra koşmaya başladı kız da arkasından . Şu uzay denilen çocuğun böyle tatlı ve ponçik biriyle takılması saçmaydı
"lan özürlü ne yiyiceğiz biz"
"bilmem tost kakaolu süt olsun"
"Alıp geliyorum "
"arya bebek ordan bi de su kap"
"tamam kanka "
Arya kantin sırasına ilerlerken kantinden içeri uzay ve tayfası girdi . Resmen kantindeki tüm kızlar ağzına düşecek gibiydi . Bana sikici olarak nitelendirdiğim bir bakış attığında ben de beş misli karşılık verdim . Yerine oturana kadar benle bakışmıştı ve gözlerini kaçıran taraf ben olmuştum . Arya geldiğinde ona uzayları gösterince gitmek istediğimizi anladı ve çantasını aldı . Tam gidecekken utku kolumu tutunca kafamı oraya çevirdim
"Uzay kendisinden rahatsız olduysanız kalkmamanızı söyledi "
Kafamı uzayların oraya çevirdiğimde sırıttığını gördüm ben de utkuya
"O kim ki ben ondan rahatsız olacağım . Ayrıca benle konuşacak kadar cesareti olmadığını da böylece görmüş olduk "
Utku ve Arya aynı anda ooooo çektikten sonra dönüp birbirlerina baktılar ve sırıttılar . Utku yanımızdan ayrılırken biz de masadan kalkmıştık . Sınıfa indiğimizde yine arka bi sıraya geçip oturduk .
"Kanka ne koydun be uzaya"
"Saçma bi egosu var sevmedim "
"anladım onu zaten "
Sırıtarak kafamı çevirdiğimde Uzayla göz göze geldik . Hadi ama bir beyaz atlı prens bu kadar uyuz olamazdı . Aryayla havadan sudan konuşurken içeri hoca girdi . Kendimizi kısaca anlattıktan sonra ders işlemeye başladık . Tahtaya bizim düzeyimizin üstünde olan bir soru yazdı ve çözmem için beni çağırdı .
"Hocam bu soru sınıf seviyesinin üstünde "
Hoca konuşmak için ağzını açtığında uzay lafa atladı
"çözmediysen direk söyleyebilirsin böyle bahaneler üretmene gerek yok "
Sınıf bir oooo çekti . Peki kendi kaşınmıştı . Hocanın elindeki kalemi alıp soruyu çözdüm .
"Soru sınıf seviyesinin üstünde dedim kendi seviyemi kast etmedim bahane üretecek biri varsa sensin ben değil"
Zil çaldığında hoca sınıftan ayrıldı . Bende gururla sırama oturup uzaya bir bakış attım gerçekten sinirli görünüyordu. Karakterini boş verip rüya hakkında düşünmeye başladım . Acaba o da rüya görüyor muydu yada sembol kolunda sembol var mıydı . Bunu bir şekilde görmem lazımdı . Aryaya fikir danışabileceğim aklıma geldi
"arya benim bir şekilde uzayın koluna bakmam lazım yani gömleğini sıyırması lazım ne yapabilirim "
"ne alaka ki "
"ya baya uzun sana sonra anlatırım "
"tamam o zaman üstüne bişeyler dök en basitinden "
"iyi de yanına nasıl gideceğim ?"
Tam o anda Utku sesimi duymuş gibi beni yanına çağırdı . Elimdeki kakaolu süt ile yanına ilerledim . Havadan sudan konuşurken uzaya bakmadan sütü döktüm ve tam anlamıyla haykırarak konuştu
"Napıyorsun lan sen bilerek mi yaptın "
Diyerek kolunu sıyırdı ve sembolü gördüm . Tek değildim bu gizemli rüya kargaşasında tek değildim o da aynı rüyayı görüyordu ve bu da göstergesiydi
'Belkide GÜNEŞ UZAYDAKİ klasik yıldızlardan biri değildir kim bilir '

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya Rüyalar ??
JugendliteraturRüyalara inanmayan bir çocuk çok az rüya gören bir kız İkiside hergün aynı rüyayı görse ne olabilir "Belki bir aşk çıkmazı , belki bir uçurum , belkide UZAY boşluğundaki GÜNEŞİN hikayesi kim bilebilir."