Bölüm 3 - Birlikte olabilir miyiz?

2.2K 83 37
                                    

***-***-***-***-***

Gözlerimi açtığımda bir adet çıplak göğüs ile burun buruna geldim ve o kaslı kollar beni sarıyordu. Sırıttım. Wonho geceyi bende geçirmişti. O erkeksi kokusunu içime çekip daha da sokuldum. Kalp atışlarını duyabiliyordum. Düzenli bir şekilde atıyordu ve nefes alışverişi de düzenliydi. Gözlerimi huzurla tekrar kapattım.

***-***-***-***-***

Kapının çalmasıyla uyandım. Wonho da uyanmış, şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

'Birini bekliyor muydun?' diye sordu.

'Hayır. Bir saniye hemen gönderip geliyorum' dedim gülümseyerek. O da bana gülümsedi ve kollarını benden ayırmadan önce alnıma bir öpücük kondurdu. Ben yataktan çıkarken tamamen çıplak olduğumu fark ettim ve utanarak sabahlığımı ararken Wonho yatağın başlığına dayanmış gülümseyerek benim şaşkınlıklarımı izliyordu. Kocaman yatağın ortasında öylece gülümseyerek bakması kapıyı boşverip aklımı başka yerlere çekiyordu ama sabahlığımı giymiş odamın kapısını açmaya gitmiştim ki birisine tosladım. İkimizden de bir çığlık yükseldi ve çarptığım kişiye baktığımda Soomin'i gördüm. O ise odama bakış atmaya çalışırken aceleyle kapıyı kapattım.

'Senin ne işin var burada?'

'İnanamıyorum o Wonho mu? Bir daha bakmak istiyorum. O kasları...' derken gözlerinden kalpçikler çıkıyordu.

'Kendine gel senin bir sevgilin var ve evlenmek üzeresiniz'

'Bekarlığa veda partime çağırsak gelir mi?' gözlerimi devirdim.

'Kes sesini Soomin ne istiyorsun? Sabahın köründe? Bir şey mi oldu yoksa şirkette?' diye meraklanmıştım.

'Yok yok. Sakin ol. Dün sana yemek ısmarlayamadım, bari bugün kahvaltı ısmarlayayım diye gelmiştim ama müsait değilsin galiba' dedi sırıtarak.

'Şirkete gelmemi bekleyemedin mi?'

'Ya kendi ellerimle yapacaktım' dedi dudak büzerek. Bu sırada da Wonho odamdan çıktı.

'Günaydın' dedi gülümseyerek.

'Günaydın. Ben Soomin. Jennie'nin hem asistanı hem de yakın arkadaşı' dedi pişkin pişkin sırıtarak.

'Bende Wonho tanıştığıma memnun oldum' dedi Soomin ile el sıkışarak. Sonrada bana dönüp 'Ben gitsem iyi olacak' dedi. Suratım asılmıştı. Elini bel çukuruma koydu. 'Sonra görüşürüz' dedi kapıya yönelerek. Gitme diyemedim ve arkasından gidip kapıya kadar geçirdim.

'Gitmek zorunda değildin. Soomin arkadaşım' dedim.

'Sorun değil. Hem işlerim var. Seni daha sonra ararım. Masandaki kartvizitini aldım' dedi gülümseyerek. Beni arayacak olmasına sevinmiştim. Bu yüzden ses etmeyip 'tamam' diyerek sırıttım. Son kez eğilip dudaklarıma veda öpücüğünü kondurdu ve el sallayarak gitti. Bende arkasından şapşik şapşik bakarak gidişini izledim. Gözden kaybolunca eve girdim. Soomin sinsi sinsi arkadan bakıyordu. Ona doğru gittiğimde ortaya atladı.

'İnanamıyorum. Resmen yürüyen taş. O popoyu gördün mü???? OMG. Çok şanslısın yaaa' dedi heyecanla.

'Yaaah neden sana evimin şifresini verdim ki? Hatırlat da değiştireyim'

'Git duş alıp gel ben kahvaltıyı hazırlıyorum. Ah keşke bizimle kahvaltı etseydi. Bir daha ki sefere kesinlikle kalmalı' dedi. Ben ise başımı sallayarak banyoya doğru yürümeye başladım.

***-***-***-***-***

Kahvaltımızı yapıp iş yerine geldiğimizde bir toplantıya girmiştik. Bir gözüm telefonda olduğundan doğru düzgün dinleyememiştim bile. Toplantı sonrası odama geçerken telefonum çaldı. İsim olmadığı için Wonho olduğunu tahmin ederek hemen telefonu açtım.

ESKORT ||Shin Hoseok - Wonho||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin