Diğer bölüm final.
••
Bir haftada, neredeyse on sekiz kere kriz geçirmişti.
Bana bağırmış, gerçek olmadığımı iddia etmiş ve kendini öldürmeye kalkmıştı.
Defalarca.
Her gece yanında uyumuş ve ellerini tutmuştum.
Olurda yine gitmeye kalkar diye.
Korkuyordum.
Beni sevmeyi bırakacak diye, belki de artık yaşayamamaktan korkuyordum.
O giderse yapamazdım.
Min Yoongi'yi kaybedemezdim.
••
Gözlerini aralayan bedene gülümsemiş ve eğilip yumuşak bir öpücük kondurmuştum dudaklarına.
Çökmüştü, hissetmekten çökmüş ve kapatmıştı kendini.
Kilo vermiş, gülemez olmuştu.
Ruhunun leşini omuzlarıma yüklemişti bende taşıyordum işte onu.
Yapabileceğim daha iyi bir şey yoktu.
"Günaydın sevgilim."
Başını sallamakla yetinmiş ve her sabah yaptığı gibi onlarca kez dokunmuştu bana.
Sarılmış, öpmüş, saçlarımı okşamıştı.
İstediğinden değilde, korktuğundandı daha çok.
Burada değilim sanıyordu.
Alışıyordum.
Alışmamayı dilerdim.
••
"Hadi bugün ne istersek yapalım olur mu?"
"İstemiyorum Jimin."
"Seçeneklerimiz arasında bu şık bulunmuyor."
Parmaklarını parmaklarıma geçirmiş ve dışarı sürüklemiştim onu.
O gece, içmiş, sevişmiş ve yarın yokmuşcasına gülmüştük.
Elini bir saniye bırakmamıştım.
Gerçekliğimi kanıtlamak istercesine dokunmuş ve gözlerime bakmıştım.
Ben Min Yoongi olmuştum.
Yinede Min Yoongi ben olamamıştı.
Ruhuma karışmamayı seçmiş ve gözlerini kaçırmıştı.
••
O, kendi yarattığı yalanı sevmişti.
Ben koca bir yalandım.
••
YOU ARE READING
Juke box • Yoonmin
Short StoryBir müzik kutusu var avuçlarında, dudakların saçlarımda. [2016]