Tanışma

77 4 0
                                    

ÖMER ADİL:

Saatlerdir yürüyorduk sırtımızda tam teçhizat yirmi beş kiloyla, yedi kişi ellerimiz tetikte her an kontrollü gözlerimiz hep bir arayışta. Mola yerine vardığımızda dur komutunu verip güvenli bir köşede kumanyalarımızı açtık. Askerlerim tam üç saattir yürüyorlardı, biraz dinlenip karınlarını doyurmak hepsine iyi gelecekti.

Görev yerine çok az kalmıştı güç toplamalıydık, onlar kendi aralarında şakalaşırken bende onları seyrediyordum. Hepsiyle gurur duyuyordum, harika çocuklardı. Biz Özel harekât birliğinin sizlerin tabiriyle "bordo bereli" diye tabir ettiğiniz aslanlarıyız. Buraya Suriye hükümetinin ricasıyla Kerkük ve Halep'i kontrol için ve kaçırılan bir bürokrat'ı da almaya gelmiştik.

Ben ve yedi Aslanım!

Komutanım bu görevi bana verirken Ömer ayı boğanlara dikkat et, eksiksiz gelin olur mu? Demişti. Hepsi birbirinden deli yedi aslan parçası size tanıtayım.

Mesela: Postam Yiğido Hamza, Sivaslı yiğit mi yiğit tam adı gibi

Trakyalı Çavuş Seyyid vardı gözü kara.

Her timde olur ya bizde de vardı bir Ali, bir" Zülfikarı" eksik gerçi onunda bir zülfikarı vardı da neyse! Halis, Murat, Yavuz, Mert'i hiç saymıyorum bile hani şu herkesin dediği" Çılgın Türkler" var ya bunlardı herhalde!

Onlar gibi yiğitlerle omuz omuza çarpışmaktan ve de onların komutanı olmaktan " Gurur Duyuyordum."

Onlar yemeğini yerken bende etrafı seyrediyordum. Uçsuz bucaksız çorak topraklar, yılardır ırak, Suriye ve güney doğuda görev yapıyordum. Tek ailem Ordu ve görevim olmuştu pek izin kullanan biri değildim.Ama bu görevden sonra komutanım zorunlu olarak bir ay izine çıkacağımı söylemişti.Ne yapacaktım ki ben izinde offff..

Dağları seyrederken birden ağzımdan dökülü verdi.

Ey Sevgilim:" Senin olmadığını bilsem yarın gelsin istemezdim.

Ucunda sen varsın diye yarın bile güzel."yok artık şair olduk.

"Bu ne oğlum kendine gel" ben böyle kendi kendimle uğraşırken

Hamza geldi yanıma":Komutanım bu son görev ha" dedi".zorunlu izne çıkıyormuşsunuz hem de bir ay üffff"

Ömer: Evet "bir tatili hak etmedik mi?"dedim

Yiğido Hamza: Evet ettiniz tabii" dedi" nereye gideceksiniz komutanım.

Diye sordu merakla!

Ömer: Bir ay tatil var bakacağız artık"dedim Hamza güldü pişkin pişkin

Yiğido Hamza: Deniz, kum, güneş, kızlar, böyle muhteşem dörtlü iyi olur komutanım "dedi

Yüzüne sert bir bakış attım Hamza'nın "yok daha da neler" dedim.

Hamza çekinerek"Bekar adamsın komutanım böle olmaz mı tatil dediğin"dedi

"olmaz Hamza olmaz Deli kanlı dediğin kimsenin mahremini gönül eylemek için

Kullanmaz, en azından bu bize yakışmaz! Neyse Yiğido çenemiz düştü. Bu kadar yeter "toplanın gidiyoruz diye seslendim" çocuklara hazırlanıp yola koyulduk.

Bir buçuk saatlik bir yürüyüşten sonra operasyon bölgesine gelmiştik. Yavaş yavaş içeriye süzüldük. Akşam olmuştu ve karanlık bize yardım ediyordu. Buradaki İngiliz karargâhından belge alacaktık, gelmişken komutanlarını da paketleyip çıkacaktık".Çocuklara temiz iş çıkarın tamamı ses yok "deyip Ya Allah diyerek operasyona başladık.

Kördüğüm Gibi ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin