Seni tanımak bir sıradan bir şey gibiydi ama değil. Hep uzaktan bakardım. Ama hep yakın olmak isterdim...
Bir kasım ayı izmir de tren garında seni karşılarken tuhaf ama heyecan veren bir hisle geldim gara . Hava o gün çok güzeldi izmir de. Gökteki güneş hem ışıl ışıl yapıyor hem de her yeri sımsıcak yapıyordu. Ama yine de usuyordum ben . Güzel izmir in güzel denizi gibi kalbimin güzeli Deniz geliyordu . Ve ben gece yarısına kadar onunla aynı ortam da zaman geçirecektim. Neden bilmiyorum ama ilk defa biri benim aklımı karıştırdı ilk defa bir erkeğin bir kadını sevebilecegine inandım. Oysa bu olmazdı benim için. Çünkü aşk yalancı bir oyun bozan bir mızıkçıdan başka bir şey değildi. Kendisi bir oyun kurar o oyunun oyuncularına da istediği rolü verir ve oynatırdı. Eğer oyunu bozmak isteyen olursa ona acı çektirecek cezalandırırdı. Ve ben ilk defa inkar ettiğim kabullenmedigim ve istemediğim bir oyunun içine düşmüştüm.
Aşık oldum....
Böyle bir şey ilk defa başıma gelmişti. Ama öyle bir aşktı ki ben bir gun önce tanıdığım insanın hayatını nasıl hissedebilir ve acılarını görebilirim ki . Daha bir gün gun önce tanıdığım insanın duygularını nasıl okuyabilirdim . Aklım almıyordu bu düşünceleri ve kalbimde engel olamıyordu bağlanmaya . Ben kendime yasak koymuştum sevmeyecektim. Benim hayatım da aşka yer yoktu olmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aşkımın sessizliği
Любовные романыbir adam bir kadın ve umutsuz bir aşkın büyük ızdırabı