Kalbin kapıları mühür tutarmı sizce ? Bence tutmaz . Zira birileri mühürlenecek bi kalp bırakmadıysa giderken o başka. Kötümü ? Aslında bugün bu sorunun iyi tarafını ele almak istiyorum. İyi tarafı nedir? yıkılıp kaybolan enkaza dönen birseyin bir daha hayata dönmemesidir. Yani her hangi birinin sizi birdaha yıkması mümkün olmaz . Öldürmeyen acıdan bahsetmek bile istemiyorum. Çünkü insaoglu devasa acılar atlatabilen bir yaratıktır. Anne baba kardeş evlat acısı varken ask sizi öldürmez süründürür. Enkaza dönmek olasıdır. Tekrar acanınız bu denli yanmaz.Ama tabiki enkaz oldugunuzdan eminseniz bu olgunluga erişmişsinizdir demektir. Nasır tutan eller acımaz yada daha fazla yıpranmaz . Ask,acı,nefret,özlem bu duygular aynı familyaya ait duygulardır. Bunlar iki tarafa pay edilir. Kendiliginden biri aşıkken acı cekmeye baslar digeri özler ve nefret eder. Degiskenlik gosterir bu duygular bi eksik bi fazla illaki bir ikisi olur. Peki nereye kadar? Bu kişilere gore degisir cok model insan var. Bunu örneklendirmek gerekirse; işkolik olur bi taraf mesela kendini biseylere verir kimi kendini birilerine verir . Ya da alkol veya bir baska beden yahut heyecan .. iki tarafında cok ayrı hareketleri olur ayrılık sonrası. Ortak tek noktaları gitmek fiilini karşıdan beklemeleri olur. Bunun nedeni ise "iste baskasını buldu ben daha cok sevdim haklı benim iyiki olmadı" gibi bir tezi kendine sunup icini rahatlatmaktır. Sanki cok onemliymis gibi... birde özlemler var tabi bu iki tarafıda eşit etkilemez bi taraf "çok seven"taraf bunu agır yaşar. Diger taraf daha hafiftir. İki tarafı boklu değnek olan bu durum iki tarafında eline bulaşır tabi. Özlemek kronik bir iltahap gibi kendini surekli hissetiren bir durumdur cünkü. asktan bahsediyorum sevgiden degil cunku aşkın sınırları vardır . Sevgi hududu olmayan bir okyanus gibidir derinligi hududu yoktur ask bitince çogu bu okyanusta bogulur ve iliskiler biter . Kimi sonsuza yelken açar. Eger o okyanusta yanlız kaldıysanız ve hayattaysanız iyi tarafından bakın sonsuzluga giden bir geminin yanlız kaptanı olmuşsunuz demektir gidense zahiyat verdiginiz bir mürettebat . Bir çeşit ölüm rahiyası.
Can sıkıntınız mı? Yoksa insan psikoloji ve davranışlarına olan ilginiz mi sizi yazımı okumaya itti bilemem. Zira bu konulara ilginiz varsa geçmişte bir parçanız kalmış demektir. Çok dallanıp budaklandırmadan konuyla ilgili bir hikaye anlatarak , yeni bir konu başlıgı hakında konuşmak istiyorum. Kadın dedi ki ;
-artık istemiyorum uzatma tadı heycanı kalmadı.
Adam iç çekerek gülümsedi ve aylarca kadının bu tezini çürütmek için ugraşsada terkedilmişti. Ve adam günüm birinde kendine şans verdi unutmasada ümidi olmadıgından önünü görebilen adam tam mutlu oldum derken, yine kadın dedi ki
-Gerçek yüzünü gösterdin ve birini buldun. Hikayenin icerigine az önceki sayfada deginmistim. Burada kadın pişmanlıgını erkegin karektersiz olduguna kendini inandırarak bastırmaya calısıyor. Cinsiyetler yer degisebilir tabiki. Bu durum sizin hikayenize gore sekil alabilir. Ve kaybeden ikinci kez erkek gibi gozuksede aslında kadın kaybetmistir. "Tutarsız seven hiç bir kalp istikrarı elde edemez" sadece gururlu kibirli ve kazanmıs sanır kendini oysa o kalp kaybedenin ta kendisidir.
Pişmanlık ve ego insanın yüregini taşlaştırabilir, Bu sizi şaşırtmamalı. Aslında karşınızdaki insan bu kişilige büründüyse siniri ve sıkıntısı kendinedir. Siz sadece her cümleyi her kelimeyi üzerine kat ve kat anlam katarak üzerinize alındıgınız için, ve karsınızdaki insanın degisiminin hayatınıza getirdigi degişiklikten ve geçmişe olan özlemden dolayı mutsuzsunuz. Bunun için yapılabilecek bir çok şey varken aslında sonuç verebilen tek şey zamandır. Kişilerde genelde, kalabalık içinde yanlız hissetme rutim uyku periyotları iştah yada iştahsızlık, sosyalleşme çabasına girme. Kadın kısmında fiziki degişiklik "saç, makyaj" gibi ve benzeri durumlar kendini gösterir . En kronik rahatsızlık ise her şarkıda kendine bir pay çıkarma alışkanlıgı oluşmasıdır. Kişi melodiyi duymaz şarkıyı sadece söz olarak dinler. Ya da aklında canlandırır. Bu durumlar kadınlarda genel olarak ayrılıgın hemen sonrasında kendini gösterir. Erkekte ise bir süre sonra yani, kafaya dank etme diye tabir ettigimiz durum söz konusu olur. Tabi ilişkiye göre süre ve sancılı dönem sayısı degisir.
Aslında bu durumda bir insan tipi vardır. Bu her iki tarafta olabilir. Ve bu durumdan çıkacak en zararlı insan türüdür bu arkadaşlar. Durum kendini şöyle gösterir , yaptıklarını kendine anlatma ve kendine hak vermeye calısma. Evet burası cok onemli. Durum hastalıklı bir hal alıyor dikkat edin. Genelde izledigimiz ve hiç tasrif etmedigim intahar ya da karşı tarafa zarar verme bu kesimdeki insanlardan çıkıyor. Sıkıntı bütünüyle pişmanlık ya da ani terk edilmenin hemen ertesi yanlız kalma ya da etraftan alınan " sen haksızsın " tepkileri. Kişi istem dışı kendini korumaya alır. Kulagını haklı ya da haksız eş dost aile demenden dışardan gelen her sese kapatır ve konuşacak bir tek kendisi kalır. Yani malesef kendine acıma dönemi!
İlk olarak şunu söylemeliyim ki. İnsan kendine acımaya başladıgı an etrafındaki insanlar tarafındanda acılası bir duruma düşüyor malesef. Ve hiç bir kadın acıdıgı aciz gördügü bir erkege ilgi duymaz. Sadece acır ve en fazla bir süre daha üzülür. Tabi hemen kadın gözünden degerlendirmek gibi olmasın erkek gözünden baktıgımızda ise olay çok farklı bi durum yok ortada erkek geri dönüş yaşar mı? Derseniz. Kadınlara oranla sahiplenme içgüdüsü erkeklerin kücük bir bölümünü geri döndersede pek saglıklı bir ilişki olmamakla birlikte durum daha sancılı bir hal alır.
Küçük bir başlık açmak istiyorum. Bir söz genelde kulagıma geliyor paylaşılıyor. Okuyorum. Söz şu " Bırak gitsin geri dönmezse zaten senin hiç olmamıstır" bu soz gercekten hayat görüşlerime tecavüz ediyor. Giden bir insan baskası ile olma ihtimalini goze alarak gitmistir. Dolayısı ile geri dönüsü " ben senden iyisini bulamadım geri geldim" anlamı taşır. Ayrılık düsüncesi kalbe düşen kene gibidir. Geri gelse bile bikere düşmüstür kalbe ve kan emerek beslenir. Aşk sevgi dediginiz sey ayrılık ihtimalini lugattan kaldırmaktır. Kimseye ikinci sanşı vererek kendinize saygısızlık etmeyin. Sizsiz bir hayatı göze alamayan insanlar sizi emin olun mutlu eder. Bu size teslim olmak degildir. Eksigiyle fazlasıyla dışarıdaki tüm alternatif erkek ya da kadınlara kendini kapatıp size razı olması ya da yani gercek anlamda sadık olmasıdır. Bu özellikleri size karşı bir defa kaybeden bir insana "U" dönüşü şansı verirseniz hep içinizde bir "acaba" beslersiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Acayip Adam
RandomKalbin kapıları mühür tutarmı sizce ? Bence tutmaz . Zira birileri mühürlenecek bi kalp bırakmadıysa giderken o başka. Kötümü ? Aslında bugün bu sorunun iyi tarafını ele almak istiyorum. İyi tarafı nedir? yıkılıp kaybolan enkaza dönen birseyin bir d...