••Rahatsız bir yataktaydık şimdi de.
Ellerimizi tavana yapıştırdığı sahte yıldızlara doğru kaldırmış anın tadını çıkarıyorduk.
Parmaklarını önce avuç içimde gezdirdi ve usulca kenetledi kendininkilere.
Dokunuşlarıyla gözlerim ağırlaşıyor, beynim kafama ağır geliyordu.
İlk günkü gibiydi.
Öyle bir bağlıydım ki ona, iplerim aşınmıyordu bile.
Ben onun boynuna gömülmüşken o, uzanıp saçlarımı öpmüş ve sağdaki çekmeceden küçük bir kutu çıkarmıştı.
"Bu ne?"
"Bu, babamın bana verdiği müzik kutusu güzelim."
"Seninle ikinci karşılaşmamızda daha büyüyüğünü görmüştük biliyorum ama sanırım şuan, bununla idare etmeliyiz."
Gülümsemiş ve dirseklerim üzerinde doğrulup burnuna küçük bir öpücük kondurmuştum.
Bir süre sonra bir düğmeye basmış ve küçük darbesiyle kutunun kapağı aniden açılmıştı.
İçinde bir balerin dönerken arka planda Wonderwall* çalıyordu.
Gözlerimi kapatıp tanıdık melodinin kulaklarımı gıdıklamasına izin verdim.
Sonra, bedenim ve ruhumu bir araya getirip Yoongi'nin avuçlarına bıraktım.
O gece, yıldızlar altında uyuduk.
Ve yine o gece, yıldızların altında öptü beni.
••
Öhöm, öncelikle uzun tutacağım bir hikaye olmayacak.
Finalin farklı olacağınıda iliştirmek isterim.
Birde şarkı, Oasis-Wonderwall medyaya fırlattım.
YOU ARE READING
Juke box • Yoonmin
Short StoryBir müzik kutusu var avuçlarında, dudakların saçlarımda. [2016]