B-bu gözleri her yerden tanırım. Bu mavi gözleri. A:Niall.. N:Evet Ashley. Ha? Notları o mu yazıyormuş? Neden! Şuan çok yakındık. Nefesi yüzüme çarpıyordu. Ne yapıyordu bu çocuk?? Yavaşça Niall'ı üstümden ittim. A:Peki neden o notları yazıyodun? N: yazıyodum.. Çünkü A: Çünkü?? N:Seni seviyorum. A:ne.. Beni sevdiğini mi söylemişti o? Hah. Eminim ki öyledir! Peki şimdi ne demeliyim? Off hayatımda ilk defa bir erkek seni seviyorum dedi tamam mı? -_- Daha doğrusu ilk defa böyle bir yalan söyledi. A:a-anlamadım. N:Seni seviyorum dedim. Tamam beni yanlış tanıyosun belki. Başımla onayladım. Hah benim onu nasıl tanıdığımı iyi biliyo.. N: ama bu doğru. Ve bunu sana kanıtlamak istiyorum A: Nasıl? Niall birden beni öptü. EVET ÖPTÜ! Niallı hızla itip sert bir tokat attım. A:S-sen! Sen Ne yaptığını sanıyosun! N:Ben.. A: Bir daha asla bana yaklaşma!
Nerdeyse koşarak eve gittim. Niall birden beni öpmüştü! Buna nasıl cesaret eder? Yatağa yatıp düşünmeye başladım. İlk öpüşmemdi! Tamam etkilenmemiş değildim. Sanırım hoşuma bile gitmişti. :/ Off ne diyorum ben. Bunu birden yapamazdı. Hem neden bu kadar taktım ki? Benden sonra gider birkaç kıza daha aynısını yapar. Başkalarını da öper değil mi? Sonuçta bu niall. Ama seni seviyorum demesi.. Off inanma Ashley! Şimdi bunları unutmalıyım. Derin bir nefes aldım. Şimdi işime bakmalıyım. O mavi gözlü bela umrumda bile değil. Tamam mı?
*Niall Devam;
Sonunda Ashleye onu sevdiğimi söylemiştim. Biraz garip bir zamanda oldu ama. Onun yanında çok değişik hissediyordum. Kalbim çok daha hızlı atıyordu. Hayatımda ilk kez aşık oluyorum sanırım. Ashley bana inanır mı? Sanmıyorum. Sonuçta tüm okulda bela diye tanıtılıyorum değil mi? Bu yüzden de hiç duygularım yok.. Ah. onu nasıl inandırabilirim bana. Sevdiğimi nasıl kanıtlayabilirim? Hah. Tabi yaa umarım işe yarar. Öpsem? N: Bunu sana kanıtlamak istiyorum. A:Nasıl? Birden onu öptüm. Ve sonuç? Tokat. Doğru. Karşımdaki Ashley! Bunu hiç yapmamalıydım dimi? Bana bir daha yaklaşma diye bağırıp, koşarak uzaklaştı. Ben gerizekalıyım.
*Ashley devam;
Kafeye gittim. Sanırım biraz geç kalmıştım. Ama sorun olmadı.
L: ashley. Bişey mi oldu? A:.. L:Ashley! A:Ha? L: Bişeyin mı var diyorum? A: üzgünüm. Biraz dalgınım Lydia. L: istersen git. Dinlen biraz ben hallederim. A: çok sağol. ama burda biraz kafam dağılıyor. L: sen bilirsin canım. Deyip gülümsedi. Lydia iyi kızdır.. :)
Akşam;
Kimse kalmamıştı. Lydia ve benden başka. L:Sen çık istersen. Ben bir arkadaşı beklemeliyim. A:Haa tamam. Anladım o arkadaşı ben ;) L:Uyuz! Hsgsfj bu kızı sinir etmekte hoşuma gidiyo. Dışarı çıktığımda yağmur yağıyordu. Ve karşımda arabanın içinde bekleyen bir Niall vardı.....
Eveet bir bölümün daha sonunda geldik. Yazarken biraz sıradan geldi. Ve bi ara tıkandım. Ama aklımda güzel fikirler var sadece olaylar gelişmeli. :D
Neys sizi COK seviyorum <3 Vote ve yorumlarinizi beqliom asqmlar :* :D Ve her bolum geldiginde haber vermemi ister misiniz? Üşenmeden haber veririm yani :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blue-eyed Trouble
Fanfictionİngilterede tek başına yasayan bir kiz. Sinifindan basina bir cocugun bela oldugunu dusunmekte. Acaba bir belami? Yoksa hayatini degistirecek bir erkek mi? Eger merak ediyorsaniz hep birlikte bu macerada bunu ogrenecegiz. :)