YIKIM

172 2 3
                                    

*Köpek gibi peşimden koşma*
Bu sözleri söyleyen o olamazdı. Üstelik onun için herşeyimi vermeye hazırken.
Donup kalmış boş gözlerle bakıyordum yüzüne. Bir anlam kazandıramıyordum sözlerine.Kireç gibi bembeyaz olan yüzüm ..
Hissettiğim duygu ne.? Acı mı şaşkınlık mı yoksa öfke mi ?
Oysa konuşmuş son bir kez buluşma kararı almıştık.Ve sonra zaten görüşmeyecektik.En azından ortalık durulana kadar.Bi yerde sevgimizi test edecek yolumuza öyle devam edecektik. Ya el ele yada ..
Hem yaşımız da çok küçüktü zaten.Aşk nedir bilebilirmiydi ki insan daha 17 yaşında.Çisem ise benden bir yaş küçüktü üstelik..
Daha 3 gün öncesi.. ( Karadenizin şirin ve küçük ilçelerinde zordur sevmek. Hele 90'lı yıllarda.Herkes birbirini tanır hoş karşılanmazdı. Sevmek suçtu sanki..
Birkaç dakikalık gizli buluşmalar , aşk mektuplarına çizilen kalplerin ortasında süslü sözlerle yaşanan sevdalar. Kokulu renkli kağıtlara dökülen duygular. Şimdinin teknolojisinin yok ettiği içi boş sevdalara benzemez. Sevdin mi tam sevilirdi..!! )

Bayram tatili iyi oldu özlemiştim seni..

Bende , ama abim çok soru sordu çıkarken. Fazla duramam.!

Gel bi sarılayım sana .Abilerini mi konuşacaz.?

Delirme burda mı.? Hem ne var konuşsak birgün aile olucaz dimi ?

Şaka şaka elimi tut bir ömür ,
bana yeter..

Kısa bir süre sessizce bakıştık sadece. Çok konuşamazdık biz zaten.çisem alır yüzümü avuçları arasına gözbebeklerime dalar giderdi. Ben de çok farklı sayılmazdım. Ayrılma zamanı gelmesine rağmen hiç istemiyordu oda ayrı evlere gitmeyi benim gibi , ama mecburduk.
Buluştuğumuz sahil kenarı gizli yerimizdi.Sessizliği dalgalarının bozduğu karadeniz yine Karadenizin çocuklarının sevdasına şahitlik eder , attığımız taşlara bile kızmaz hatta sahip çıkardı bize.

Sahilden tam çıkmak için yönelmişken yol kenarındaki kayalıklardan inen iki kişiyi görünce durduk. Alel acele tuttuğu elimi bıraktı. Donup kaldı adeta. Yüzündeki endişe ve ısırdığı dudağı , titrediğini farkettim ve...

Eyvah..!! dediğini duydum sadece.

Gözlerim bize öfke ile gelen abilerindeydi...!!

Evet abileri...!!
Tanıyordum çünkü onları.Uzaktan göstermişti birgün Çisem.
Neşeli çevrelerinde sevilen insanlardı abileri gördüğüm kadarıyla..
Biri benimle yaşıt diğeri bnden 2 yada 3 yaş büyük.
Şahin (büyük abisi ) bir benzin istasyonunda çalışıyordu. Hayata erken atılmış çalışmayı tercih etmişti.
Erhan ise boş boş gezerdi abisinin arabasıyla. Pek bi kaygısı yoktu hayata dair. O da okumak istememiş köyde yazları çay bahçesinde çalışıp kışın elini hiçbir işe sürmezdi, Çisem'in anlattIğı kadarıyla. Ama gelen insanlar benim o gördüğüm neşeli insanlara benzemiyordu..

Zaten hayatımın değişeceği belli olmuştu.. Ama nasıl , ne kadar ..??

Kayboluşa DoğruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin