Kolpa, uzun süredir beklenen Cem Karaca saygı albümü “Merhaba Gençler 2018” projesiyle dijital platformlarda müzikseverlerle buluştu. Üretmeyi sevdiklerini söyleyen grupla bir araya geldik. Hem yeni şarkılarını hem de projelerini konuştuk.
Cem Karaca saygı albümü ‘Merhaba Gençler 2018’ projesine dâhil olmanız nasıl gelişti?
Projenin koordinatörü Sude Bilge Demir çok iyi bir arkadaşımız. Bize projeden bahsedince mutlaka bizim de yer almak istediğimizi söyledik. Biz en başından beri “Bu Son Olsun”u seslendirmek istedik. Yapımcımız Samsun Demir onaylayınca prodüktör Emirhan Cengiz’le birlikte şarkıyı kısa hızla kaydettik ve teslim ettik.
‘Bu Son Olsun’ şarkısını seçmenizin bir sebebi var mı?
Barış’ın sesine ve yorumuna en yakışacak şarkı olsun istedik öncelikle. “Bu Son Olsun” Cem Karaca’nın herkes tarafından dinlenip tuhaf bir şekilde ismi pek bilinmeyen bir şarkısı. Anlam olarak da, müzikal olarak da çok güçlü bir şarkı... Şarkının sözleri de bize yapıcı ve pozitif bir enerji veriyor. Biz de bunun dinleyiciye iletilmesine kendi yorumumuzla bir kez daha aracı olmak istedik.
Cem Karaca sizin için ne ifade ediyor?
Cem Karaca Türkçe sözlü müziğe, Anadolu değerlerini koruyarak dünyaya entegre olabilme konusunda çok önemli şeyler kattı. Pop, Anadolu ve Rock unsurlarını inanılmaz güzel bir ahenkle bir araya getirdi. Bu sebeple özellikle bizim gibi pop-rock grup ve sanatçıları Cem Karaca’ya çok şey borçlu. Bunun yanında şarkı sözleriyle de topluma çok şey anlatabilmeyi başarmış çok büyük bir sanatçı.
Klip çekimi nasıl nerde gerçekleşti? Kimlerle çalıştınız?
Video klibimizi yakın arkadaşımız Serdar Börcan çekti. Klipte bebeğiyle yalnız yaşayan bir babanın hayatından yüzleri gülümsetecek bir kesit anlatılıyor. Bu fikre Serdar ve prodüktörümüz Öykü Onur Tanyel’le beraber karar verdik. Performans kısımları Ses Tiyatrosu’nda, sokak çekimleri de Beyoğlu ve çevresinde yapıldı. Klibi çeken ekip çok pozitif ve enerjikti. Onların enerjisi klibe de yansıdı diye düşünüyoruz.
Kolpa uzun süredir kariyerini başarıyla sürdüren bir grup. Bunca zamandır dağılmadan devam etmenizin sırrı nedir?
Birbirimizi dinlemek, anlamak ve iyi dost olmak… Çalışan ve üretime devam eden bir sistem olmalı. Müzik de olsa bunun bir iş olduğunu unutmamak gerekiyor.
Dağılan gruplar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Böyle haberleri duyduğumuzda üzülüyoruz. Ama grup olmanın zorluklarını çok iyi bildiğimiz için yaşanan sorunları anlayabiliyoruz.
Türkiye şartlarında müzik yapmanın zorlukları neler?
Sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde müzik yapmak oldukça zorlaşıyor. Ülke şartlarından şikâyet etmeyi sevmiyoruz. Türkiye, özellikle bulunduğu coğrafyadan dolayı zor bir dönemden geçiyor ve bundan herkes payını alıyor. Biz senelerdir çok konser verebilen bir grup olduk. Ülkenin dört bir yanında konserlerde gördüğümüz bu ilgi ve alaka bizim için çok gurur verici.
Dinlemeyi ve üretmeyi seviyoruz
Avrupa’daki Türk seyirci de sizi çok seviyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Türkiye’de henüz yolun başındayken bile Avrupa’da konserlerimiz olmaya başlamıştı. Önce küçük mekânlarda başladık ama bir kez gelenler bir sonrakine de gelmeye başladı. Ve kalabalıklar büyüdü. Münih’te şimdiye kadar 12 defa sahne aldık, Mannheim’da da en az 10 konser oldu. Kendi şarkılarımız dışında bol bol eski Türkçe şarkılar da çalıyoruz. Avrupalı Türkler eski şarkıları çok seviyor.
Ece Seçkin’le ve İskender Paydaş’la daha önceki tarzınıza oldukça uzak pop tarzında parçalar yaptınız. Şimdilerde ise Bu Son Olsun’la eski tarzınıza geri dönmüş gibisiniz. Bu değişikliğin sebebi neydi?
Çok sayıda duygusal şarkıyla ön plana çıkmıştık. Biraz değişiklik bize hep iyi geliyor. Kendimizi belirli tarzlarda kısıtlı tutmamaya çalışıyoruz. Müziğin her türlüsünü dinlemeyi ve üretmeyi seven bir grubuz.
