KOLPA RÖPOTAJI

58 7 0
                                    

Pop-rock’ta yeni trend, daha kırılgan ama bir o kadar da tutkulu adamlar. Hal böyleyken her klipleri 15 milyon izleme alan Kolpa ile biraz yeni albümleri “Aşk ve Hayat Hakkında”, çokça da genel mevzular üzerine konuşmak şart oldu.

Kolpa, son yıllarda pop-rock müzikteki “grup adı tek kelime, şarkı ismi bir cümle” akımının başarılı temsilcilerinden. Türk rock sahnesindeki “asi çocuk, haylaz adam” imgeleri magazin gündeminin aile babalarına, marjinallikse “bakalım Hayko Cepkin bu hafta hangi mecrada hangi marjinal pozları verdi”ye döndü. Yeni trend, daha kırılgan ama bir o kadar da tutkulu adamlar. Hal böyleyken her klipleri 15 milyon izleme alan Kolpa ile biraz 10 Ocak’ta çıkan albümleri “Aşk ve Hayat Hakkında”, çokça da genel mevzular üzerine konuşmak şart oldu.

Sanki rock grubundan çok bir “boy band” gibisiniz, ne dersiniz?

Barış: Bu sadece bizim için geçerli değil, birçok grup böyle değil mi? Dinleyicilerimizin çoğunun genç kızlardan oluşması bu durumu yaratıyor olabilir.

"Erkeklerin hayranlıklarını gösterdikleri yer futbol sahaları"

Evet, internette gördüğüm kadarıyla hayranlarınızın çoğunluğu kadın. Sanırım bu kadınların müziği daha çok tüketmesiyle alakalı?

Samuray Gökçe: Gerçi geçenlerde bir radyo röportajında Rize Emniyet Teşkilatı’ndan aradılar, sizi dinliyoruz diye...

Bora: Burada asıl soru, kızlar daha mı çok dinliyor, yoksa kızlar ön plana mı çıkıyor? Kızlar sevdikleri şeyi göstermek konusunda daha özgüvenli. Erkeklerin hayranlıklarını gösterdikleri yer futbol sahaları.

Emre Aydın, Seksendört, Gece ve sizde bir kırılmış erkek durumu var. Kadınlar erkeklerinde bulamadığı şeyleri müziğinizde buluyor olabilir mi?

Barış: Diğer isimler için bir şey diyemem ancak biz sözlerde kendi hissettiklerimizi yazıyoruz. Sözlere bakınca istediklerini bulmaları zor aslında.

Bora:. Gerçek hayatta tekrar tekrar yaşamaktansa insanların şarkıları dinleyip duygulanması, üzülmesi kötü bir şey değil. Bu bir deşarj yöntemi. Biz de aşkı Sezen Aksu şarkılarından öğrenmedik mi? Kendi yaşamasa bile bazen hayal edilen bir üzüntü.

"Olgun sözler yazmaya çalışıyoruz"

Özellikle genç kitleyi hedef alma durumu var mı?

Barış: Aksine, daha olgun sözler yazmaya çalışıyoruz. Yaptığınız müziğin beğenilmesi için dinleyicinin istediğini değil de bir üstünü vermek başarıyı getiriyor. İçimizden gelen müziği yapıyoruz, hedeflenerek yapılan işlerin de doğal olmadığını düşünüyoruz.

Bora: Parçalarımızda kanun ve ut kullanıyoruz mesela. Sadece gençler için müzik yapsaydık bu enstrümanları pek de tercih etmezdik.

Sosyal medya hesaplarınızda Azerbaycan’dan bile genç dinleyicilere ulaştığınızı gördüm.

Bora: Onlar bizim için çok değerli. Müzik tüketiminde maddi manevi takdiri en fazla genç dinleyicilerin sağladığı ortada. Bir bakıma müzik sektörünü döndüren 12-20 yaş arası. Malum bizim yaş grubu, yani 20’lerin sonu 30’ların başı pek yasal format kullanmıyor!

 Bir sonraki video hangi parçaya?

Samuray Gökçe: Henüz kesinleştirmedik, albüm daha çok yeni. Fanlarımızın yorumları da büyük rol oynayacak. En az 4-5 şarkıyı kliplendirmek istiyoruz. “Gurur Benim Neyime?”, “Kafam Senden Bile Güzel” var mesela.

 

"Canlı müziğin yerini gitgide elektronik müzik alıyor"

2006’da sizi Taksim Pulp’ta izlemiştim. Tarzınız o günden beri epey yumuşamış. Taksim bar günlerinizi özlüyor musunuz?

Bora: Sadece kendi günlerimizi değil genel olarak Taksim’in o dönemdeki halini de özlüyoruz. Kaptan Hook, Kemancı, Gitar Kafe günlerinin zaten sonuna yetiştik. İmam Adnan Sokak ve civarının farklı bir ortamı vardı. Gece hayatının müziğe uyum sağlayarak değişmesi, dönüşmesi normal tabii. Canlı müziğin yerini gitgide elektronik müzik alıyor.

Barış: Taksim kültüründen bize kalan, oradaki seyirciyle olan yakınlıktan öğrendiğimiz, nabız tutma. Nerede olursa olsun konserlere hiç setlist’le çıkmıyoruz, biraz seyirciyi yoklayıp oranın havasına göre ne çalacağımızı belirliyoruz.

"Biz aşkı Sezen’den öğrendik"

Biraz şarkıların manalarından konuşalım. “Ne Sevmeyi Bildik Biz Ne Sevilmeyi” şarkısında şöyle bir söz var: “Ama yaşamak dediğin kimisine ölümü öğretiyor...” Çok karamsar değil mi? Ne demek bu?

Barış: Böyle çok insan görüyoruz; sürekli acı çekme durumunda, sürekli depresif, içine kapanık. Sanki bir “bitse de gitsem” durumu var, hayatla ilgili.

Bora: Yaş ilerledikçe, gençlik gidince zamanın ne kadar kısa olduğunu anlıyorsun. Yani insan yaşadıkça ölümü öğreniyor. Herkese göre farklı yorumlanabilir.

Neden hareketli şarkı yapmıyorsunuz? Çok üzücü şeyler anlatıyorsunuz...

Barış: İçin mi sıkıldı?

Hayır, ama üzülüyorum. Üzüldüğünüzde yaratıcı oluyorsunuz belki de...

Barış: Öyle çıkıyor besteler. Demek ki öyle bir ruh halindeyiz. Hareketli şarkılarımız da var ama, “Hiç Bitmez Bu Masal”, “Beni Aşka İnandır” mesela...

 Kimle düet yapmak isterdiniz?

Barış: Sıla’nın yorumunu, vokal tarzını çok beğeniyorum onunla bir düet isterdim.

Albümde hem “Sezen’den” diye bir parça var hem de Aksu’nun “Beni Unutma” şarkısının cover’ı. Sormak şart oluyor...

Bora: Aslında sen bir değişiklik yap, onu sorma istersen.

Çok mu soruldu? Ama uğruna şarkı yapmışsınız.

Barış: Aslında sözlere bakıldığında şarkı Sezen Aksu’ya yazılmış değil bir adamın hikâyesini anlatıyor. Ama daha önce de dedik ya, aşkı Sezen’den öğrendik diye.

Bora: Olay “Sezen’e şarkı yazdılar” değil. Onun yarattığı kültüre, deşarj durumuna. Onun şarkılarının sözleri 15 yaşında dinleyince başka şeyler anlatıyor, 30 oluyorsun daha önce görmediğin şeyleri görüyorsun.

Röportaj: Sırma Karasu

Bakmadan Geçme




KolpaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin